Yeni bir tartışma var. Sürecin adına dair...
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, çözüm sürecinin yeni versiyonu olan “Terörsüz Türkiye” nitelemesine itiraz etti.
Koçyiğit, “Biz bu sürecin bu isimlendirmesine şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu ülkede Kürt sorununun demokratik çözümünü sağlayacaksak, terör ve güvenlikçi politikalar üzerinden ifadelendirmek yerine gerçekten barışı, demokratik toplumu esas alan bir nitelendirmenin daha doğru olacağını söylemek isterim” dedi.
Kime söyledi?
Süreci birlikte yürüttükleri AK Parti-MHP kanadına...
Olası anayasa masasında dirsek temasında olacağı Cumhur İttifakı’na...
Yoksa DEM için iddia edilip yalanlanan isim değişikliği süreçte mi yaşanacak?
“Demokratik Değişim” veya “Demokratik Cumhuriyet” gibi parti ismi iddiaları ortaya atılıp hızla “gerçek dışı senaryo” ilan edilmişti.
İsimler beğenildiyse belki sürecin adı değişir, Meclis’teki komisyonun adı yapılır.
Beştepe hattı “Terörsüz Türkiye” adının komisyonda da kullanılmasını istiyor.
MHP, komisyonun “Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” olarak adlandırılmasını teklif ediyor.
CHP “Toplumsal Barış, Adalet ve Demokratik Mutabakat Komisyonu” önerisinde bulunuyor.
DEM ise yukarıdaki “isim” iddialarını bir komisyon adı önerisine çevirebilir gibi görünüyor.
Neyse, önemli olan isimlerden ziyade nitelik zaten. Onu soracağız, onu ölçeceğiz.
Aile hekimlerinden mektup var
Sağlık Bakanlığı, MHRS’de yeni bir uygulama başlattı ve “25 Temmuz 2025 itibariyle uzman hekim randevusu talep eden vatandaşlar, önce aile hekimine yönlendirilecek” dedi.
İstanbul Aile Hekimliği Derneği bu uygulamamanın neye yol açacağını şöyle özetlemiş:
“Hastanelerden randevu bulamayan vatandaşlara, uygulama üzerinden ‘Aile hekiminize başvurun, sizin adınıza hastaneden randevu oluşturabilir’ mesajı verilmektedir. Bu uygulama sevk zinciri değildir. Hastanelere doğrudan randevu alma hakkı devam etmektedir.”
Asli görevlerinin ne olduğunu da hatırlatarak...
“Vatandaşa hastane randevusu almak, sistemin eksiklerini kapatmak aile hekiminin görevi değildir. Bizler, hastayı muayene eder, gerekliyse ilgili branşa yönlendiririz. Ancak bu uygulamanın amacı, sevk zinciri işletmek değil, boş randevu üretilemeyen sistemin yükünü aile hekimine devretmektir. Yanlış bilgilendirmelerle hastane başvuruları azaltılamaz.”
Bir kez olsun dikkate alınacaklar mı, göreceğiz.
KÖŞENİN GÖZÜ
Tarih: 10 Ağustos 2013.
Dönemin Milliyet’i “Uçaklar yangını seyrediyor” manşetini atmış.
Türkiye yine yangın mücadelesindeki eksiklikleri tartışıyor.
Haberdeki metinde şöyle diyor:
“Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün THK’nın bakım yetkilerini askıya almasıyla orman yangınlarının arttığı bu günlerde M-18 Dromader tipi 11 uçaklar yerde bekletiliyor.”
Dönemin Hürriyet’i ise “Ormanlar yanıyor 11 uçak uyuyor” başlığını uygun görmüş...
12 yıl geçmiş üzerinden...
KÖŞENİN SÖZÜ
“Olması gereken şeylerin adını iyilik yapmak koymuşlar.” - Sagopa Kajmer