Nihayet o gün geldi. Siz bu satırları okurken komisyon henüz toplanıyor ya da çoktan toplanmış olacak. 

Komisyona ilişkin basın bülteninde şöyle yazıyor:

“TBMM’de ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi doğrultusunda kurulacak komisyonun ilk toplantısı yapılacak. Meclis Başkanı Kurtulmuş’un açılış konuşmasının ardından siyasi parti temsilcileri komisyonda, görüş ve değerlendirmelerini paylaşacak. Toplantıda ayrıca, komisyonun çalışma usul ve esasları ile prensipleri belirlenecek”.

Birilerinin basın bülteni gibi hareket edenlere göre ise süreç baştan sona bir maratona benziyor. Bu kadar kötü benzetme bilinçli olsa gerek. 

Oysa düpedüz bir Triatlon koşulacak. 

Önce etimolojik kökenlerine ve tarihlerine eğilelim...

Maraton disiplini bir savaştan geliyor. Eski Yunan döneminde Marathon Savaşı’ndan çıkma bir vurgu. Savaşın adı da zaten çarpışmanın Maraton Ovası’nda olmasından kaynaklı.

Savaş sırasında bir ulak cephe hattındaki durumu bildirmek üzere Atina’ya koşarak geliyor ve Maraton buradan çıkıyor. 

Asıl önemlisi; diğer tüm koşu dallarının aksine Maraton yarışlarında dünya rekoru tutulmuyor. Parkurlar her seferinde farklı nitelikte (kimi zaman caddeler kimi zaman bolca yokuş), o yüzden dünya rekoru yerine sadece o parkurun en iyi derecesini ölçebiliyorsunuz. 

Gelelim triatlona...

Yüzme desen var, koşu zaten temelinde, e bisiklet de cabası...

Üç branş bir arada, hassas denge ve performans ayarıyla yönetmenin hayli güç olduğu bir dal Triatlon.

Maraton olsa çok düşük tempoda da olsa koşulup bitirilir, en fazla dereceniz kötü çıkar. Triatlon öyle kolay değil, üç branşta; suda, karada ve teker üstünde bir parkuru tamamlayabilmek bile mesele. 

Demem o ki; sürecin kendisi gibi komisyonu da Triatlon benzeri.

Siyasi partilerin temsilcileri, katılanı-katılmayanı, sonradan masadan kalkacak olanı, isim önerip beğenilmeyeni, oy hakkı varmış gibi görüneni...

Bu uzun önermeden sonra finalde asıl meseleye dönelim.

Sürecin adı da niteliği de oylama prensipleri de Cumhur İttifakı+DEM oylarıyla belli olacak. Matematik de hesap da ortada. CHP’nin “kalıp kalmama” eğrisi ise oylamalarda “önceden hazırlandığı anlaşılan” stratejileri ölçme üzerine olacak.

İlk toplantı bir samimiyet testi olacak. Sırf CHP kalkmasın diye isim önerisinde ona yakın bile durulabilir. 

Göreceğiz. 

KÖŞENİN GÖZÜ

Tarih: 20 Ocak 2022.

Adres: TBMM.

Meclis Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden oluşan Karma Komisyon, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkında hazırlanan iki dokunulmazlık dosyasını görüşmek için toplanmıştı. 

Ancak görüşme devam ettiği sırada bütün danışmanlar ve basın mensupları dışarı çıkarılmıştı. Ardından komisyon üyesi olmayan milletvekilleri de...

Dönemin HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve HDP milletvekilleri dışarı çıkarak şunları söylemişti: 

“Karma Komisyon’un anlamı şudur; yargılamanın yolu açılsın mı açılmasın mı? Tırnak içinde bir soruşturma faaliyetidir. Dosyaya ve delillere bakılır ve objektif bir değerlendirme yapılması gerekir. Bugün gördük ki komisyon üyeleri zaten kararını vermiş.”

Bu arşivi neden hatırlattım?

Bir soru sormak için... 

Bugünden bakınca, yeni çözüm süreci komisyonumuz kararını önceden mi verdi yoksa gerçekten birlikte alınacak kararlar mı var? 

KÖŞENİN SÖZÜ

“Eğer bir fare, kediye gülüyorsa yakınlarda bir delik var demektir.” - Nijerya atasözü.