Arka Sokaklar, 16 yıldır yayında. Türk dizi tarihinin en uzun dizisi… Son bölümde tarikatlar konusu ele alındı ve kanala, iki kez program durdurma ile üst sınırdan para cezası verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Din Şurası’nda ‘Dini değerlere saldıran TV dizileri var’ demişti. RTÜK, Cumhurbaşkanı’nın sözlerini talimat olarak algılamış olmalı ki diziye cezayı yapıştırıverdi.

Daha birkaç gün önce El Kaide’nin yöneticisi olmak suçlamasından 12 yıl 6 ay hapis cezası alan ‘Ebu Hanzala’ kod adlı Halis Bayancuk Akit TV’de yayına çıkarıldı. Ebu Hanzala programda, “Laiklik Allah’a kafa tutmaktır” dedi. Demokrasiyi küfür ilan etti. Anayasayı reddeden bu kişinin “Anayasal düzeni ihlal’ suçundan beraat etmesini şimdilik bir kenara bırakıyorum.

Bayancuk

Hanzala Bey’e göre, laiklik kulluğun özüyle bağdaşmıyormuş. Elbette Hanzala Bey’den başka türlüsünü beklemiyoruz. Sonuçta kendi içinde tutarlılık gösteren ifadeleri var. Ancak tarikat eleştirisine ceza yağdıran RTÜK, nasıl oluyor da Türkiye Cumhuriyeti’nde laikliği, anayasal düzeni hedef alan bu sözlere işlem yapmıyor. Tarikatlar eleştirilince en üst cezayı veren RTÜK, tarikatındaki çocukların eğitimiyle ilgili “Çocuklara Kemalist bir eğitim verildiği için, eğitimden çok ideoloji yüklendiği için çocukları eğitmiyor değil, yalnız çocukları Kemalist eğitime göndermiyoruz” diyen birinin –hem de IŞİD ve El Kaide terör örgütlerinden yıllarca cezaevinde yatan ve kaçma şüphesi olmadığı için tahliye edilen birinin- sözlerine susuyor. Susmamalı, peki neden?

Hatırlatalım;

Laiklik ilkesi, din, vicdan ve ibadet hürriyetinin güvencesidir.

Ayrıca aklın, bilimin, hukukun üstünlüğünün esas alındığı onurlu bir yaşam biçiminin temelidir.

Anayasanın 4. Maddesi’nde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez temel nitelikler arasındadır.

Son tahlilde RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, inceleme başvurusunda bulundu. Akit Gazetesi’nin Taşçı’yı “İfade özgürlüğünü sindiremedi” diyerek sayfalarına taşımasından başka hareket yok. Biraz bekleyelim, incelemeye alınacak mı bakalım.

SENİNLE PARTİ KURMAK MI, TABİİ Kİ HAYIR!

Bugün Apolitik köşemizin konuğu Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ.

- Güne başlarken bir ritüeliniz var mı?

Gece gelen mesajları kontrol ederek güne başlarım. Çünkü önemli ve hemen harekete geçmeyi gerektiren bir mesaj gelmiş olabilir.

- En son hangi kitabı okudunuz?

Asla bir tek kitap okumam. Eş zamanlı olarak 2-3 kitap okurum. Şu anda elimde Almanya’da Alternative für Deutschland adlı siyasi parti ile ilgili bir kitap var.

- En son hangi filmi izlediniz?

Sinemada oğlumla birlikte Atatürk’ün çocukluğunu anlatan Küçük Mustafa filmini izledik. Bazen evde televizyonda film izlerim. En son bir Danimarka filmi izledim. 18. Yüzyıl’da Danimarka’da soylular ile çiftçiler arasındaki mücadeleyi anlatıyordu.

- En sevdiğiniz ses ne sesi?

Gitar, piyano ve ney sesi.

- Aşka inanır mısınız?

İnanırım.

- En çok dinlediğiniz aşk şarkısı?

Doğrusu bilmiyorum ama bizim kuşağımızın aklına aşk şarkısı deyince ‘Love Story’ gelir.

- En sevdiğiniz yemek?

Hünkar Beğendi, Ali Nazik ama kıymalı, Şinitzel.

- Sizi ne heyecanlandırır?

Milli maçlarda heyecanlanırım.

- Asla yemem dediğiniz bir şey var mı?

Pırasa yemeğini sevmem.

- Yağmur mu, güneş mi?

İkisinin de farklı yeri var. Güzel bir orman manzarasında, kapalı bir yerde yağmuru tercih ederim. Ormanda yürüyorsam da güneşi.

- Güz mü, ilkbahar mı?

İlkbahar.

- İnsanlarda en sevmediğiniz üç hareket?

Üçe indirmek çok zor.

- Geçmişe dönerek birine bir şey söyleme şansınız olsa kime, ne söylersiniz?

