CHP Genel Başkanı Özgür Özel dün çok önemli bir açıklamada bulundu.
Gelecek Partisi’nden istifa eden, ertesi gün de AKP’ye katılan “yetmez ama evet”çi Serap Yazıcı Özbudun’un, bu transferden hemen önce CHP’ye geçmek için kendisiyle görüştüğünü söyledi.
Bu konudaki sözleri aynen şöyle:
“Bu kişi, AKP’ye geçmeden hemen önce Antalya milletvekilimize gitti, ‘Tek adam rejimine itiraz benim partimde çok güçlü değil, size geçmek istiyorum’ dedi. Bize geldiler. Ben de kendisine şunları söyledim:
‘Birincisi, partinizin bir grubu var, istifanızla düşebilir, grubu düşüren olmayın. İkincisi, eğer partinizden ayrılsanız bile, uzunca süre geçmeden alamayız. Biz başka partinin vekiline göz koyan parti değiliz. Üç, gelmeye kararlı olmanız durumunda partinizin genel başkanına telefon edip konuşmak zorundayım.’
O kişi bizden gitti sonra AKP’ye geçti.”
★★★
Bu hikayeyi televizyon başında dinlerken aklıma Timur Selçuk’un besteleyip söylediği ve sözlerini Çiğdem Talu’nun yazdığı Döneğin Türküsü geldi:
★★★
Sağcıyla sağcı,
solcuyla solcu
Çevir kazı yanmasın, çevir de çevir
Çevir kazı yanmasın
devir bu devir
Devrim istiyorsanız, devrim yapalım
Rüzgar nerden esiyor
ona bakalım
Darbe olsun derseniz, darbe yapalım
Rüzgar nerden esiyor
ona bakalım
Sağcıların günüyse,
sağcı olalım
Rüzgar nerden esiyor
ona bakalım
Solcuların günüyse
solcu olalım
Rüzgar nerden esiyor
ona bakalım
Herkesi uyutalım,
yazar olalım
Vatan millet üstüne, nutuk atalım
Bir parti kuralım da
üye olalım
Hiçbir şey olmasak da, bakan olalım
Sağcıyla sağcı
aman Allah
Solcuyla solcu oh oh oh
Çevir kazı yanmasın çevir de çevir
Çevir kazı yanmasın devir bu devir
★★★
Ne diyeyim... Ben böyle demokrasinin!
Saatçi belediyeler!
Dün size AKP Büyük Kongresi’nde 1.600 delegeye dağıtılan 4 bin lira değerindeki kol saatlerinden söz etmiştim ya... Meslektaşım Ercan Öztürk o saatlerin alındığı firmayı buldu.
Bu firma, Sirkeci’deki Serhat Saat...
Recep Tayyip Erdoğan imzalı o saatleri satmak, firmanın AKP’yle ilk işi değil...
Şimdiye kadar birçok AKP’li belediyeye milyonlarca lira değerinde saat satmış. Bunlardan biri AKP’li Gaziantep Şahinbey Belediyesi... Bu belediye 25 Kasım 2020 tarihinde Serhat Saat’ten, tam 15 bin adet saat almış. Bunun karşılığında firmaya 11 milyon 580 bin lira ödemiş.
Sadece Şahinbey Belediyesi değil, AKP’li başka belediyeler de bu firmadan toplu olarak saat satın almış.
Zeytinburnu Belediyesi, 31 Mart 2024 seçimlerinden sadece üç gün önce Serhat Saat’ten 1 milyon 817 bin, Tuzla Belediyesi de aynı tarihlerde 1 milyon 250 bin liralık kol saati almış.
★★★
Daha iki-üç ay önce CHP’li belediyelerin düzenledikleri konserlerde sanatçılara ödediği ücretleri eleştiren bir gazeteci olarak, AKP’nin bu “saat” merakını görmezden gelirsem mesleğime ihanet etmiş olurum.
Adı geçen belediyelerin başkanlarına soruyorum...
O saatleri kimlere dağıttınız?
Eğer seçim kampanyalarınızda ya da başka siyasi faaliyetlerde kullandıysanız, bu harcamaları belediye kasasından yapmakla suç işlemiş olmadınız mı?
★★★
Bir soru da AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a:
CHP’li belediyeleri “silkelediğiniz” gibi, peynir-ekmek alırcasına saat alıp dağıtan ve faturayı “kol saati gibi” millete geçiren kendi partinizin belediyelerini de silkeleyecek misiniz?
Fuhuşa yardım!
Kızılay’ın depremzedelere vermesi gereken çadırları parayla sattığını ortaya çıkaran başarılı meslektaşım Murat Ağırel, şimdi de bir başka bomba habere imza attı.
AFAD tarafından depremzedelere dağıtılması gereken yatak, battaniye ve diğer malzemelerin, Hatay’ın Altınözü ilçesinde, fuhuş yapılan bir masaj salonunda kullanıldığı ortaya çıkmış...
Bu malzemeleri o masaj salonuna, kendisini “AFAD yetkilisi” olarak tanıtan bir kişinin sattığı belirlenmiş...
★★★
“Anayasamızdaki sosyal devlet ilkesi ne oldu?” diye sorup duruyoruz ya...
Kerhaneye düştü!
Bu haber, bu durumun kanıtıdır...
GÜNÜN SORUSU
MHP Meclis Grup Toplantısı, Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle üç haftadır yapılamıyor. Sorum bu partinin yöneticilerine:
Partiniz, Devlet Bey’den mi ibaret? Bir kişi hastalandı diye koca parti sessizliğe gömülür mü? Onun başına bir şey gelirse, partinin kapısına kilit mi vuracaksınız?