Yeni yıl için geri sayım başladı. 2024 çok hareketli bir yıl oldu. Yerel seçim, ‘terörsüz Türkiye’ çıkışları, Meclis kavgaları, siyasi gaflar derken magazin dünyası da bereketli bir yıl geçirdi. Peki 2024’ün ‘en’leri nelerdi? Kendi listemi sunuyorum. Peki sizin listeniz? Bana yazmak ister misiniz?

YILIN UMUT VAAT EDEN DİZİSİ

Şakir Paşa Ailesi:

Now TV’de yılın son günleri yayınlanmaya başlayan dizinin hikayesi 1912’de başlıyor. Dizi, entrika ve sırlarla dolu Şakir Paşa ailesinin yaşamları ve ilişkilerine odaklanıyor. Dizide Osmanlı’nın önemli bir paşa ailesinin bireyleri olan Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı, modern resmin ustası Fahrelnisa Zeid, ilk Türk gravür sanatçısı Aliye Berger ve ilk Türk seramik sanatçısı Füreya Koral gibi isimlerin hayatlarından kesitler yer alıyor. Son zamanlarda yapılmış en iyi prodüksiyon.

YILIN EN İYİ OYUNCUSU

Gonca Vuslateri:

Annesinin vefatının ardından babası Hilmi’nin evlendiği Nur’dan şiddet gören küçük  Leyla, babasının trajik bir kazada vefat etmesiyle birlikte üvey annesi tarafından çöplüğe terk edilir. Nur bu sırada Hilmi’nin katiliyle evlenip kendisine zengin bir hayat kurar. Nur karakterini canlandıran Gonca Vuslateri, seyirciyi ekran karşısına mıhlıyor.

YILIN SKANDALI

Yenidoğan Çetesi:

112 Acil Çağrı Merkezi’ndeki işbirlikçilerle ortak hareket ederek yenidoğan bebek acil hastalarının, anlaşmalı özel hastanelerde bilinçli olarak ölümüne sebep olan suç çetesinin foyası ortaya çıktı. Haberi araştıran Emrullah Erdinç, bebeklerin nasıl acımasızca öldürüldüğünü işlediği haberleriyle yılın gazetecisi bence.

YILIN KAHREDENİ

Narin Güran cinayeti:

Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi Tavşantepe Mahallesi’nde yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ailesi tarafından 21 Ağustos’ta kaybolduğuna dair ilan verildi. 8 Eylül’de cesedi köy yakınında bir derede çuval içinde bulundu. Türkiye bu cinayeti çözmeye çalıştı. Anne mi, ağabey mi, amca mı, baba mı, Nevzat mı? Narin’i kim öldürdü, bulunamadı. Yılın sırrı mı demeliydik?

YILIN UNUTULMAZ MAGAZİN OLAYI

Yılmaz Erdoğan-Cansu Taşkın aşkı:

Daha önce ünlü isimleri ifşa etmesiyle tanınan Cansu Taşkın ile Yılmaz Erdoğan’ın yakınlaştıkları anların fotoğrafları ortaya çıkınca çarşı karıştı. Fotoğrafları çekenin Cansu Taşkın’ın kardeşi Elif Vurgun olduğu anlaşıldı. Yılmaz Erdoğan’ın öpüşme videosunun çekildiğinden habersiz olduğu konuşuldu, hatta bir de mahkeme süreci başladı. Yılmaz Erdoğan, “Herkesin ve her şeyin sadece iyi yanlarını hatırlıyor, gerisini unutuyorum” dedi ama Taşkın daha tepkiliydi: “İki günlük ilişki gibi gösterildi. Hiçbir zaman o tarz bir insan olmadım.”

YILIN KİTABI

Memoria:

Beş yaşında bir çocuk günün birinde Karılar Tekkesi’ne emanet edilir. Sorun şu ki, çocuk erkektir. Öncesinde bitik bir imparatorluk, işgal, savaş, gezginler, erotik maceralar, kabadayılar, mezarlık, ölüler, diriler, tekke karıları, eli kulağında Cumhuriyet. Tekkeleri kapatılmasın da evsiz kalmasınlar diye Mustafa Kemal Paşa’yı ikna etmeye çalışan tekke karılarının mücadelesiyle devam eder hikayesi. Şebnem İşigüzel zaten şahane bir yazar ama Sedat Simavi Edebiyat Ödülü de kazanan bu roman bir başka.

YILIN SİYASİ OLAYI

Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışı:

MHP Lideri Devlet Bahçeli 1 Ekim’de DEM Parti milletvekilleriyle tokalaştı. Asıl bomba gündeme 22 Ekim’de düştü. Bahçeli, kürsüden terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a seslendi, “Örgütü lağvet, TBMM’de DEM Parti grubunda konuş” dedi. Türkiye “Bahçeli ne yapmak istemektedir” sorusuyla o günü hâlâ anlamlandırmaya çalışıyor.

YILIN TEFLON TAVASI

Dilan Polat:

Kara para aklama ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından yargılanan, devleti 295 milyon lira vergi kaybına uğratmakla suçlanan Polat çiftinin Dilan olanı, sergilediği lüks hayatıyla kamuoyunun gündemindeydi. Hapisten çıktıktan sonra bir daha sosyal medya kullanmayacağını düşündüğüm Dilan Polat, öyle hızlı bir giriş yaptı ki, benim gibi magazine çok aşina bir gazeteciyi bile şaşırttı. O kadar suçtan yargılanması yetmiyormuş gibi bir de ‘hayasızca hareket’ soruşturmasına takıldı. Beşiktaş’taki bir eğlence mekânında kız kardeşiyle dudak dudağa öpüşmesi yine kamuoyunu epey meşgul etti. Bizim kamuoyu da ilginç sahiden. Dilan durmadığı gibi takipçi sayısı da uçuverdi.

YILIN KAYBEDENİ

Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil:

Ünlü şarkıcı Serdar Ortaç ve şovmen Mehmet Ali Erbil İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yasadışı bahse teşvik iddiasına ilişkin yürütülen soruşturmada gözaltına alındı. Adli kontrol kararıyla serbest bırakıldılar. 12 şüpheli aynı soruşturmada tutuklandı. Ortaç, “Çok pişmanım, topluma kötü örnek olduysam Allah beni affetsin” dedi.

YILIN MODA İKONU

Colani ya da Ahmet Eş Şara:

El Kaide’den ayrıldıktan sonra cihatçı terör örgütü HTŞ liderliğini üstlenen Colani, Suriye’de iktidarı ele geçirdikten sonra Batı’nın da ‘örtülü gözbebeği’ oluverdi. Bununla birlikte imaj çalışması da başladı. Kamuflajı çıkardı, takım elbise giydi. Ceketleri, gömlekleri konuşuluyor şimdi. En iyi gömlek değiştiren kişi olarak yılın moda ikonu olmayı hak etmiyor mu sizce de?

YILIN AYRILIĞI

Serenay Sarıkaya-Mert Demir:

Model ve oyuncu Serenay Sarıkaya ile şarkıcı Mert Demir’in sosyal medyada paylaştıkları mutluluk pozlarının gerisi gelmedi. İkilinin birlikteliğiyle ilgili sık sık ‘reklam aşkı’ yorumları yapılmıştı. Sarıkaya bu iddialara “Böyle şeyler milattan öncede kaldı ya. Gerçek hayatta böyle şeyler var mı? İnsanların buna inanması da bana çok tuhaf geliyor. Ben böyle yaşamıyorum” yanıtını vermişti.

YILIN ŞARKISI

Sana Yıldızları Ödediğimden:

2024’ün en çok dinlediğim şarkısı. Mabel Matiz imzalı Bengü Beker’in “Sana Yıldızları Ödediğimden” şarkısının dinlendikçe demlenerek en sevilenlerden biri olacağını düşünüyorum. Mabel Matiz bence yeni Sezen Aksu.

YILIN RESTORANI

İoki Nau:

Ben gerçek bir Japon mutfağı aşığıyım. İoki Nau Yeniköy yeni favori mekânım. Ah o sushiler...

 

KEDİ MIRILTISINA BÜYÜK ZAAFIM VAR!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, 'Apolitik'in konuğu oldu. 

- Güne başlarken bir ritüeliniz var mı?

Kahve içip hızlıca gündemi gözden geçiririm. Hiç sabah insanı değilim. Geceleri zihnim çok açık olur.

- En son hangi kitabı okudunuz?

Akademik çalışmalar için Erskine May’den Parliamentary Practice’i okudum. Roman olarak da Buket Uzuner’den Kumral Ada Mavi Tuna’ya başladım. Lisedeyken okuyamadığım açıkları kapatmaya çalışıyorum.

- En son hangi filmi izlediniz?

Filmi hatırlamıyorum, film izleyebilecek konsantrasyonum eskiden beri çok azdır ama dizi olarak çok geç başladığım Battlestar Galactica’ya fena halde sarmış durumdayım.

- En sevdiğiniz ses ne sesi?

Kedi mırıltısına büyük zaafım var.

- En çok dinlediğiniz üç şarkı?

Bu hep değişiyor ama aklıma gelenler “Mor ve Ötesi-Deli”, “Stromae-L’enfer” (Stromae’nin aslında tüm şarkıları! İnanılmaz yetenekli ve zeki buluyorum), “Linkin’ Park-A place for my head”. Bir de hep Tarkan dinlerim, ne kadar övülse azdır.

- Türkiye bir şarkı olsa hangisi olurdu?

Adamlar’dan Utanmazsan Unutmam.

- Aşka inanır mısınız?

Çok! Bu yüzden evlendim :)

- Kırmızı çizginiz nedir?

Samimiyet.

- En sevdiğiniz yemek?

Mantı.

- Asla yemem dediğiniz bir şey var mı?

Soğumuş yumurta.

- Sizi ne heyecanlandırır?

Sevdiğim işle ilgili yeni şeyler öğrenmek, hemen koşup birilerine ne öğrendiğimi anlatmak isterim.

- Yağmur mu, güneş mi?

Yağmur.

- Güz mü, ilkbahar mı?

Güz. Sonbahar her yeri ve her şarkıyı güzelleştiriyor.

- İnsanlarda en sevmediğiniz üç hareket?

İçi boş şov, cinsiyetçilik, kendine hayranlık. Bunlarla karşılaştığımda konuşmanın hiçbir anlamının olmadığını hissediyorum.

- Geçmişe dönerek birine bir şey söyleme şansınız olsa kime, ne söylersiniz?

Anneanneme söylerdim, oradan karşıdan karşıya geçme.

- Size şu anda telefonsuz üç gün verseler ne yaparsınız?

Çok uyurdum, doktora giderdim, kitap okurdum, eski mp3’ümüzü alarak hile yapabiliyorsak müzik dinleyerek otobüs yolculuğu yapardım.

- Yeniden dünyaya geldiniz ve seçme şansınız var, kim olmak istersiniz?

Başka biri olmak istemezdim.

- Herhangi bir enstrüman çalar mısınız?

Eskiden akustik ve bas gitar çalardım, artık unuttum.

- Kaç yaşına kadar yaşamayı dilersiniz?

Yaşamayı seviyorum ama en sevdiklerimden daha erken gitmek isterim.