Maksimalist terimi, kullanıldığı bağlama göre değişebilen, ancak temel olarak “her şeyi olabildiğince fazlasıyla, sınır tanımadan veya aşırıya kaçan bir yaklaşımla isteyen kişi veya anlayış” anlamına gelir. Bu terim, “azla yetinmeyen” ve “her şeyi en uç noktaya taşımayı seven” kişi veya düşünceyi tanımlar.
Bu sözlükte yazan hali...
Siyasetteki tasviri başkadır...
Maksimalist bir kişi veya grup, hedeflerini en uç noktaya kadar genişletir ve orta yol aramaktan kaçınır. Örneğin, bir politik hareketin taleplerinde tavizsiz ve en kapsamlı çözümü istemesi, maksimalist bir yaklaşım olarak adlandırılır.
Yani MHP lideri Bahçeli’ye göre DEM Parti...
Ne demişti Bahçeli?
“Herkes ve hepimiz ‘Terörsüz Türkiye’ hedefinin sekteye uğramamasına özenle dikkat etmeliyiz. Maksimalist taleplerin gündeme gelmesinden kaçınmalıyız”.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Bizim taleplerimiz abartı değil, çağdaş bir demokraside bulunması gereken asgari standartlardır. Hangisi abartılı, hangisi maksimalisttir?” diye sorarak anayasa, hukuk, yerel yönetim, anadilde eğitim ve yargı paketlerinde isteklerini tekrar sıralamıştı.
Maksimalist terimi siyasette öyle çok önümüze çıkan bir şey değil.
En son Cumhurbaşkanı Erdoğan kullanmış...
17 Eylül 2024...
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun “Anayasa’nın dördüncü maddesi olmasın diyoruz” sözleriyle başlayan tartışmaya ilişkin Erdoğan, “Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Maksimalist söylemler tartışmalara ket vurur” yanıtını vermişti.
Şimdi ne olacak diyeceksiniz...
DEM Parti, maksimalist olmadığını düşündüğü taleplerinden hangilerinin Bahçeli’ye göre maksimalist olduğunu anladıktan sonra gereğini yapacak.
Çünkü zaten mesele taleplerin maksimalist olup olmamasından çok kamuoyunda duyulur olmaması...
Dere geçiliyor, “dere geçiliyor”, paçalar inmesin, “paçalar inmesin...”
KÖŞENİN GÖZÜ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Horasan Erenleri Dernekler Federasyonuna hibe ettiği Hacıbektaş ilçesindeki arsaya yapılan Hacıbektaş Horasan Erenleri Dergahı Cemevi Külliyesi’nin ilk etabı törenle açıldı. Çözüm sürecinde ezber bozan Bahçeli’nin bir de cemevi açılımı yaptığı konuşuldu.
Hatta bunu büyük resimde İran’a karşı yönelecek ABD baskısının arkasında konumlanacak olan Cumhur İttifakı’nın içeriyi konsolide etme ihtiyacı olarak görenler de oldu.
Halbuki Kayseri Pınarbaşı dahil olmak üzere birçok adım çok önceden atıldı.
Mesela Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulalı 3 yıl oldu.
Ben biraz daha geçmişe götüreyim sizi...
2007 seçimlerine giderken, Meliha Okur dönemin Sabah’ında MHP’nin Alevi açılımına dair ne yazmış bakın:
“Beş Alevi milletvekili adayı MHP’den seçime girdi. Doğrusu, Aleviler, MHP’ye nasıl bakar? Bilmiyorum. Ama bildiğim, önümüzdeki dönemde tıpkı AK Parti’nin sol vitrini gibi hep birlikte MHP’nin Alevi vitrinini tartışacağız. Açıkçası ben MHP’nin iki Alevi adayını ilginç buldum.
Biri, İstanbul 2. Bölge 8. sıra adayı Cennet Süzer Teker. Diğeri ise 3. bölge 9. sıra adayı Timur Can Ulusoy. İkisi de sosyal demokrat. İkisi de aileden CHP’li. İkisi de aradıklarını bulamadıkları için CHP’yi bırakıp MHP’ye yöneldiklerini söylüyor.
(...) Peki, Aleviler MHP’den ekonomik olarak ne isteyecek? Cemevlerine ücretsiz elektrik ve su. Alevi dedelerine maaş. Görünen şu; MHP’nin Alevileri ekonomik olarak “ulusalcı” bir yaklaşım istiyor.”
Bir hatırlatma daha...
15 Kasım 2022.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tunceli Cemevi Başkanı ve beraberindeki Alevi dedeleri ile görüşmüş ve karşılıklı hediyeler takdim edilmişti. Bahçeli’nin henüz birkaç sene önce dönemin Başbakanı Davutoğlu ile polemiği sonrası gittiği Tunceli’de bu cemevine gidişi iptal edilmişti. 2022’de ise çok şey değişmiş halde buluşuldu....
Şimdilik bu kadar. Bu alıntıların anlam bütünlüğünü oluşturması için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Çünkü Bahçeli’nin atılımları bitmedi, karşılığını ölçerek ilerleyecek.
Büyük resimdeki anlamına ise yakında geleceğiz.
KÖŞENİN SÖZÜ
“Tavı bilirsen ekmeği bulursun” - Anonim.
