TBMM yeni yasama yılına başladı.
CHP ve sol partiler TBMM Genel Kurulu’na katılmadı.
AKP ve MHP, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ayakta alkışladı. CHP, TİP ve EMEP koltukları boştu.
CHP Lideri Özgür Özel, “Bir yıl boyunca görevini anayasal sınırlar içinde yapsaydı elbette kendisini dinlerdik” dedi.
Peki Meclis açılışına damga vuran fotoğraf bize neler söylüyor?
Bir kere herkes çok mutlu görünüyor. DEM Parti’nin kayyımları kaldırılmış, memlekete demokrasi baharı gelmiş, her şey güllük gülistanlıkmış gibi, her şey yolundaymış gibi...
HERKES NORMALLEŞMİŞ CHP YOK!
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sanki hiç “Siyasi hırsı ve kini için hiçbir engel tanımayan” dememiş gibi, sanki hiç “Eğer Amerikan mahkemelerinde dosyalarınız varsa, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin yetkilileri, New York mahkemesinde, Utah mahkemesinin dosyalarıyla muhatapsa Amerika’ya karşı sesiniz çıkmamıştır. İşte mücadele ettiğimiz yolsuzluklarla dış politika arasındaki ilişki bu. Sırtında küfesi olanın meydan okuma şansı yoktur” diye açıklama yapmamış gibi, güç yozlaşması yaşıyor dememiş, zaman zaman ‘edep yahu’ diyerek tepki göstermemiş gibi...
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Oldu olacak siyasi partilere de kayyım atayın” diye eleştirmemiş, “Vatandaşın ekmeğiyle kumar oynayıp kaybettiniz”, Bahçeli’ye ‘Yüzde 10’luk oyuyla ülkenin başında kayyım gibi hareket etmekte” dememiş gibi...
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, sanki geçtiğimiz hafta CHP’nin düzenlediği Gazze mitinginde Erdoğan’ı uyarmamış, “Şimdi buradan, bu meydandan yarın Amerika’da Trump ile masaya oturacak olanları uyarıyoruz: İsrail’in işgalini, soykırımını, savaş suçlarını yok sayacak hiçbir girişimin ortağı olmayın” dememiş gibi...
Sözcü TV’nin sosyal medya hesaplarını yöneten arkadaşım Engin Akpulat yaptı en güzel yorumu: Onlar muhalif değil, küs...
Daha iyi bir yorum görmedim.
Herkesin Erdoğan’ın gözlerinin içine nasıl baktığını gördük değil mi?
Mesela DEM Partililerin fotoğraflara yansıyan elleri önde birleşmiş, çocuklar gibi şen şekilde, “iyi görünüyorsunuz cumhurbaşkanım, iyi dayanıyorsunuz” şeklinde konuşmalarını herhangi bir CHP’li yapsaydı başına ne gelirdi dersiniz?
Şimdi şunu diyebilirsiniz, ne yani yan yana gelmesinler mi, tokalaşmasınlar mı, kahkaha atmasınlar, insanca diyalog kurmasınlar mı?
Kursunlar tabii, kursunlar elbet.
Ancak kimse bize ‘Anayasa değişikliğine destek vermeyeceğiz” diye maval okumasın.
Bu fotoğraf bal gibi de önümüzdeki dönemin fotoğrafıdır.
Zayıflayan AKP’nin dermanı olmaya aday yol arkadaşlarının fotoğrafıdır bu.
Peki bu fotoğraf CHP’yi nereye mi sıkıştıracak?
Orhan Veli Kanık’ın ‘Kuyruklu Şiir’ini bilir misiniz?
Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi...
Direnmeye devam.
YiNE Mi HAYATi iNANÇ?
Gazeteci Ercan Öztürk’ün haberi. İBB soruşturmasının itirafçılarından Uğur Güngör, Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi Hayati İnanç ve iki avukatla ilgili CİMER’e şikâyette bulunmuş. Peki ne diyor Cimer’e dilekçesinde, bakalım:
“Sayın Cumhurbaşkanım, Hayati İnanç ve ortak olduğu avukat Mustafa Karaman birlikte hareket ederek İBB Soruşturmasında adı geçen iş adamlarından vekâlet ücreti adı altında yüksek miktarda para alarak kanun önünde hesap vermelerini engellemektedir. Hayati İnanç ve Mustafa Karaman’ın diğer gizli ortağı ise Avukat Nuri Polat’tır. Bu kişi Gül İnşaat yetkilisi olan ve şu an İBB soruşturması kapsamında firari bulunan şüpheli Ali Gül’ün ablasının damadı olup FETÖ soruşturmaları kapsamında da uzun bir süre cezaevinde kalmıştır. Nuri Polat, Mustafa Karaman ve Hayati İnanç, Florya’da bulunan ofisi beraber kullanmaktadır. Avukat Nuri Polat, Gül İnşaat ailesinin başta Bakırköy Adliyesi olmak üzere İstanbul’daki adliyelerdeki iş ve işlemlerini haricen takip etmektedir.”
Hayati İnanç
Hayati İnanç’ı Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü soruşturması kapsamında yaptığımız yayınlardan hatırlayacaksınız. Adnan Oktar operasyonunu yapan ve bu yüzden de işinden olan eski Emniyet Müdürü Furkan Sezer, yayınlarda şunu söylemişti: “Örgütle ilgili skandal istinaf kararını veren hakimler hakkında HSK’nın yürüttüğü soruşturmayı akamete uğratmak için bir AKP MKYK üyesi canhıraş şekilde koşturuyor” demiş, bu kişinin Hayati İnanç olduğunu söylemişti.
Bakalım Cimer’e şikayet sonrası bu kişi hakkında bir soruşturma yapılacak mı?
AŞK BiR HASTALIK MI?
Baştan söyleyeyim, kendisini pek severim. Prof. Dr. Yankı Yazgan’dan bahsediyorum. Müthiş çizgilerinin de eşlik ettiği kalp-beyin çizgisinden yazıları “Aşk Bir Hastalık mı?” kitabında hayat buldu. ‘Aşk bir hastalık mı?’, bu kitapta kendi cevabını arayan birçok sorudan sadece biri. Eğer kahve Türkiye’de yetişmediyse nasıl Türk kahvesi oldu, neden geçmişin en berbat dönemlerini hatırladığınızda kendinizi o kadar da mutsuz hissetmiyorsunuz, neden bir İstanbullu şehre az önce ayak basmış bir başka kişiye göre yolunu daha kolay kaybedebilir, enginarın lezzetini alabilmek için kaç yıl beklemek gerekir gibi gündelik hayatımıza dair başka sorular da var.
Okuyun derim.