Komisyona dair anlatılanlardan bir şey anladığımız yok. Mübalağa değil düpedüz gerçek bu.

Anayasa çalışmasına evrilmeyecekmiş. 

İnfaz için asli komisyon bu değilmiş.

Yasa hazırlığı yapmayacakmış.

Peki o halde soralım: Bu komisyon ne yapacak?

Neden koltuk tartışmaları ve üye krizleri eşliğinde bir başlangıç yapıldı? 

Soru çok. Alabildiğimiz tek yanıt ise, PKK’nın silah bırakma takvimi ile eş zamanları yürünecek bir takım “hak-hukuk” meselelerinin konuşulacak olması. 

Anlaşılan o ki, komisyonda yüksek mutabakat ile uzlaşının çıktığı görüşler hemen Meclis ayağına sevk edilerek bir yasa haline getirilecek. Geçici-kısmi değişiklikler yapılabilecek.

Komisyonun ismi kadar nitelik ağırlığının olup olmayacağı da yolda anlaşılacak. 

Az biliyoruz o yüzden “zamanla göreceğiz” şerhini de düşüyoruz. Milletin hayrına ne çıkarsa baş tacı. 

Şüphe de “hadi çıkmazsa” kısmında zaten...

Sorularımızı sorup çerçeveyi “resmi” ayrıntılar üzerinden çizdikten sonra duyduklarımıza geçelim.

Masanın nihai çalışma aralığının Ekim-Kasım olduğu söyleniyor. Tüm yıl boyunca devam etse de silah bırakma takvimi o günlere işaret edecek ve yeni yasa önerilerini görünür halde bulacağız. 

Çünkü Meclis kulislerine göre, yol yordam şöyle olacakmış:

1- Öneri tartışılır.

2- Kabul edilir.

3- Meclis’te hızlıca aksiyon alınıp yasaya evrilir.

4- Hızlıca uygulama.

5- Gerekirse kararnameye yansır. 

Önemli olan prosedür değil içerik zaten. 

Onu da yakında göreceğiz. 

KÖŞENİN GÖZÜ

Tarih: 2 Nisan 2019.

Bugün her önerisi ve süreçteki tavırlarıyla gündemden düşmeyen MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yakın geçmişinden bir örnek...

31 Mart seçimleri tamamlanmış ve hem Mansur Yavaş hem de Ekrem İmamoğlu zaferleri ilan edilmişti.

Yıllar yıllar sonra AK Partili başkanlar koltuktan kaldırılmıştı iki büyükşehirde.

Gerçi İmamoğlu o koltuğa oturtulmayıp 800 bin civarı fark atması beklenmişti ya, orası ayrı konu.

Seçim biteli 48 saat geçmişken Bahçeli bir açıklama yapmıştı, bugünlerde unutulan...

Yazılı bir açıklama yaparak yeni bir yerel seçim sistemi öneren MHP lideri, “Öyle bir sistem inşa edilsin ki, sadece büyükşehir belediye başkanını seçelim, o da üstlendiği görev ve yetkiye dayanarak ilçe belediye başkanlarını belirlesin” demişti. İlçelerde Cumhur’un kazanıp, Büyükşehir’deki başkanlık koltuğunu kaybetmesiydi mesele... 

Bu öneri sonraki güncel tartışmaların içerisinde kayboldu. 

Bir gün yeniden ortaya çıkar mı, bugün son yerel seçimde ilçe belediyelerini de süpüren CHP gerçeği ortadayken buna cevaz verilir mi, pek mümkün değil. 

Yine de yakın geçmişten, bir hatırlatma olsun. 

KÖŞENİN SÖZÜ

“Kaygı, küçük şeylerin gölgesini kocaman yapar.” - İsveç atasözü.