Hollanda’nın Almanya sınırındaki en büyük mülteci merkezinin bulunduğu Ter Apel bölgesinde, halk polis gibi davranarak araçları durdurup arama yaptı! Kimlik kontrolü yapan Hollandalılar, mülteci sorununa tepkilerini böyle gösterdi!

Geçen hafta Hollanda hükümetinin çökmesine neden olan mülteci sorunu halka kadar inmiş görünüyor. Aşırı sağcılık ile suçlanan Özgürlük Partisi, mültecilerin elini kolunu sallayarak Hollanda’ya girişini engellemek için 3 Haziran’da koalisyona yasa tasarısı sunmuştu. Destek gelmeyince de hükümetten istifa etmişti.

Aslında Hollanda halkının, kendi ulusal çıkarlarını korumaya çalışması son derece normaldir. Bunun adı da aşırı sağcılık değildir. Tıpkı ABD’de göçmen politikalarını protesto edenlerin sol olmadığı gibi!

ABD’nin düzensiz ve yasal olmayan mültecilere yönelik uyguladığı politikaların benzerleri Avrupa’da da var. Bir yandan da ABD tekellerinin aldığı kararlara karşı itiraz etme şansı olmayan Trump ile Musk’ın tartışmaları da nedense ekranlarda verilir oldu!

Tam da KCK elebaşı ile yürütülen yeni dönem ile ilgili herşey konuşuluyor ve uygulanıyorken ekranlar, ABD’deki olaylar ile meşgul edildi.

Sadece ABD ve Avrupa’da değil Asya’da da benzer haberler var. Reuters Haber Ajansı’na göre Hindistan da yasa dışı olarak giriş yapan mültecileri, Bangladeş’e gönderdi. Üstelik gönderilenler de bizdeki gibi düzenli olarak getirilenler değil!

Gerek ABD’de gerek Avrupa’da ülkeye yasa dışı giriş yapan mültecilerin gönderilmesi son derece normal bir uygulamadır. Elbette ABD’nin ve bağımsız devletlerin göç politikalarında öncelik ülkesinin ve ulusunun çıkarlarıdır.

Rejim değiştirilmeden önce bizde de uygulama aynıydı. BM mülteci kararlarına uygun olarak gelenlerin kabul edildiği uygulama bugün ne yazık ki delindi...

İktidar politikalarının ise çok da ensar ve muhacirlik ile ilgili olmadığı ortadadır. Suriye’yi parçalamak için yola çıkanların nasıl düzenli olarak getirildiği bugün herkes tarafından biliniyor. Ayrıca iktidarın tabanı dâhil tüm millet, mülteci adı altında düzenli olarak getirilenlerin geri gönderilmesini istiyor.

BM’nin kararları dışında düzenli olarak getirilenlere yönelik muhalefetin tavrı da nettir. Ne CHP’nin ne İYİ Parti’nin ne de Zafer Partisi’nin tavrı da aşırı sağ değildir! Irkçılık ve faşizm hiç değildir...

Faşizm II. Dünya Savaşı sırasında Alman, İtalyan ve Japon emperyalizminin yaptıklarına denir. Muhalefetin böyle bir uygulaması yoktur. Ümit Özdağ’ın içerde olmasına bir de bu açıdan bakmak gerekir.

Türkiye, ülkelerine ve milletlerine ihanet edenlerin gelip yaşadığı bir cennet oldu! Nüfus Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı geneller ile isimlerini değiştirdiler! Ait oldukları ulusların ve ülkelerin izlerini yok ettiler.

Türkçe zaten bilim ve matematiksel dil olduğu için kolayca öğrendiler. Seçimlerde bu hakları verenleri asla yok saymadılar, oy da verdiler...

Özellikle Antalya başta olmak üzere Akdeniz kıyılarında ve büyükşehirlerde sadece Suriyeli, Filistinli, Mısırlı, Sudanlı, Erbilli, Süleymaniyeli yok. Ukraynalılar ve Ruslar da var! Hem mali destek hem de her türlü sosyal haktan yararlanıyorlar.

Geçen hafta Rusya’nın hava kuvvetlerinin önemli bölümü, ABD’nin desteği ile yok edilirken esir takası da gerçekleşti. Rusya’yı anlaşmaya oturtmak için her şey deneniyor.

Daha geçen gün Ukrayna hükümeti, gençleri askere alabilmek için çok ciddi teklifte bulundu. Güzel bir maaş, ikramiye ve ev alacaklara faizsiz kredi vaadinde bulundu!

Karşılığında ise ABD’nin ve BOP görevlilerinin çıkarları uğruna savaşmaları isteniyor! Reuters Haber Ajansı’na göre kampanya(!) başladığından beri başvuru sayısı 500’ü bile bulmadı!

ABD, NATO ve BOP görevlilerinin desteği olmasa Ukrayna’nın işi zor görünüyor. Tabi ki Rusya’nın da ABD emperyalizmi karşısında işi zor.