İktidara göre her şey mükemmel her taraf yağlı börek!

İşsizlik azalıyor, ihracat artıyor, döviz rezervi fazla veriyor!

Emekli refah içinde...

Asgari ücret de yüzde 30 zamlandı zaten!

Ama münafıkız ya ille de mutsuz olacağız.

“Gerçek enflasyon yüzde 80, TÜİK enflasyonu bile yüzde 46... Ev sahibi kiraya yüzde 60 zam diyor. Nereden çıktı bu yüzde 30? Ekonomi bu kadar iyiyse neden biz dar gelirliler durmadan yoksullaşıyoruz?” deyip duruyoruz.

Diyoruz da bari duyan olsa!

Duyanlar bizden çaresiz... Dostça uyarıyorlar:

“Bu kadar çok soru sorma... Sorarsan huzurun kaçar. Gaza getirme kendini; gazdan geberirsin! Al 22 bin 104 lirayı, bak keyfine. Tevekkül et, sabret, şükret... Çünkü seneye bu kadarı da yok.”

★★★

Hem neden dertleniyoruz ki?

Bir yerine iki, hatta üç işte çalışırız canım!

Uyumayız alt tarafı...

Daha az yeriz, giyinmeyiz, eğlenmeyiz, hatta yıkanmayız su faturası fazla gelmesin diye!

Çocukları niye okutuyoruz ki? Oğlanları sanayiye verelim, kızları da 13 yaşında kocaya...

Al sana rahat hayat!

★★★

Sayın dünya liderimize bakın: Daha 20 küsur yıl önce parmağındaki alyansından başka bir şeyi var mıydı?

Bugün nerelerde?

Oğullarda gemiler, kızlarda vakıflar, damatlarda holdingler.

Ha sakın fesatlık edip “Nereden buldu bu kadar serveti?” demeyin...

Demeyin; çünkü, hapisanelerde yer kalmamış... Bir yatakta üç vardiyada üç kişi yatıyormuş!

★★★

Hem unuttunuz mu; çocuklarını evlendirdi o, düğünde takı yağdı.

Unutanlara hatırlatayım; bugünün parasıyla 90 milyon lira değerinde 30 kilo altın takıldı damat Burak kardeşle gelin hanıma.

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi bile gelip damat halayında el çırptı!

Siz de asgari ücreti eleştireceğinize çocuklarınıza hayırlı birer kısmet bulun evlendirin.

O kadar takı gelmese de bakarsınız mahallenin kasabı bir kilo et, bakkalı da yarım kangal sucuk takar damadın boynuna...

Bu devirde az mı?

★★★

Her şey yalan bir tek yoksulluk gerçek!

Ama sakın örgütlenmeyin.

Sakın bir araya gelip hakkınızı aramayın.

Hem unuttunuz mu “Türkiye, sadece Türkiye’den ibaret değil”miş.

MİT Başkanı da Emevi Camii’nde namaz kılmış...

Neyimize yetmiyor?

Tek çare...

Yeni asgari ücret milyonlarca çalışanın beklentisinin çok altında kaldı. Yılbaşında açıklanacak emekli ve memur zamlarının da bundan farklı olmayacağı açık.

Peki; çare ne?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Üretimden gelen gücünüzü kullanın” diye ağzının içinde geveliyor...

Türk-İş, dün Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çekildiğini açıkladı... İyi de kime ne faydası var?

Hak-İş’ten zaten bir cacık olmaz!

DİSK de bu yazının yazıldığı saate kadar hala “ne yapmayı düşündüğünü” açıklamamıştı.

Çözümü ben yazayım:

Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde böyle bir asgari ücret kararı, genel grev nedenidir!

Sendikalı, hatta asgari ücretli olsun olmasın bütün işçilerin bu sefalet ücretine “okkalı” bir tepki vermesi gerekiyor.

Aksi halde kimse ağlaşıp, sızlanmasın!

GÜNÜN SORUSU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan YouTube’da bir yayına katılmış. Derdi çok büyükmüş. Şalvar giymek istiyor ama giyemiyormuş. Çok rahatmış ama giyince “yobaz, gerici” oluyormuşsun... Sorum kendisine:

Şalvar giymediğin zaman gerici değil misin yani?

Starbucks endeksi!

ABD’deki 300’e yakın Starbucks kafesinde 20 Aralık tarihinde 5 bin “barista”nın başlattığı grev, diğer eyaletlere de yayılmaya başladı.

Ülkenin tamamında 10 binden fazla kafesi bulunan şirket çalışanları ücretlerinin azlığından ve çalışma koşullarının zorluğundan yakınıyor.

Haftanın beş günü en fazla 4 saat çalışan bu arkadaşlar bahşişler hariç günde ortalama 120, ayda da 2 bin 800 dolar kazanıyor. Beğenmedikleri ücret bu! Bu da bizim paramızla yaklaşık 100 bin lira ediyor.

Onlara önerim, şirketlerinin Türkiye’deki şubelerinde çalışan meslektaşlarıyla kesinlikle iletişime geçmemeleri. Aksi halde hallerine şükredip, grevden cayarlar!

Çünkü bizdeki meslektaşları asgari ücretle çalışıyor; o da daha dün 22 bin 104 liraya, yani yaklaşık 625 dolara yükseldi.

Yaptıkları iş aynı...

Sattıkları kahve aynı...

Kahve fiyatları dolar cinsinden aynı...

Üstelik bizimkiler günde 10-12 saat çalışıyor. Orada üç kişinin yaptığı işi bizde bir kişi yapıyor.

Ve bizimkiler, ABD’dekilerin beşte biri kadar maaş alıyor.

Ancak iki ülke arasındaki “barista”lar arasında küçük bir fark var:

Onlar mutsuz, bizimkiler “sigortalı bir işleri olduğu için” şükrediyor!

★★★

Ne diyeyim; güzel ülkemizi “ucuz iş gücü cenneti” yapanlar utansın!