Protokol haberleriyle bugüne kadar ulaşan yeni çözüm sürecinin komisyonunda asıl eşikleri atlamanın zamanı geldi.
Kamuoyu, terör örgütünün kurucusunun gelip gelmeyeceğine o kadar odaklanmış durumda ki asıl davetlileri gözden kaçırıyor.
Ankara’da konuşulanlara göre; eş zamanlı olarak İmralı’ya farklı heyetlerin gitmesi ve komisyona eski süreçlerden isimlerin gelmesi bekleniyor.
Yakın zamanda tahliye olursa Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer de tıpkı daha önceki süreçlerde olduğu gibi davet alacak.
CHP içerisinden, özellikle de Kürt meselesine dair yakın geçmişte konuşan kim var ise çağrılacak.
Geçen hafta duyurduğum üzere; baro başkanları davetlerini aldı, kimi kabul etti kimi reddetti.
Yargıdan “emekli” kimseler çağrılmaya devam edecek.
Komisyon her alana, her sahaya oynayacak.
Nasıl olsa “öneri” komisyonu olarak kodlanmadı mı, o halde meşruiyetini sağlayacak her kesimi dinleyeceğini gösterecek.
Hakikaten; eğer CHP’li belediyelere operasyonlar yapılmasa Türkiye tam konsantre bu süreci konuşacaktı.
Şimdi varsa yoksa “hesap ne” sorusu gündemde. Sonuna kadar haklı, sonuna kadar şüpheci, sonuna kadar endişe duyanlar iç içe.
Buradan “normalde” bir şey çıkması beklenemezdi ama uzun zamandır ülke normalden çok uzak.
Bu kesişim kümelerinin yaratacağı sonuca az kaldı. 2026 hem yargı hem süreç hem de seçim konuşturacak.
Oyları geçim belirlerken, yargı ve süreç niye yürütülmüş olacak, onun cevabı da seçim tarihiyle anlaşılacak.
KÖŞENİN GÖZÜ
Tarih: 1 Mart 2023.
Türkiye 6 Şubat depremlerinin ardından yaralarını sarmaya çalışırken bir yandan da seçimlerin ne olacağını konuşuyordu.
Uzun süre seçimlerin erteleneceği yönünde tahminler yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deprem bölgesinde yaptığı “1 yıl müsaade istiyorum” açıklaması da buna yoruldu.
Lakin aynı Erdoğan, Mart başında partisinin TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuşmasında, seçimleri ilan etmişti bile:
“Şunu iyi bilin ki bu millet, inşallah vakti geliyor, 14 Mayıs’ta gereğini yapacaktır.”
2026’daki herhangi bir sandık için “olumsuz” düşünenler bu yakın geçmişe bakmalı.
Anayasa referandumu olursa çok şeye gebe diye düşünmeli.
KÖŞENİN SÖZÜ
“Hikayesi olmayan dilenci açlıktan ölmeye mahkumdur.” -Filantropica