CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle yargılandığı davada ikinci kez hakim karşısındaydı.

Sesi kesildi.

Görüntüsü sansürlendi.

Sosyal medya hesabına erişim engellendi.

İktidar, tüm kanallardan onu görünmez kılmaya çalıştı.

Ama dün duruşma salonunda, sadece 9 saniyelik bir görüntüyle bile yine gündeme damga vurdu.

Duruşma salonundakilere el salladığı an, dünden bu yana sosyal medyada yüzbinlerce kez paylaşıldı.

Milyonların hafızasına kazınan güçlü bir mesajdı: Buradayım.

55 dakikalık savunmasında “Beni milletin gönlünden silemeyeceksiniz” demesi boşuna değildi.

Bu söz bir tepki değil; tespitti.

Çünkü bu mesele artık bir yargılama değil; bir silme çabası.

İtibar suikastı.

Ama her girişim, birçoklarına göre tersine işliyor.

Her susturma hamlesi, yeni bir yankıya dönüşüyor.

Her sansür, yeni bir görünürlük yaratıyor.

Ve en tuhafı: Onu silmeye çalışanlar, duruşma salonundaki görüntüsünü milyonlara izletiyor.

Farkında bile değiller...

Trump Harikalar Diyarında

Popülist liderlerin ortak bir sözlüğü vardır.
İçinde “harika” var.

“Muazzam”, “efsane”, “tarihi”, “mükemmel” var.
Ama “ölüm” yok.
“Enflasyon” yok.
“Yoksulluk” zaten hiç yok.

ABD Başkanı Donald Trump, bu dilin başyapıtını yazmaya devam ediyor.
Son bir haftada yine birçok farklı konuda “harika” demeyi başardı.

İsrail’in İran’a düzenlediği ölümcül hava saldırısı: Mükemmel
Amerikan enflasyon verileri: Harika rakamlar
Doğum gününde düzenlettiği (!) askeri geçit töreni: Muazzam başarı
Ve tabii kendisi... Her zaman olağanüstü, hep haklı ama hiç takdir edilmeyen bir kahraman.

Saldırının da “mükemmeli” oluyormuş!

Trump, siyasete adım attığı andan bu yana sadece liderlik değil, aynı zamanda dilin tekeli için de savaşıyor. Kendi gerçekliğini kendi kelimeleriyle kuruyor. Bu dünyada acı yok, yıkım yok, çelişki yok. Varsa yoksa mükemmellik.

Tıpkı Alice Harikalar Diyarında’da olduğu gibi: Mantığın yerini kelime oyunları almış bir masal evreni.

İsrail’in 13 Haziran’da İran’daki askeri ve nükleer altyapılara yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Trump, saldırıyı şöyle tanımladı.

“Bence bu saldırı mükemmeldi. Çok başarılı bir operasyondu.”
Sonra da ekledi.
“Çok sert vuruldular. Ve dahası gelecek.”

Yüzlerce ölü, yıkılan binalar, tırmanan bir bölgesel savaş riski... Ama Trump’a göre “mükemmel.”

Bu “mükemmellik” tanımı artık onun siyasi imzası. Çünkü Trump, olaylara değil, anlatıya yatırım yapıyor. Stratejisi hakikat değil, his yaratmak. Ve bunun için sözcüklerin büyüsüne başvuruyor.

 Gerçeklikten kopuş

Trump, 11 Haziran’da açıklanan enflasyon verileri için de “HARİKA RAKAMLAR!” diye bir paylaşım yaptı. Merkez Bankası’nın acilen bir puan faiz indirmesi gerektiğini söyledi.

Oysa veriler “harika” falan değildi. Sadece beklentinin biraz altındaydı.

ABD’de enflasyon hala yüksek, alım gücü düşmeye devam ediyor.

Üstelik bölgesel riskler de sürüyor.

Ama Trump için önemli olan ekonominin ne durumda olduğu değil, bunun nasıl gösterildiğiydi.

Çünkü bu siyaset tarzında amaç, gerçeği göstermek değil; duyguyu yönetmek...

Büyük yalanın küçük kardeşi: Aşırı övgü

Popülist liderler karmaşık sorunları basit ve gösterişli kelimelerle kapatır.

“Büyük”, “tarihi”, “mükemmel” gibi sözcükler tekrarlandıkça hakikatin yerini alır.

Bir tür kelime büyüsüdür bu.

Trump’ın “Amerika’yı Yeniden Büyük Yapalım” sloganı da bu dilin ürünüydü.

Şimdi aynısını Ortadoğu için söylüyor:

“Ortadoğu’yu Yeniden Mükemmel Yapalım!”

Tıpkı bir reklam sloganı gibi.

Halbuki bugünkü ateşe en baştan odun taşıyan hatta benzin dökenlerin ta kendilerinden geliyor bu açıklama.

Çünkü kelimeler aksini gösteriyor, gösterebiliyor.

Ama Trump’ın kelimeleri sayesinde savaş bile bir “görsel şölen” gibi sunuluyor.

Peki gerçek nerede?

Asıl soru belki de bu...

Bir saldırı gerçekten “harika” olabilir mi?

Yüzlerce insan hayatını kaybederken “başarı” neyle ölçülür?

Fiyatlar düşmeden “harika rakamlar” diyebilir miyiz?

Bunların cevabı Trump’a göre önemli değil.

Çünkü bu siyaset tarzında cevaplar için veri aramaya gerek yok.

İktidar sözcükler.

Yalanın süslenmişi... Yıkımın paketlenmişi...

Ve belki de en tehlikelisi...

Bu “Harikalar Diyarında” gerçekle yüzleşmeye cesareti olanlar “uyanık” değil, “düşman” ilan ediliyor.

Tanıdık geldi mi?