Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı açıkladı, “371 hakemin 152’si aktif şekilde bahis oynuyor” dedi.
TFF, 3 bin 57 kez bahis yapan ve 476 kez kazanç sağlayan bir kulüp başkanını tespit etti. Masöründen futbolcusuna hepsi bahisçi olmuş, olaya bak!
★★★
Bolu’da 78 canımızı yitirdik. İçlerinde canımız Nedim Türkmen ve ailesi de vardı. 270 gün sonraki duruşmada sorumlulara yine dokunulmadı. Üstelik üç otel yöneticisi için indirim bile istendi. Acılı ailelerin yüzüne nasıl bakılacak,
pes doğrusu!
★★★
Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden 2.5 yıl geçmiş. Hâlâ depremzedeler konteynırlarda yaşıyor. Üstelik yangın çıkıyor, bir yaşındaki bebek hayatını kaybediyor, annesi yaralı. Utanç verici!
★★★
Halkın iradesinin nasıl gasp edildiğini ekranlarda izliyoruz. Şimdilik, çünkü ekranlar da bir bir kararıyor.
★★★
Pasaportumuzun kıymeti kalmamış, Karadağ hükümeti bile Türk vatandaşlarının karıştığı olaylar nedeniyle Türkiye’yle vizesiz uygulamasını askıya aldı. Yazık bize!
★★★
Asgari ücret olmuş genel ücret, millet 5 liralık simit için kuyruğa giriyor. Yüzümüzde kızaracak yer kalmadı artık!
Geniş tanımlı işsiz sayısı 11.7 milyon olmuş. He bu arada TÜİK’e göre bile!
★★★
Ama ‘barış’ tam gaz ilerliyor. PKK ve DEM Parti ikinci aşamaya geçildiğini muştuluyor. PKK, Türkiye’den silahlı güçlerini çekme kararı aldığını açıkladı.
Atatürk’ün koltuğunda oturan Numan Kurtulmuş diyor ki, fikirlerin konuşulduğu yeni bir döneme giriliyor.
Yanlış anlamayın;
aman ha!
“Fikirlerin tartışıldığı yeni döneme giriliyor” dediler diye, fikirlerinizi öyle ulu orta zikretmeyiniz.
Sadece ‘destekliyorsanız’ fikrinizin önemi var, yoksa Allah geçinden versin cezaevini boylarsınız.
★★★
Bakınız, yaşadıklarımızın sadece bir kısmını bu köşeye sığdırabildim.
Her gün onlarca içinden çıkılmaz olay yaşıyoruz. Televizyon ekranının karşısına mıhlandık, başımıza ne gelecek diye bekliyoruz, adeta kaos bağımlısı olduk.
Peki bir soru: “Fikrin serbest hareketi ise ancak ferdin düşündüğünü serbest olarak söylemek, yazmak ve verdiği karara göre her türlü teşebbüse girebilmek serbestisine sahip olmakla mümkündür” diyen Atatürk’ün 102 yıl önce bugün kurduğu Cumhuriyet bu muydu?
1923-1938 arasında 46 büyük fabrika kuran Atatürk’ün milleti için hayal ettiği refah bu muydu?
Bugün on binler muhtemelen yine Atatürk’ün kabrine koşacak.
Çocuklar ellerinde bayraklarla, büyükleriyle birlikte meydanlara akacak, “Cumhuriyet’i korumak” için and
içecekler.
Cumhuriyet’i korumak, ancak ve ancak kurumlarını, ilkelerini korumakla mümkündür.
Bunu başarabilecek miyiz?
★★★

Evet, umudum var.
Başımızın üzerinde taşıdığımız Cumhuriyet meşalesi her türlü karşı girişime karşı yolumuzu aydınlatacak.
Hafta sonu bu konuda umudumu yükselten bir toplantıda Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ile birlikte konuşmacıydık.
Rizeli Demokrat Kadınlar Platformu Başkanı Dilek Karafazlı’nın moderasyon olduğu ‘Cumhuriyet ve Biz’ konulu toplantıda sorunlarımızı konuştuk, Atatürk’ün adını anarken gözleri yaşaran insanlarla bir aradaydık.
Geniş bir grup kadının, Atatürk’ün yolunu, mücadelesinin yolu yapmasından gurur duydum.
Tarihçi-yazar Sinan Meydan’ın notlarında okumuştum. Biliyor musunuz, Rize’yi Rize yapan çayı Rize halkının geçim kaynağı yapan, Rize’de ilk çay fabrikasını açan da Cumhuriyeti kuranlarmış.
Yıllar önce sel felaketinin yaşandığı, Erdoğan’ın vatandaşa çay dağıttığı Rize bugünlerde farklı anılsa da, “karanlığın dibiyle yüzleşmeye hazırız, elbette kazanan ışık olacak” diyen Rizeli kadınların inadını gördüm.
Ulu Önder Atatürk’ün “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” dediği kadınlar var ya, bugün ülkenin dört bir yanında korkmadan, dimdik, inatla mücadele veriyor.
Umudunuzu kaybetmeyin, Cumhuriyet kolay kazanılmadı, biz vazgeçmedikçe de kaybedilmez.
Bayramımız kutlu olsun!