ACAİP YAZILAR

Vücudumuz hakkında şaşırtıcı bilgiler

Howstuffworks adlı internet sitesinde yer alan yazıya göre, vücudunuz hakkında sizi şaşırtacak 16 olağanüstü gerçek:

  1. DİL İZİ: Eğer kimliğinizi saklamak isterseniz, dilinizi çıkarmayın. Parmak izine benzer şekilde, herkes tek ve benzersiz bir dil izine sahip.
  2. DÖKÜNTÜ: Evde tüy dökme derdinden şikayetçi olan sadece evcil hayvanınız değil. İnsanlar her saat yaklaşık 600 bin deri partikülü döküyor. Bu her yıl yaklaşık 680 gram tutuyor, bu nedenle ortalama bir insan 70 yaşına kadar yaklaşık 48 kg deri dökmüş oluyor.
  3. KEMİK SAYISI: Yetişkinlerde bir bebekten daha az kemik bulunuyor. Doğduğumuzda 350 kemiğe sahip oluyoruz, ancak gelişim süreci boyunca kemikler eriyip birbiriyle kaynaşıyor ve yetişkin olduğumuzda sadece 206 kemiğimiz kalıyor.
  4. YENİ MİDE: Mide mukozasının dış tabakası ömrü çok kısa olduğu için 3-4 günde yenilendiğini biliyor muydunuz? Eğer yenilenmeseydi, midenizdeki yiyecekleri hazmetmek için kullanılan güçlü asitler, aynı zamanda midene de zarar verecektir.
  5. KOKU HATIRLAMA: Burnumuz köpekler kadar hassas değil, ancak 50 bin farklı kokuyu hatırlayabilir.
  6. UZUN BAĞIRSAKLAR: İnce bağırsağın uzunluğu yetişkin bir insanın boyunun yaklaşık 4 katı uzunluğundadır. Eğer geriye doğru katlanmasaydı, 5-6 metrelik uzunluğu karın boşluğuna sığmazdı.
  7. BAKTERİ: Bu cilt için gereklidir. İnsan vücudunda cildin her santimetre karesinde yaklaşık 32 milyon bakteri yaşıyor. Bunların büyük bir çoğunluğu zararsız.
  8. VÜCUT KOKUSUNUN KAYNAĞI: Koltuk altı gibi kokan ayakların kaynağı terdir. İnsanlar ayaklarından da terler. Bir çift ayak 500 bin ter bezine sahiptir ve günde yarım litre ter oluşturabiliyor.
  9. HAPŞIRMA HIZI: Hapşırık havada saatte 161 km hızla gidebiliyor. Bu nedenle hapşırınca burnunuz ve ağzınızı kapatmalısınız.
  10. KAN ARALIĞI: Eritrosit olarak bilinen kan hücreleri bikonkav (iki yanı çukur) diskler şeklindedir. Kan uzun bir yolda seyahat eder. İnsan vücudunda yaklaşık 96 bin 560 km kan damarı bulunuyor. Çok çalışkan olan kalp her gün damarların içine 7 bin 571 litre kan pompalıyor.
  11. TÜKÜRÜK MİKTARI: Tükürüğünüzün içinde yüzmek istemeyebilirsiniz, fakat biriktirseydiniz bunu yapabilirdiniz. Çünkü, bir ömür boyunca insan 25 bin litre tükürük üretiyor. Bu miktar 2 yüzme havuzunu doldurmaya yeter.
  12. HORLAMA SESİ: 60’lı yaşlarda, erkeklerin yüzde 60’ı ve kadınların yüzde 40’ı horluyor. Horlama ortalama 60 desibelken, horlama seviyesi bazı kişilerde 80 desibelin üzerine çıkabiliyor. 80 desibel seviyesindeki ses havalı matkabın çıkardığı ses kadar yüksektir. 85 desibelin üzerindeki sesler insan kulağına zarar verdiği saptanmıştır.
  13. SAÇ RENGİ VE SAYISI: Sarışınlar daha eğlenceli olabilir ya da olmayabilir, ancak sarışınlar kesinlikle daha fazla saça sahipler. Saç rengi saçımızın ne kadar sık olduğunu belirlememize yardımcı oluyor. Buna göre sarışınlar en üst sırada yer alıyor. Bir insanda ortalama 100 bin saç kılı bulunurken, sarışınlarda bu sayı ortalama 146 bin. Siyah saçlı insanlar yaklaşık 110 bin saç kılına sahip, kahverengi saçlı insanlarda ise 100 bin saç kılı bulunuyor. Kızıl saçlı insanların ise saç kılı daha az yaklaşık 86 bin kadar.
  14. TIRNAK GELİŞİMİ: Eğer el tırnaklarınızı ayak tırnaklarınızdan daha sık kesiyorsanız, bu doğaldır. El tırnaklarımız daha çok kullanıldığı için daha hızlı uzuyorlar. Elimizin tırnakları 0,5 – 0,6 mm hızla uzar. Yani kesilmezlerse yılda 2,5 – 3,0 santimetre uzunluğa ulaşabilirler. Ayak tırnaklarının uzama hızı bunun dörtte biri kadardır. En hızlı uzayan tırnak orta parmağın tırnağıdır.
  15. BAŞ AĞIRLIĞI: Bebekler doğduklarında başlarını tutamazlar. İnsan başı doğduğunda vücudumuzun toplam uzunluğunun dörtte biri kadardır. Fakat, yetişkin olduğumuzda bu oran toplam uzunluğumuzun 8’de birine ulaşır.
  16. UYKU İHTİYACI: Eğer iyi bir gece uykusu için öldüğünüzü söylerseniz, tam anlamıyla bunu kastediyorsunuz. Haftalarca bir şey yemezseniz ölmezsiniz, fakat 11 günden sonra uykusuzluğa dayanamazsınız, sonsuza kadar uyuyup kalırsınız.

