Sahtekarlık, dolandırıcılık yapmak ayıp mı?
Ayıp... Suç mu?
Türk Ceza Kanunu’nun dolandırıcılığı düzenleyen 157’nci maddesi aynen şöyle;
“Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilir.”
★★★
Bu yılın 27 Şubat tarihinde bu sütunlarda yayınlanan yazımın başlığı “Sahtekar Vekiller”di...
Meclis Genel Kurulu bir gün önce toplanmış ve kanun çıkarabilmek için yeterli oy sayısının olup olmadığını belirlemek üzere yoklama yapılmıştı.
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Turhan Çömez, salonda yeterli sayıda vekil olmadığı halde, bazı AKP’li vekillerin “sahte oy” kullanarak çoğunluk varmış gibi karar aldırdıklarını ortaya çıkarmıştı.
Çömez’in itirazı üzerine yapılan ikinci yoklamada çoğunluk sağlanamayınca oturuma son verilmişti.
Ben de o yazıda aynen şunları yazmıştım:
“Sahte oy kullanan vekilleri açıklamak Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un görevi... Bakalım gereğini mi yapacak, yoksa her zamanki gibi pisliği halının altına mı süpürecek?
★★★
Aradan dört aya yakın zaman geçti.
O sahtekar vekiller bulunup hesap sorulmadı.
Yani Meclis’in onurundan ve saygınlığından sorumlu Başkan Numan Kurtulmuş, görevinin gereğini yapmadı.
★★★
Aynı olay, dün yine yaşandı.
Meclis Genel Kurulu’nda, İklim Kanunu Teklifi görüşülecekti.
Bir önergeyle ilgili oylama sırasında, AKP Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt’ın oy kullandığı, ancak salonda olmadığı tespit edildi.
Bu sahtekarlığı, dolandırıcılığı tespit ettiren kişi yine Turhan Çömez’di.
★★★
Dolandırıcılık ille de para için yapılmaz...
Bazen siyasi güç için de sahtekarlığa başvurulur.
Para için yapıldığında, zarar parasaldır.
Ama diyelim ki Meclis çatısı altında yapıldığı zaman zarar, bir ülkenin geleceğidir.
İklim Kanun Teklifi’nin içinde zeytinlik alanların madenciliğe açılmasını öngören düzenleme de var.
Bu sahte oy fark edilmeseydi; belki milyonlarca zeytin ağacının kesilmesinin önü, o anda açılmış olacaktı.
★★★
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u bir kez daha göreve davet ediyorum:
Yusuf Beyazıt adına oy kullanan o sahtekar vekili bulup adli ve idari işlem
başlatmazsanız, defalarca yinelenen bu suçların işlenmesine yardım etmiş olursunuz.
Bulun şu sahtekarı da...
Hep birlikte yüzüne tükürelim!
Üst kimlik meselesi!
Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarını artık dinleyemiyorum. Mesleğim gereğince sonuna kadar dinlemek istiyorum, kendimi zorluyorum; uzun bir süredir bunu başaramıyorum.
Öncesini bırakın, iktidarda olduğu 23 yıl boyunca hep dinledim onu...
Rahmetli babamı bile bu kadar dinlemedim!
Yalan yok; ben de toplumun büyük çoğunluğu gibi sıkıldım.
Bu yüzden televizyonların haberleştirdiği kadarıyla dinliyorum artık...
Onların haber değeri görmediği sözlerini ise doğal olarak kaçırıyorum.
★★★
Beyefendi geçen hafta Haliç Üniversitesi’nde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu’nda bir konuşma yapmış...
Bunu biliyordum.
Atladığım şey, burada söylediği çok önemli bir söz:
“Müslümanlık, en üst kimliktir. Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Latin Amerika’ya kadar nerede yaşanırsa yaşanılsın ortak paydamız ‘din-i mübin (hak ve hakikatı açıkça söyleyen) İslam’dır.”
★★★
Sosyal bilimcilere göre üst kimlik dindaşlık değil, “vatandaşlık”tır...
Hiç o tartışmalara girmek istemiyorum:
Çünkü benim için üst kimlik “insan”, daha da üst kimlik “canlı” olmaktır.
Üst kimliği “Müslümanlık”, “Hrıstiyanlık”, “Musevilik”, “Budistlik” olarak koyarsanız, insanlığı bölersiniz...
“Tüm insanların eşit olduğu” gerçeğini yok sayar, mensubu olduğunuz dinin diğerlerinden daha “yüce” olduğunu savunursunuz...
★★★
Hiçbir ırk ya da etnik köken, diğerinden daha üstün değildir.
Hiçbir cins, hiçbir din, hiçbir mezhep de...
Önemli olan insan olmaktır.
Bölmeden, çarpmadan, toplamadan, çıkarmadan insan olmak...
Bugün “Müslümanlık üst kimliktir” diyen Cumhurbaşkanı’nın sık sık kullandığı bir söz daha var:
“Ben yaradılanı severim, yaradandan dolayı...”
O zaman sormazlar mı adama?
“Hristiyan’ı, Budist’i, ateisti, deisti neden üst kimliğin içinde görmüyorsun?”
Neden ille de Müslüman’ı seviyorsun?
★★★
Ben insanı insan olduğu için severim; ama...
“İnsanı seven insan”ı severim.
İnsanı ve insanlığı böleni, ayrıştıranı değil!
GÜNÜN SÖZÜ
Aylardır birkaç cuma hariç neredeyse her cuma günü muhalif isimlere yönelik operasyonlar hayata geçiriliyor... Sorum ortaya:
Bakalım bu haftanın “talihsizi” kim ya da kimler olacak?