Hayatım boyunca hiçbir sağcı politikacıya kanım ısınmadı. Nedendir bilinmez sağcı bir partide siyaset yapanlar bana hep “emek karşıtı”, “sermaye temsilcisi” gibi geldi.

Haksızlık etmiş olabilirim; benim günahım da bu olsun!

Neden bu girişi yaptım biliyor musunuz?

İlk kez bir sağcı politikacıya gerçekten güveniyorum.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez...

Çalışıyor, araştırıyor, koşturuyor, bildiklerini, duyduklarını anlatıp kamuoyu yaratmaya çalışıyor.

Bugüne kadar ortaya çıkardığı rezaletleri kağıda dökseniz, İstanbul’dan Silivri’ye yol olur!

Ancak... Muhalefette ya; bu yüzden söylediklerine itibar edip soruşturma başlatan savcı çıkmıyor!

★★★

Turan Bey şimdi de günümüzde tamamen işlevsizleştirilen, yetkileri “Saray” tarafından gasp edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yapılan büyük bir suçu ortaya çıkardı. Bazı AKP’li vekillerin “Meclis’te sahte oy kullandıklarını” kanıtladı.

Çömez’in ortaya çıkardığı olay, Türk-Türkmen Okullarının Açılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşüldüğü oturumda yaşandı.

Genel Kurul’da, yeterli sayıda milletvekili bulunamayınca,

15 dakika sonra tekrar yoklama yapıldı.

İtiraz üzerine tüm pusulalar tek tek kontrol edildi ve bazı milletvekillerinin iki kez pusula verdiği, bazılarının da oturuma katılmayan vekillerin imzalarını taklit ettiği ortaya çıktı.

Genel Kurul, bu usülsüzlüklerden sonra kapanmak zorunda kaldı.

★★★

Binalar değil, içindekiler saygındır...

Ne yazık ki uzunca bir süredir Meclis aynı Meclis ama... İçindekiler Turan Bey’in deyimiyle “kokuşmuş!”

O sahtekar vekilleri açıklayarak Meclis’in onurunu kurtarmak, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un görevi...

Bakalım gereğini mi yapacak, yoksa her zaman yaptığı gibi pisliği halının altına mı süpürecek?

Aflar ve saflar!

AKP iktidarı yeni bir af yasası için çalışmalara başladı.

Amaç, Barış Pehlivan’ın deyişiyle “iki yatağa üç kişinin düştüğü, hükümlü ve tutukluların tuvaletlerde, yemekhanelerde uyumak zorunda kaldığı” cezaevlerini boşaltmak...

Bu yılın Ocak ayı itibarıyla cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı, 384 bin 216... Bunun 328 bini hükümlü... Yatak sayısı ise 301 bin 397...

★★★

Peki kimlere gelecek bu kısmi af?

Terör suçluları, cinsel suçtan hüküm giyenler, kasten adam öldürünler ve devlete karşı suç işleyenler dışında herkese...

Aynı suçu birden fazla işleyenlere ise ek indirim var!

Kampanya gibi!

Tek şart, bu suçları 31 Temmuz 2023 tarihinden önce işlemiş olmak...

Yani hırsızlar, dolandırıcılar, gaspçılar, kaçakçılar, uyuşturucu tacirleri, kapkaççılar, güveni ve görevini kötüye kullananlar, rüşvet alıp verenler, zimmetlerine para geçirenler, resmi evrakta sahtecilik yapanlar, kalpazanlar...

Hepsi sokaklara dökülecek...

★★★

Yazanlar, çizenler, konuşanlar...

Yani gazeteciler, yazarlar, sanatçılar, siyasetçiler, hukukçular, sivil toplum örgütü yöneticileri, sendikacılar ve vatandaşlar “devlete karşı işlenen suçlar” kapsamına sokuldukları için bu aftan yararlanamayacak...

Bu afla salıverilmesi planlanan yaklaşık 150 bin kişiden boşalacak yerlere, savcılıkların gayretli çalışması (!) sayesinde fikir suçuları doldurulacak...

★★★

Hani Cumhurbaşkanı ikide bir “Yeni Türkiye, Yeni Türkiye” deyip duruyor ya...

İşte; o “Yeni Türkiye”nin adalet anlayışı bu!

Peki; biz, “Türkiye Cumhuriyeti” vatandaşları ne yapacağız?

Teşvik edilen hırsızlığa, arsızlığa bulaşmayacak, aslanlar gibi “Kral Çıplak” demeye devam edeceğiz!

Aflara takılmayıp, safları sıklaştıracağız...

GÜNÜN SORUSU

Sorum geçmişte, “Devlet, sadece kendisine yönelik suçları affedebilir. Kişiye yönelik suçlarda af yetkisi devlette değildir” diyen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı’na:

Şimdi o gün dediğinizin tam tersini yapıp kişilere karşı işlenen suçları affedip, devlete karşı işlenen suçları af kapsamına sokmuyorsunuz. Fikrinizi değiştiren şey nedir?

9.4 milyar dolar!

Merkez Bankası, TÜSİAD yöneticileri hakkında soruşturma başlatılmasından sonra, piyasalara 9.4 milyar dolarlık döviz satmak zorunda kalmış...

Çünkü ülkemizdeki yabancıların bir bölümü ülkemizdeki paralarını çekmiş...

Merkez Bankası da dövize olan talepteki artışın, TL’de değer kaybı yaratmaması için böyle bir yola başvurmak zorunda kalmış...

★★★

Çok merak ediyorum; bu kayba neden olanlar acaba hayatları boyunca bu ülkeye 94 cenlik fayda da bulundu mu?