Seninle parti kurmak mı? Tabii ki hayır! Kime olduğunu söylememe gerek var mı?

- Size şu anda telefonsuz üç gün verseler ne yaparsınız?

Gününün ortalama 6-7 saatini telefonda, sosyal medyada geçiren bir insan olarak sanırım üç günü bu yeni duruma alışmaya çalışarak geçirirdim.

- Yeniden dünyaya geldiniz ve seçme şansınız var, kim olmak istersiniz?

26. Yüzyıl’da, belki bir uzay gemisi kaptanı olarak gelmek isterdim.

- Mutluluğu nasıl tanımlarsınız?

Tanımlanmaz ama olunur diye düşünüyorum. Belki mükemmel bir çikolata gibi.

- Magazin sever misiniz?

Hayır, sevmem.

- Herhangi bir enstrüman çalar mısınız?

Yeteneğim olduğunu düşünmüyorum.

- Kaç yaşına kadar yaşamayı dilersiniz?

Kimseye muhtaç olmadan ölmeyi tercih ederim. Ölümün de hayırlısı diye düşünenlerdenim.

HAYAAAAT BENİ NEDEN YORUYORSUN?

Yasa dışı bahis soruşturması kapsamında ev hapsi cezası alan, sonra ev hapsi kaldırılan Serdar Ortaç, sosyal medyada takipçilerine içini döktü. 18 yaşındayken çekilmiş bir fotoğrafını paylaşan şarkıcı, hayatına dair pişmanlıklarını dile getirdi: “Bilkent Üniversitesi’ni kazandım, bitirmedim. Sonra şarkıcı oldum. Okulu bitirseydim, İngilizce öğretmeni olsaydım, şöhret olmasaydım başıma bunların hiçbiri gelmeyecekti. Ne kumarı bilecektim, ne başka bir şeyi. Zaten başka bir şeyim yok. İçkim de bitti, sigarayı da bıraktım. Huzurlu, güzel bir evlilik yapıp çocuklarıma bakacaktım. Emekli olup Allah katına çıkacaktım. Kadere bak, beni  Serdar Ortaç  yaptı, başım hiç beladan kurtulmadı. Bunların hepsinde hata benim tabii. Böyle yazılmış. Öbür türlü 3 bin tane şarkı da olmayacaktı” dedi.

Serdar Ortaç’ın ilk tövbesi değil bu. Örneğin 2012 yılında ‘Kumara tövbe ettim’ demişti. 10-15 evinin gittiğini, Ali Sami Yen Stadı’nın yanında bir gökdeleni olduğunu, onu da kumarda kaybettiğini söylemişti.

8 yıl sonra karşımıza bu kez kazanmış olarak çıktı. “En büyük pişmanlığım’ dediği kumar masasına yine oturmuştu ve Kıbrıs’ta 504 bin TL kazanmış, elinde paralarla poz vermişti.

Serdar Ortaç birçok adımından pişmanlık duyarak yaşadı. Ahmet Kaya’ya çatal-bıçak fırlatıp bir linçe ortak oldu, yıllar sonra “Allah benim belamı versin” dedi.

Gencecik kardeşini kaybetti, bir TV programında “Çok görmezdim onu. O Bostancı’da ben Sarıyer’de. Kendime çok kızdım, gitsene kardeşin orada. Pişman oldum ama yapacak bir şey yok işte” deyiverdi.

Serdar Ortaç’ı 1992’de tanıdım. İstanbul FM’de DJ idi. Bir röportajda bir araya geldik. O zaman DJ olmak çok popülerdi. Serdar aynı zamanda ünlü şarkıcılara beste veriyordu. Sonra kendi albümü Karabiberim çıktı. Sahnede fırtına estiriyordu. Para kazandıkça kumara boğuldu… Sonra da bestelerinden çok kumarda kaybettikleriyle gündeme geldi. Bazen onun “Hayaaaat beni neden yoruyorsun” şarkısından ilham alarak, “Serdaaar bizi neden yoruyorsun” diye sitem ettik ona.…

Fakat biliyoruz ki, bağımlılık korkunç bir şey.

Tedavisi var, umarım kurtulur, umarım bu kez başarır.

ESKİ EŞİNİZ EN YAKIN ARKADAŞINIZLA EVLENİRSE?

Başrollerini Bergüzar Korel ve Mehmet Günsür’ün paylaştığı, yaşanmış bir hayat hikayesinden uyarlanan ‘Annem Ankara’ ikinci bölümüyle ekranlardaydı... Şimdi herkes birbirine aynı soruyu soruyor: Eski eşiniz, en yakın arkadaşınızla evlenirse ne tepki verirsiniz? (Hadi yazın bana)

a- En yakın arkadaşım ve eski eşimle ilişkiyi keserim.

b- Mutluluklar dilerim.

c- Onlara hayatı zindan ederim.

d- Hiçbiri.