Fenerbahçe, hakem yönetimlerinden en çok şikayet eden kulüpler arasında. Son yıllarda yaşananlar, Fenerbahçe’nin hakem camiasına olan güvenini, inancını bitirmiş durumda. Alanya karşılaşmasında Atilla Karaoğlan’ın kötü yönetiminin ardından Fenerbahçe-Başakşehir maçına Zorbay Küçük, VAR masasına da Koray Gerçerler atanınca sarı-lacivertlileri ayağa kaldırmıştı. Hiç de haksız değillermiş.

İlk 20 dakikada Fenerbahçe 3-0’ı yakalamasa, bugün gazetelerde, spor programlarında çok farklı şeyler yazılıyor, konuşuluyor olurdu. Hakem hataları ‘küçük’ bir ayrıntı gibi kalsa da hiç de öyle değil.

Başakşehir, 9 kişi tamamlaması gereken maçı sadece 1 sarı kartla bitirdi. Berkay’ın Szymanski’nin ayak bileğine sert müdahalesine kart bile çıkmadı. Polonyalı futbolcu, bileği kırılmadığı için çok şanslı. Deniz Türüç’ün Oosterwolde’ye attığı yumruğu tribündeki taraftarlar cep telefonlarıyla bile belgelerken VAR kameraları neredeydi, VAR masasında oturanlar ne yapıyordu? Szymanski’nin gördüğü sarı kart pozisyonunda faul bile yok. İrfan Can Kahveci, hava topu mücadelesinde yüzüne gelen dirsek sonrası faul çalınmamasına verdiği tepkiden dolayı sarı kart gördü. Aynı tepkiye kart gösterilecekse her maç en az 7-8 oyuncunun sarı kart görmesi gerekmez mi?

Henüz ligin çok başındayız. Ancak yaşananlar formsuzlukla açıklanabilecek olaylar değil. Hele VAR sisteminin gelmesinin ardından hakemlerin arkasına sığınacak bir bahanelerinin kalmadığı kanısındayım. Haftalar ilerledikçe, şampiyonluk yarışı, ligde kalma mücadelesi iyice kızışınca ne yapacaklar? TFF, play-off sisteminin altyapısını oluşturmaya çalışıyor. Bu hakemlerle mi, play-off’ta şampiyon, play-out’ta düşen belli olacak?

Görünen o ki, önümüzdeki günlerde yabancı hakem konusunu yine çok konuşacağız.