Türkiye yeni güne yeni bir teşkilat yapısı yeni bir başkanlıkla uyandı. Siber Güvenlik Başkanlığı! Elbette günümüzde büyük bir tehdit. Ancak olayın tartışılan iki boyutu var. Biri baştan ayağa çürümüşlük içinde, kurumlara olan güvenimizin kalmaması. Kurulan bu başkanlığa liyakatlı kadroların atanıp atanmayacağını sorguluyor oluşumuz... Diğeri ise başkanlık kuracak kadar “siber güvenliğimize” önem veren iktidarın, bu karardaki “ufak gecikme”si...

★★★

Malum 2020 yılından bu yana kişisel verilerimizin nasıl çalınıp ortalığa saçıldığını konuşuyoruz. Pandemi döneminde 85 milyonun kişisel verilerinin ele geçirildiği haberleri yapılsa da resmi hiçbir açıklama duymadık bu konuda. 2 yıl sonra, Nisan 2022’de gazeteci İbrahim Haskoloğlu bir hacker grubunun E-Devlet verilerini çaldıkları iddiasıyla kendisine ulaştığını yazdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve o dönem halen MİT Başkanı olan Hakan Fidan da dahil bazı devlet yetkililerinin kimlik bilgilerini yayınladı. Yetkililere ulaştığını 2-3 aydır yanıt alamadığını iddia etti. İçişleri Bakanlığı hemen şikayetçi oldu. Haskoloğlu “kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” suçlamasıyla tutuklandı. 8 gün cezaevinde kaldı. Hakkındaki dava Mart 2024’te sonuçlandı. 12 yıl hapsi isteniyordu, beraat etti. “Verilerin çalındığı ilk kez kanıtlanmış oldu” dedi. Geçtiğimiz aylarda konu tekrar gündeme geldi. 13 Eylül 2024’te Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kimlik bilgilerinin çalındığı iddiasını doğruladı. “Bu pandemi sürecindeki sağlık sisteminde oluşan bir sızıntıdır...O süreç maalesef önlenemedi” açıklamasında bulundu. Free Web Turkey vefat eden vatandaşlar, yabancı turistler ve göçmen bilgileri dahil 108 milyon TC kimlik numarası, 82 milyon ikamet adresi ve 134 milyon GSM telefonunun hackerların elinde olduğunu iddia etti. Fakat konu 3. kez gündeme gelse de sızıntıya dair hiçbir işlem yapılmadı. Geçtiğimiz aylarda 200-250 liraya üye olabildiğiniz Telegram gruplarında istediğiniz herhangi birinin ev adresinden, TC kimlik numarasına, cep telefonuna tüm bilgilere erişebildiğinizin haberlerini yaptık. Yine değişen hiçbir şey olmadı. Kol kırılsın yen içinde kalsın mantığı var ya iktidarda... Kol ameliyatla, platinle toparlanmayacak kadar paramparça olmuş durumda ama kızgınlık bundan bahsedenlere. Haber yapanlar, bu bilgileri paylaşanlar tutuklanırken, bakanın da itiraf ettiği bu sızıntıya sebep olanlar hakkında hiçbir işlem yapılmadı, yapılmıyor.

★★★

Türkiye’de 15 bakanlığa bağlı 100, (merak eden her bakanlığın internet sitesindeki “Teşkilat Şeması” sayfalarına girip detaylarına bakabilir), Cumhurbaşkanlığı’na bağlı 8 başkanlık bulunuyordu. Gözümüz aydın. 109. başkanlığımız geldi. Yeni kadrolar, yeni makamlar, yeni makam odaları, yeni makam araçları, yeni ballı maaşlar hayırlı uğurlu olsun. Değişen dünyamızda bu birime büyük sorumluluklar düştüğü aşikar. Ancak insan merak etmeden duramıyor. Liyakatlı bir ekip kurulacak mı? Bilgisayar/yazılım mühendisleri mi işe alınacak, ilahiyat gibi bu birimle alakasız bölümlerden mezunlar mı göreve getirilecek? Yoksa sadece “trollerin” kadrosu mu buraya geçecek? Başkanlık yalnızca cumhurbaşkanına hakaret tespiti yapan, uygulamalara erişim engeli getiren bir birim mi olacak, yoksa sizi, beni, bizi, özelimi, gizlimizi gerçekten koruyacak mı? Daha önce sızan, sızdırılan bilgilerimizin hesabını soracak mı? Aa bir de siber güvenlik, kişisel veriler demişken... Hatırlar mısınız? Eski İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun cep telefonunda “sadece bana özel” dediği “KİM” diye bir uygulama vardı. Araçta giderken yanındaki gazetecinin “hava atarak” fotoğrafını çekiyor, şak diye kişisel verileri ortaya dökülüyordu. Sahi bu uygulamaya ne oldu? Sayın Soylu’nun telefonundan silinmiştir umarım...