İktidarın en sık atıfta bulunduğu konulardan biri de “Yenikapı ruhu”dur. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden kısa süre sonra Yenikapı’da düzenlenen mitingde AKP, MHP, CHP el eleydi. Ünlüler, sanatçılar, akademisyenler, teknelerle, otobüslerle alana gelmişti. Devlet eliyle düzenlenen ve iktidarın kontrolünde şekillenen bir birliktelikti aslında. Ancak Yenikapı, o dönem siyasi ayrışmaların ötesine geçerek, bir arada olabilmenin mümkün olduğunu, ülkenin derdiyle dertlenen herkesin yan yana durabileceğini göstermişti. Sonrasında Türkiye için bir fırsat kaçtı. İşler değişti. Bu birliktelik zamanla sadece belirli bir siyasi çizginin himayesine girdi. “Yenikapı ruhu” Cumhur İttifakı’na dönüştü. Muhalif sesler dışlandı. O ruh iktidarın söylemlerine entegre edilirken muhalefet tarafından da mesafeyle yaklaşılan bir kavrama döndü. Bugün ise İstanbul’un tarihi ve sembolik noktalarından biri olan Saraçhane’den doğan yepyeni bir ruh var. Üstelik organize değil. Halkın kendi iradesiyle ortaya koyduğu bu ruh.

★★★

19 Mart’ta bir şafak operasyonuyla İBB’nin Seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla birlikte İBB binasının bulunduğu Saraçhane CHP’nin karargahına dönüştü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel geceleri orada geçiriyor. Her akşam 20:30 için Saraçhane’ye randevu veriyor. İstanbul genelinde süren gösteri ve eylem yasağına rağmen de onun bu çağrısına yüzbinler karşılık veriyor. Saraçhane’ye gelenlerin yaşları, kimlikleri, kökenleri, hatta oy verdikleri partiler bile farklı. Ancak kaygıları ortak: Ülkenin geleceği. Saraçhane’de yaşananlar, sadece bir yerel yöneticiye verilen destek değil, geniş kapsamlı bir sistem krizinin dışa vurumu gibi görünüyor. Zamanında meselenin 3-5 ağaç olmadığını söyleyenler, bu kez de meselenin İmamoğlu olmadığını haykırmak için meydanda. Bugün Saraçhane’de toplanan yüz binler, yalnızca bir belediye başkanına yapılan haksızlığa karşı değil, Türkiye’nin geleceğine sahip çıkmak için bir araya geldiklerini ifade ediyor. Atılan her slogan, hukukun üstünlüğüne, ifade özgürlüğüne, halkın iradesine sahip çıkma talebine işaret ediyor. İYİ Parti, Zafer Partisi, DEM, DEVA, Gelecek, Türkiye İşçi Partisi’nden vekiller, liderler orada. Önemli bir birliktelik fotoğrafı veriliyor.

★★★

CHP 2024’teki yerel seçimlerde 17,4 milyon oy almıştı. İmamoğlu’nun tutuklanması haberiyle eş zamanlı olarak Pazar günü düzenlenen ve hiçbir bağlayıcılığı olmayan ön seçimde, CHP dayanışma sandıklarıyla birlikte 15 milyon oy kullanıldığını açıkladı. Bu, sandığa gitmekten imtina edenlerle dahi seçmenin yüzde 24,2’sinin Pazar günü oy verdiği anlamına geliyor. Ve elbette muhalefete önemli bir görev yüklüyor. CHP’nin bir önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye siyasetinde çok büyük bir başarıya imza attı. “Beş benzemez” dediği beş partiyi CHP ile aynı masaya oturttu. “Görüşlerimiz ayrı olabilir ama Türkiye’nin geleceği için kaygılanıyoruz” mesajını verdi. Son aşamadaki krizlere kadar büyük takdir topladı. Ancak 2023 seçimleri öncesi yaşananlar ve sonrasında gelen yenilgi muhalif seçmene büyük bir hayal kırıklığı yaşattı. Birçok kişi ne siyaset takip eder ne haber izler hale geldi. Yaklaşık 2 yıl sonra birçok araştırmacının kullandığı ifadeye atıfla “Muhalif seçmen üzerindeki ölü toprağı atıldı. Saraçhane’deki yeni ruh, yeni umutlar doğurdu. Bu ruh, muhalefetin gerçek anlamda birleşmesi ve ortak bir mücadele hattı oluşturması için hem bir fırsat hem de bir sınav. Yenikapı ruhu, bir dönemin birlikteliğini temsil ediyordu. Bugün ise Saraçhane ruhu, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve halk iradesini koruma kararlılığını simgeliyor. Şimdi soru şu: Türkiye, Saraçhane ruhuyla yeniden şekillenecek mi, yoksa bu ruh da zamanla unutulup gidecek mi?