İnsan, dış dünyada ne arıyorsa, aslında kendi iç dünyasındaki eksikliği ya da ihtiyacı arıyordur. Bu yüzden de birinin sana söyledikleri, çoğu zaman seninle değil, kendiyle ilgilidir.
Susarsın, “soğuk” olursun. Konuşursun, “fazla” gelirsin. Beklersin, “pasif”; harekete geçersin, “fevri” olursun. Çünkü ne yaparsan yap, insanlar seni kendi filtresinden süzer, kendi dünyasındaki kurallarla yargılar, kendi aynasındaki yansımalarla görürler.
Bir patron senden rahatsızsa; muhtemelen senin yeteneğin, onun yetersizliğine çarpmıştır. Ya da bir arkadaşın seni sürekli eleştiriyorsa; belki de kendi içindeki eksikliği görüyordur sende.
Kimi insan her şeye kuşkuyla yaklaşır, çünkü en çok güvendiği yerden kırılmıştır. Kimi hep bir şey bulur, hep bir kusur... Çünkü kendine bile tahammülü yoktur.
Aslında şunu akıldan hiç çıkarmamak gerek: Hiç kimse karşısındakine, olduğundan fazlasını veremez. Değersizlik hisseden, karşısındakini değersizleştirir. İçinde sevgi olmayan, seni de sevgisizliğe mahkum etmek ister. İçinde yara olan, seni hep acıtır. Kıskanç biri, herkesin onu kıskandığını zanneder. Kendi güvenilmez olan, karşısındakine güvenemez.
Bazı insanlar ise karşısında şefkati görür, onu olduğu gibi kabul eder; çünkü kendiyle barışmıştır. Ve kimi gelir, sadece oturur yanına... Seni susarak bile iyileştirir. Çünkü içinde sevgi vardır.
Yani herkes kendi penceresinden bakar dünyaya. Sen ne söylersen söyle ne yaparsan yap; çoğu insan aslında seni değil, kendi kırık aynalarındaki yansımaları görür.
Dünyanın tek çocuk bayramı
Geçenlerde çocukluk albümlerine bakarken bir 23 Nisan resmi ilişti gözüme. Daha okula bile başlamamışım... Elimde bayrak, yanımda pusette kardeşim... Anneannem bizi 23 Nisan gösterilerini izlemeye götürmüş. Nasıl da mutlu görünüyoruz.
Biraz daha büyüyüp okula başladığımda da anneannem, okulun düzenlediği 23 Nisan balolarına götürürdü beni. O günler, çocukluğumun en güzel anıları arasında yer alır.
Allah rahmet eylesin... Anneannem Kurtuluş Savaşı öncesinde doğmuş, savaş sonrasına da şahit olmuş, Atatürk’ün kıymetini bilen, onun devrimlerine sahip çıkan aydın bir Türk kadınıydı.
★★★
Bugün, bütün çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sizlere armağan ettiği bu bayramı doyasıya kutlayın. Geleceğimiz sizin ellerinizde. Vatanımıza ve cumhuriyetimize sahip çıkacağınızı biliyoruz. Biz de Atamız gibi size güveniyoruz!
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiş, dünyada eşi benzeri olmayan bir bayramdır.
Atatürk, bu özel günü çocuklara vererek onların ülkenin geleceği olduğuna ve ulusal bağımsızlığın korunmasının onların omuzlarında yükseleceğine olan inancını göstermiştir.
23 Nisan, dünyada çocuklara özel olarak adanmış tek bayramdır. Bu, sadece bir kutlama değil; aynı zamanda çocukların yüreklerine dokunan derin bir anlam taşır. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunu bu özel günle özdeşleştirerek çocuklara büyük bir sorumluluk ve onur vermiştir.
Onlara bu bayramı armağan ederek, çocukların bu ülkenin geleceği, umudu ve en değerli varlıkları olduğunu vurgulamıştır.
Unutmayın çocuklar, sizler bu dünyanın sadece bugününü değil, yarınını da şekillendirecek olan tohumlarsınız. 23 Nisan, sizlere emanet edilen bu kutsal mirası hatırlatır. Sizler, bu büyük milletin temel taşları ve geleceğin öncüleri olacaksınız.
Bu özel gün, Atatürk’ün sizlere olan sarsılmaz inancının en güçlü simgesidir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun!