İsrail’in Filistin’de yaptığı katliam ile AKP’nin koltuğunun altında hazır olan sözde yeni anayasa çağrısı birbirinden bağımsız konular değildir…

ABD’nin BOP eşbaşkan yardımcısı Netanyahu’nun, İsrail’in BOP’taki sınırlarına ulaşıncaya kadar durmayacağı anlaşılıyor.

Ardından da Kudüs’ün doğusunda, birkaç mahalleden ibaret bir Filistin devletçiği kurularak sorun çözülmüş olacak!

İran ve Mısır dışında Türkiye dâhil tüm Arap ve Müslüman ülkeler bu gerçeği biliyor.

Riyad’da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Ortak Zirve Sonuç Bildirgesi’ne bakarsanız bu gerçeği görürsünüz.

Çünkü hepsi Abraham Anlaşmalarına imza attılar hatta Temmuz 2022’de Cidde’de “Cidde Güvenlik ve Kalkınma Zirvesi” Biden’ın katılımı ile gerçekleştirilmiştir.

ABD’de de, Ortadoğu’nun NATO’su diye adlandırılan bu zirvedeki  kararlara, önce İsrail imza atmıştır.

Sözde yeni anayasa ile de bölgede Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün sonlandırılması, 2002’den beri bilinen bir gerçektir.

AKP kurulduğu günden beri Türkiye’nin kurucu iradesine yani “milli iradesine” karşı sözde yeni anayasadan bahsediyor.

Yeri gelmişken seçim sonuçlarına da milli irade denmez!

Milli irade, millet olma ve milli devletlerin kuruluşu sırasındaki iradeye denir.

Dolayısıyla bugün TBMM’nin yeni bir anayasa yapma yetkisi yoktur.

AKP ve Erdoğan; BOP eşbaşkanlık görevini bölgede ve dünyanın dört bir yanında başarı ile sürdürüyor.

Sadece söz verip yapamadığı ve Ortadoğu’da kurulan devletçiklerin kalıcı olmasını sağlayacak olan yeni anayasa için çok ciddi çaba sergiliyor.

Arkasında milletin desteği olmadığı halde!

Ancak AKP bugün ABD’nin istediği anayasayı yapmaya çok yaklaştı.

Bunun en temel nedeni ise tüm muhalefetin dağınık olmasıdır.

Muhalefet birbirini tehlike görmekten vazgeçmelidir.

 Bugün hala Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet sayesinde varlıklarını sürdürüyorlar.

Bu büyük tehlike karşısında, ABD ve AKP ile bağı olmayan tüm kesimler bir an önce bir araya gelmedir…