Yargı tabanca gibidir... Doğru kullanıldığında huzur sağlar. Kendinizi güvence altında hissedersiniz.
“Nasıl olsa yargı var” diyerek, huzur içinde yaşar gidersiniz. Bilirsiniz ki “adil ve bağımsız yargı” sizi her türlü kötülükten korur.
Ama... Yanlış kullanıldığında... Kötü niyetli kişilerin eline geçtiğinde...
Tıpkı tabanca gibi, sizi öldürür!
Ölmeseniz bile yargıya olan güvenininizi kaybedeceğiniz için hayatınız zehir olur.
★★★
CHP’nin yaşadıklarına bakın:
Sırf seçim kazandıkları ...
İlk seçimlerde iktidar partisi olmaya çok yakın oldukları için başlarına gelmeyen kalmadı:
- Önce geçmiş dönemde biriken prim borçları nedeniyle CHP’li belediyelerin gelirlerine el konuldu. Ödeneksiz bırakılan belediyeler iş yapamaz hale getirilmeye çalışıldı.
- Sonra belediye başkanlarına, yardımcılarına, yöneticilerine terör örgütü üyeliği suçlamasında bulunuldu.
- Bununla suçlanamayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere 16 belediye başkanı yolsuzluk suçlamasıyla tutuklandı.
- Hastalanan ve ölümün eşiğine gelen belediye başkanlarına tedavi olanağı bile sağlanmadı.
- Birçok belediye başkanının, “AK Parti’ye geçmezseniz siz de tutuklanacaksınız” denilerek transfer edilmesi sağlandı.
- Başta İstanbul ve genel merkez olmak üzere CHP kongreleri şaibeli hale getirildi. İstanbul’a kayyum bile atandı.
- CHP Genel Başkanı ve partinin üst düzey isimleri hakkında dava açmak için fezleke bombardımanına başlandı.
- Özgür Özel’in başkanlığa seçildiği kurultayın mutlak butlan (yok hükmünde) sayılması için dava açıldı.
- Yetmedi; Özgür Özel’e yumruk atan adam, küçük bir ceza verilerek serbest bırakıldı.
- Dün yeni bir adım atıldı; İmamoğlu, onun son seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ve gazeteci Merdan Yanardağ hakkında “casusluk” suçundan soruşturma başlatıldı. Yanardağ gözaltına alındı.
★★★
Zamanlamaya dikkat edin:
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin “mutlak butlan” davasını reddettiği gün yapıldı bu!
Yani abluka altındaki CHP için nihayet olumlu bir gelişmenin olduğu gün, yeni bir soruşturmayla “Ensenizdeyiz” mesajı verildi.
★★★
Mesleki terbiyem “açılan bir soruşturma hakkında” yazmamı engelliyor.
Ama içimdeki “gazeteci kuşkusu” da... Sormamı emrediyor:
Yargı tabanca gibiyse...
Vurulan neden hep CHP ve CHP’liler oluyor?
Adalete bomba!
İktidar savcılara, mahkeme kararı olmadan kişilerin mal varlıklarına el koyma yetkisi vermeye hazırlanıyormuş...
Bu “proje”nin yasalaşması halinde yandı gülüm keten helva!
Ortada anayasal güvencede olan “mülkiyet hakkı” falan kalmaz...
Bu hak; herhangi bir savcının iki dudağı arasına emanet edilmiş olur...
Düzenleme o kadar garip ve tehlikeli ki iktidarın medyadaki önemli “üs”lerinden biri olan Yeni Şafak gazetesi bile dün isyan etmiş...
Gazetede yer alan haberde, “Düzenleme önerisi evrensel hukuk ilkelerine ve anayasaya aykırıdır” denilmiş...
★★★
Bu girişim, hukuktaki “karar” mekanizmasını, yani yargıçları devre dışı bırakarak, “iddia”yla sözde adalet dağıtma projesidir.
İddia makamını sopa gibi kullanma girişimidir.
Bağımsız ve adil yargıyı tamamen bitirecek en önemli adımlardan biridir.
Yine de...
Yeni Şafak’ın korkmasına gerek yok; AKP iktidarda olduğu sürece kimse Yeni Şafak’tan ve diğer yandaşlardan kıl bile koparmaya cesaret edemez...
Ama siz bugün muhalefeti tamamen sindirmek için böyle bir adım atarsanız ve bu düzenlemeyi yasalaştırırsanız, iktidarı kaybettiğinizde ayağınızda don bile kalmaz...
Yeni Şafak’ın isyanının asıl nedeni de zaten bu...
Ne de olsa adamlar geleceği görüyor!
GÜNÜN SÖZÜ
Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş gitti; yerine Safi Arpaguş geldi; Diyanet’in Cuma hutbeleri değişti... En azından son zamanlardaki kadın haklarına ve laikliğe saldıran hutbeler geçmişte kaldı. Yine de umutlanmak için dünkü hutbeyi bekledik. Gördük ki yine resmi bir bayram öncesinde yayınlanan hutbede Atatürk’ten tek satır olsun söz edilmemiş...
Sorum Safi Arpaguş’a:
Sultanahmet Camii İmamı’yken Atatürk’ü dualarınızdan eksik etmezdiniz... Ne değişti?
Robot Vekil...
Görev süresi dolan “infazcı” Ebubekir Şahin’in yerine dün Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı’na Mehmet Daniş seçildi.
Peki; kim bu arkadaş?
Üç dönem üst üste görev yapan Çanakkale AKP Milletvekili...
Kendisinden, muhalif kanallara kan kusturan Ebubekir Şahin’den daha ılımlı bir yönetim bekleyenleri, şimdiden uyarıyorum:
Beyefendinin Meclis’teki lakabı “Robot Vekil”di...
Yani sadece kendisine denileni yapar, asla verilen talimatın dışına çıkmaz...
Kısacası RTÜK cephesinde değişik bir şey olmayacak...
Kimse boşuna umutlanmasın!
