Haberi Reuters geçti, ancak biz eski MASAK Başkan Yardımcısı Dr. Ramazan Başak ile haftalar önce bu konuyu gündeme getirmiştik. Geçen yıl Türkiye’yi gri listeden çıkaran Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF), üç haftaya kadar sürebilecek yerinde değerlendirme ziyaretini bu ay gerçekleştirmesi bekleniyor. FATF, 24-28 Kasım tarihlerinde başta MASAK olmak üzere ilgili kurumlar ve özel sektörden şirketlerle görüşecek. Dr. Ramazan Başak’ı tekrar aradım ve sordum:

Ramazan Başak
- Türkiye’de son haftalarda bu kadar kara para operasyonu yapılmasının sebebi bu ziyaret mi?
Elbette ki başka sebepleri de var. Ancak bu operasyonların, gruplar ve boyutları itibari ile şaşırtıcı boyutlarda artmasının temel nedenlerinden biri de FATF’ın 5. Tur denetimlerine başlayacak olmasıdır.
- FATF’nin değerlendirmeleri bizim için neden önemli? Türkiye bir kez daha gri listeye girerse ne olur?
FATF, suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı konusunda mücadele yürüten en etkili uluslararası örgüttür. Türkiye de 1991’den itibaren bu oluşumun üyesidir. FATF, üstlendiği bu görevler doğrultusunda, üye ülkelerin bu konuda etkin bir mevzuat altyapısına sahip olup olmadıklarını ve etkin bir mücadele yürütüp yürütmediklerini oluşturulan ekipler vasıtasıyla her yıl denetler. Bu yükümlülüklere uymayan ülkelere önce eksiklikleri bildirilir ve gereğinin yapılması beklenir. Buradan beklenen sonuç alınamazsa, o ülke, önce ‘Gri Liste’, sonra da ‘Kara Liste’ye alınır. Türkiye maalesef iki defa gri listeye girdi. Bu listeye alınan ülkeler; uluslararası arenada, bu suçlarla mücadele etmeyen ve kara para aklayan ülkeler olarak görüldüğü için o ülkeye yatırım gelmez ve bu ülkeler ihtiyaç duydukları kredileri ve fonları sağlayamazlar. Sağlanabilenler ise ülkenin risk primi arttığı için ancak çok yüksek maliyetlerle mümkün olabilir. Bu olumsuz durum, ülkenin vatandaşlarını da derinden etkiler. Onlar da bu kötü görüntüye sahip ülkenin vatandaşları olarak, yurtdışında gerçekleştirdikleri her işlemde bunun bedelini fazlasıyla ödemek zorunda kalırlar.
- Türkiye’de kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele edildiğine inanıyor musunuz?
Bu konuda ciddi tereddütlerim var. Son operasyonlara bakıldığında, yıllardır bilinen bu kara para trafiğinin engellenmediğini görüyorsunuz. Başka ve son derece önemli bir örnek de şu: Milyonlarca küçük yatırımcıyı mağdur eden, son zamanlarda suç gelirleri ve aklamanın da önemli merkezlerinden biri haline gelen borsa ve fonlarda gerçekleştirilen piyasa dolandırıcılıkları ve buradan elde edilen gelirlerin aklanmasında gösterilen duyarszlık ve kayıtsızlığı görünce, açıkçası bu konuda çok ciddi ve derin şüphelerimin olduğunu söylemek zorundayım. Aynı zamanda bu konuda çok ciddi ve korkunç gelişmeler var. Bu nedenle bu gerçekliği görmenizi sağlayan onlarca somut bilgi ve belge ortada iken bu konuda proaktif, rasyonel ve samimi mücadele yürütüldüğünü söylemek mümkün değil.
- Gerçek anlamda mücadele nasıl yapılır?
Suç gelirlerinin, bu gelirlerin aklanmasının ve terörizmin finansmanının, ülkemize ve insanlarımıza yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri olduğuna samimi olarak inanırsanız, zaten mücadeleyi de çok önemser ve gereğini yapmak konusunda azami özeni gösterirseniz.
- Kara paracılar gözünü neden Türkiye’ye dikti? Cezasızlık mı söz konusu?
Hem cezasızlık hem de etkinlik problemi var. Acı bir şekilde yaşadığımız şu örnek yeteri kadar açıklayıcı olacaktır. FATF 4. Tur denetimler sonucunda hazırladığı raporu tespit ettiği eksikliklerle birlikte 2019 Aralık’ta Türkiye’ye bildirdi. Bu eksiklikleri yaklaşık iki yıllık bir sürede kolaylıkla giderebilecek durumda iken bu konuda gereken özen gösterilmedi ve FATF, Ekim 2021’de Türkiye’yi ikinci defa gri listeye aldı. Sorunun ciddiyetini bildiği için Sayın Mehmet Şimşek’in önemli gayretleri ile bu listeden çok çok büyük bedeller ödeyerek Ekim 2024’te ancak çıkabildik. Kaynaklar maalesef etkin kullanılmadığı ve israf edildiği için ortaya çıkan ciddi kaynak ihtiyaçları bu tür kaynaklardan sağlanmaya çalışılıyor ve dolayısıyla da verilen tavizler ve göz yummalar, kara paracıların da ilgi ve dikkatini çekiyor.
Dr. Ramazan Başak’ın açıklamaları böyle. Kara para sadece kara para değil, uyuşturucu, yasa dışı bahis, kaçakçılık aynı zamanda. En az zamanında verilen yanlış ekonomik kararlar kadar söndürülen hayatların, yoksulluğumuzun da sebebi bu. Umalım ki, gri listeye girmeyelim, bu ekonomi bir gri liste daha kaldıracak durumda değil. Yine umalım ki, kara paranın kökünü kazıyalım.