Siyasetin nabzı tutuklamalar ve devam eden operasyonlar eşliğinde gerginliğini artırırken randevular da verilmeye başlandı.
Kimi kritik davalarda yeni duruşma tarihleri eylüle bırakılırken son olarak “asıl” infaz paketi de artık sonbahar geldiğinde masada olacak.
AK Parti kulisleri, DEM ile yapılan görüşmede “FETÖ hükümlülerinin yararlanamayacağı bir düzenleme şart” denildiğini söylüyor. Bu gerekçe ile paketin süreçle doğrudan bağlantılı “ağır” tarafı sonraya kaldı.
Şimdi yaz boyunca üç çalışmaya tanıklık edeceğiz.
1-PKK’nın silah bırakma takvimindeki adımların denetlenmesi.
2-Gelen MİT raporuna göre anayasal çalışmaların etkilenmesi.
3-İnfaz paketi ile hangi suçlardan hüküm giyenlerin yararlanabileceği tartışması.
Eylül geldiğinde hepsinin takvimi planlandığı gibi ilerlemiş olursa ekim ayında Meclis çok hareketli bir yeni dönem başlangıcına sahne olacak.
Bir anda referandum ihtimali, referandumsuz değişiklik senaryosu ve yeni siyasi ittifaklar konuşulacak.
Bugünkü tabloda süreci yürüten MHP başta AK Parti’nin durumu net. DEM’in de masa uzlaşıları ile birlikte bu ittifakın içine girmese de kıyısında olacağı aşikar. En azından olası referandum ihtimalindeki kampanyalar döneminde.
Referanduma gitmeme ihtimalini güçlü görenler bir tarafa...
MHP liderinin “Her şartta referanduma gidilmesi” talebi diğer tarafa...
Hangi senaryoların bugünden yarına değişebileceğini de es geçmemek gerekiyor.
Yaz sıcak, eylül daha sıcak, ekim çok daha sıcak geçebilir.
KÖŞENİN GÖZÜ
Siyasette referandum ihtimalinden bu kadar bahsetmişken...
2007 referandumunu hatırlatmak lazım.
Siyasi tarihe “367 krizi” olarak geçen sürecin ardından Erdoğan’ın, son anayasa değişikliği teklifine dayanak olarak sunduğu 2007 referandumunda, “Cumhurbaşkanının Meclis yerine halk tarafından seçilmesi”, “Görev süresinin yedi yıldan beş yıla indirilmesi”, “İkinci bir dönem için yeniden seçilmesi” düzenlemeleri yer almıştı.
AK Parti dışında evet cephesi ilk başta tenha görünse de gelişmeler farklı yönde ilerlemişti.
Bugünün DEM Parti pozisyonundaki DTP “AK Parti’ye destek olarak değil, demokrasiye sahip çıkma” amacıyla evet oyu kullanacağını açıklamıştı.
“Evet” diyen diğer partiler SHP, BBP, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve ANAP olmuştu.
Referandum sürecinde aktif olarak “hayır” kampanyası yürüten tek parti ise, değişikliği “dayatma” olarak niteleyen CHP’ydi.
Meclis’te öneriye “evet” oyu verilmesi çağrısı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, kampanyasız gidilen referandumdan sadece dört gün önce yaptığı açıklamada “hayır” oyu kullanacaklarını belirtmişti.
Sonuç ise görseldeki gibi tecelli etmişti.
KÖŞENİN SÖZÜ
“Eldeki bir kuş, etrafta uçan yüzlerce kuştan daha değerlidir.” - İspanyol atasözü.