MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, 27 Mart’taki haftalık basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Suriye’de kurulacak olan üs ve ortak harekât merkezi dikkat çekiciydi.
“9 Mart 2025 tarihinde Ürdün’ün ev sahipliğinde; Türkiye, Irak, Suriye ve Lübnan’ın katılımıyla Bakanlar seviyesinde bir toplantı icra edilmiştir. Söz konusu toplantıda katılımcı beş ülke, başta IŞİD terör örgütü olmak üzere Suriye’nin terörle mücadelesine destek sağlama konusunda mutabık kalmıştır. Suriye’nin yeni hükümetinin talepleri doğrultusunda ve ilgili devletler ile varılan mutabakatla ortak bir harekât merkezi kurulması konusunda fikir birliğine varılmıştır” denildi.
“Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazası, Yeni Suriye Hükümeti’nin Suriye’nin tamamında devlet otoritesini tesis etmesi, Suriye’de istikrar ve güvenliğin sağlanması Türkiye açısından büyük öneme sahiptir. Bu kapsamda Türkiye, Suriye’deki yeni hükümetin talepleri doğrultusunda, Suriye ordusunun kapasitesinin artırılması kapsamında eğitim maksatlı üs kurulmasına yönelik değerlendirmelere devam etmektedir...” açıklaması yapıldı.
9 Mart’ta, Ürdün’ün çağrısı ile başkent Amman’da toplantı yapılmıştı. Türkiye, Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye’nin dışişleri ve savunma bakanları katıldı. Genelkurmay başkanları ve istihbarat başkanları da oradaydı.
Toplantı sonrası yapılan ortak basın açıklamasında, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Bugün yaptığımız görüşmeler neticesinde, DAEŞ’e yönelik ortak bir operasyon ve istihbarat mekanizması kurulması konusunda anlaştık” demişti. Benzer toplantılar, 14 Mart 2024’te Bağdat’ta Irak ile 6 Ocak’ta Ankara’da Ürdün ve 15 Ocak’ta da Suriye ile yapılmıştı.
Suriye’de kurulacak olan ortak harekât merkezinin amacı için basında çeşitli iddialar var. IŞİD, PKK vb. terör örgütler ile mücadele edileceği söyleniyor. Yeni Suriye’yi koruma amaçlı olduğu hatta İsrail’in bundan rahatsız olduğunu söyleyenler bile var!
Hatırlatmakta fayda var. İran ve Rusya, Suriye’de yenilip çekildi. Ayrıca Suriye’de PKK yok, KCK var, o da Colani ile anlaştı. IŞİD kampları da KCK kontrolünde yani dolaylı olarak Yeni Suriye’nin kontrolünde! İsrail ise Şam’a 20 km mesafede, çadır kurmuş. En komiği de Davud koridoru diye bir şeyin konuşulması!
Yani yeni Suriye’nin korunacak hali kalmış mı? Görüldüğü gibi toprak bütünlüğünden bahsedilebilir mi! Irak’ta ve Suriye’de kurulan üsler ve yapılan hazırlıklar Suriye ile ilgili değildir. Her şey İran içindir! Yakında Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan da İran aleyhine iş birliğine giderse şaşmayın!
Eğer dış politikada bağımsızsanız elbette askeri üsler ve anlaşmalar çok önemlidir. Ancak ABD’yi stratejik ortak kabul edip nasıl bağımsız olunabilir, bunu bilemiyorum...
Kuzey Afrika’daki askeri hareketlilik!
Türkiye’nin yurt dışında BM-NATO’da görevli askeri hep vardı. KKTC, Irak, Katar, Libya, Somali, Suriye ve Azerbaycan’da askeri üslerimizin bulunduğu bilinen bir gerçektir. Ancak son yıllarda komşu olmadığımız hatta aynı kıtada dahi olmadığımız ülkelerde, askeri üslerimiz kurulmaya başlandı.
Son on beş yılda; Somali, Libya, Nijer, Etiyopya, Sudan, Çad, Moritanya, Kenya, Cezayir, Fas, Burkina Faso, Senegal, Gine, Nijerya, Güney Sudan, Uganda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gana ve Kamerun ile askeri anlaşmalar yapıldı.
Asker bulundurmadan İHA’sına, eğitiminden askerî harekâtlara desteğe kadar ve her türlü askeri başlığı içeren anlaşmalar yapıldı. Hatta Sudan’ın parçalanmasında etkisi olan Güney Sudan’a hibe bile yapıldı!
Bu anlaşmaların büyük çoğunluğu kuzey Afrika ülkeleri ile yapıldı. Diğer yandan bölgenin Fransa ve Rusya’nın çekildiği ülkeler olması da ilginçtir! Herkesin merak ettiği konu ise Türkiye bu anlaşmaları nasıl gerçekleştirmektedir? Çünkü bırakın üs kurmayı, bir tek mermiyi bile ABD’nin izni olmadan satamazsınız! Acı ama gerçek. Ancak en önemli stratejik ortak isen durum değişiyor...
O zaman 2004’te gündeme gelen “Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi” ne bir daha bakmak gerekir! Hani Türkiye dahil 22 ülkenin sınırları değişecek denilen projeden bahsediyorum...
Sahi GOKAP ile rejimleri, sınırları, başkentleri ve bayrakları değişmeyen kaç ülke kaldı!