KOMİK

Ülkemizi adeta işgal eden sığınmacıların durumunu anlatan güzel bir örnek

Okurlarımdan biri çok ilginç bir anlatımla sığınmacıların durumunu esprili biçimde anlatmış.

Size de sunmak istedim;

Selam Can abi,

Aile reisisin, iyi kazanıyorsun, ailene bakman lazım. Ama kazandığın parayla eve gelmeden her akşam kebapçıda yemek yiyip eve geliyorsun.  Anne soruyor: “Evin ihtiyaçları var.”

Çocuk soruyor:  “Harçlık, ayakkabı, elbise.”

Baba “biraz idare edin zor günlerden geçiyoruz” deyip yine her akşam rutinini yapıyor.

Derken bir gün baba yolda rastladığı yardıma muhtaç bir aile getiriyor eve, 3 kişiler. Akşamları kebapçıdan eve dönerken bu misafirlere 2’şer tane lahmacun yaptırıp gelmeye başlıyor baba. Anne ve çocuk anlam veremiyor.

Anne soruyor; “servis parası, aidat, kira, faturalar ne olacak?”

Baba “dert ettiğin şeye bak hanım satarız televizyonu, buzdolabını, çamaşır makinesini” diyor.

Ve tüm bunları satıp “hanım durumlar çok zor çocuğu okuldan alalım, biraz kemer sıkalım” deyip evdeki misafirlere sorar “akşam gelirken ne alayım size?”

Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.

SOSYAL MEDYA

Yumurtanın beyazını kullanmak gerek

Sosyal medyada gördüğüm bir whatsapp yazışmasını sizle de paylaşmak istedim.

Gerçek mi?

Bilmiyorum, birinin kurgusu da olabilir.

Ama velev ki kurgu olsun yok mu böyle insanlar.

Olmaz olur mu?

Sokak röportajlarını izlemiyor musunuz, ne tuhaf cevaplar verenler var.

Geçenlerde “Selanik nerededir?” sorusuna üniversite mezunu gençlerin bile çoğu Türkiye sınırları içinde bir yer olduğunu söylediler: Kimi “Trakya” dedi kimi “Ankara’da olması lazım” türü cevaplar verdi.

Bunları dinleyince bu kızımızın cahilliğine o kadar da şaşırmadım, ama çok güldüm. Sanıyorum sizi de gülümsetecek bu yazışma.

ÇOK GÜLDÜM

Bu hafta üç fıkramız var

Haziran’ın ikinci pazarındayız.

Bu hafta Yıldırım Tuna sizin için üç fıkra göndermiş.

Birlikte okuyalım;

Sen sus!

Adam oturma odalarına girdiğinde süt annelik yapan eşinin komşunun oğlunu emzirdiğini görünce

“Bu işi daha ne kadar  devam ettireceksin hayatım?” diye sormuş, “Yahu bu daha kaç yaşına kadar emmeye devam edecek? Artık bu işin bir sonu olmalı!”

“Bence kemiklerin gelişmesi ve toplumla sağlıklı ruhi bir bağ kurmak için emebildiği kadar emmesinin uygun olduğunu söylüyor bütün tıp otoriteleri..”

“Sen sus bakayım..!” demiş adam sinirlenerek, “Ben eşimle konuşuyorum!”

İyiliğine karşılık

Bizim evin karşısındaki parkta saçı sakalı birbirine karışmış, terörist tipli birinin tekerlekli çantasını parktaki bankın yanında unutup gittiğini görünce arkasından koşup yakaladım, “Çantanız” diyerek sapını adama uzattım.

Adam son derece şaşırdı, hemen çantanın içini kontrol etti, içinden bir tomar para avuçladı ve ödül olarak bana vermek istedi.

“Olmaz.. Teşekkür ederim” dedim. Bunun üzerine kuşkulu bir tavırla etrafına bakınan adam izlenilmediğine kani olduktan sonra beni parktaki ağaçların arasına doğru çekti.

“Bu iyiliğinizi asla ödeyemem” diye fısıldadı... ”Onun için size bir karşılıkta bulunmak istiyorum. Şu ilerideki restorana sakın adımınızı atmayın!”

“Aman Tanrım” diye resmen irkildim, “Bir sabotaj falan mı olacak?”

“Hayır” diye kısık ve kontrollü bir ses tonuyla cevap verdi adam ve sonra etrafı gözleriyle tekrar kontrol ederek devam etti.

“Dün gece oradaydım, mezeler ve servis berbat. Yahu ellilik rakı 2000 lira olur mu?.. Hesapta da acayip geçirdiler..!”

Kanıt

Adam avukatına gidip “Komşumun bana 10.000 lira borcu var, ödemiyor ne yapayım?” diye sormuş.

“Kanıtın var mı?” diye sormuş avukat, “Bu miktar parayı sana borçlu olduğuna dair bir kanıtın var mı?”

“Yok” diye cevap vermiş adam omuzları düşerek.

“O zaman ona hemen bir mektup yaz, sana borcu olan 50.000 lirayı acilen iste.”

“Ama borcu sadece 10.000 lira?”

“Tamam. O da öyle cevaplayacak, işte kanıt oluşacak ve hemen tepesine bineceğiz!”