Ser-AR Araştırma’nın yaptığı araştırmaya göre yurttaşların yüzde 69’u erken seçim istiyor. İstemeyenlerin oranıysa yüzde 28’de kalmış.
24-26 Temmuz tarihleri arasında yapılan kamuoyu yoklamasında katılımcılara Ekrem İmamoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan şıkları verilerek ‘seçim olsa hangisine oy verirsiniz’ diye de soruluyor.
Yüzde 45 Ekrem İmamoğlu diyor, yüzde 42,5 ise Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor.
23 yıldır iktidarda olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, belki de iktidarının en zor günlerini yaşıyor.
Müthiş bir sıkışmışlık var.
Her gün bir skandala imza atılıyor.
Yönetim krizi kendini her alanda gösteriyor.
Bunların başında eğitim sistemi geliyor. Aileler çocuklarını Türkiye’de okutmak istemiyor. LGS sınavlarındaki iddialar Milli Eğitim Bakanı tarafından reddediliyor ve sınavların tekrarlanmayacağını söylüyor Sayın Bakan.
Birkaç gün önce patlak veren sahte diploma skandalıysa ne kadar çok insanın parayla satın aldığı diplomalarla iş sahibi, ehliyet sahibi olduğunu ortaya koyuyor.
Üstelik artık kimse utanmıyor. Sahte diplomasını alamayanlar internet üzerinden şikayet sitelerini ‘Diplomamı yolla’ diye dolandırıcılara mesaj yollayabiliyor.
Upuzun bir liste var.
Bu yıl üniversite sınavlarına girenlerin sayısında gözle görülür bir azalma var.
Artık gençler üniversite okuyarak bir gelecek sahibi olacağına inanmıyor.
Neden inansın?
Her yıl mezunların oluşturduğu ciddi bir işsizlik söz konusu.
İş bulan da üç otuz paraya çalışıyor.
Hem zaten o kadar ter dökmeye ne gerek var diye düşünüyorlar, sahtesini alıp, işini götüren onca insan varken.
Liyakatin rafa kalktığı yerde mutluluktan bahsedemeyiz.
Fırsat eşitliği yaratan cumhuriyet sistemi liyakat kuralı parçalanarak yok ediliyor.
Dayısı, amcası olmayanın işi zor.
Sanayi de çöküyor. Sanayideki istihdam azalıyor. Gençler daha çok kuryelik gibi işlere yöneliyor.
Tabii Türkiye’de kaldılarsa.
Mühendisi, doktoru zaten konsoloslukları aşındırıyor. Yurt dışında yaşamak kolay değil, tüm zorluğa göğüs gerip, gurbette çıkış arıyorlar.
★★★
Ekonomi deseniz çok yoksuluz.
Sadece yüzde 20 iyi bir hayat yaşıyor.
Geri kalan yüzde 90’ın nasibine yokluk, yoksulluk, yoksunluk düşüyor.
Orta sınıf büyük şehirlerden kaçışın yollarını arıyor. Çünkü o maaşlarla değil geçinmek artık kirayı bile ödemek mümkün değil.
Takside girip ev alayım, araba alayım gibi hayaller kurulmuyor bile artık.
Sisteme itiraz edecek olsalar hapsi boyluyorlar.
Orta sınıfın olmadığı yerde haliyle demokrasi de olmuyor.
Güven çökmüş durumda.
★★★
Sahtekarlar, sokak arası çeteleri cirit atıyor. Ebeveynler, koluna çarptı diye çocuğunu öldürecek kriminal tiplerden korkar oldular, haklılar.
Uyuşturucu en önemli mesele.
Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (EMCDDA) 2023 raporunu hatırlayın. Avrupa Birliği (AB) devletleri tarafından ele geçirilen eroin miktarı 2021 yılında bir önceki yıla göre iki katından fazla artarak 9,5 ton olarak kaydedilirken aynı yıl Türkiye’de ele geçirilen eroin miktarı ise 22,2 tondu.
Emekliler, gençler, kadınlar...
Kimse kendini güvende hissetmiyor.
Güzelim ülkemiz içten çürüyor.
Liyakatı esas almazsak bu gidiş hayra alamet değil.
Bu kadar çok insanın erken seçim istemesi, hâlâ bir şeylerin değişebileceğine dair umutvarlık olarak kabul edilebilirse, bir şanstan daha söz etmek mümkündür.