Tarih 15 Ağustos 1984! Akşam saatleriydi. Siirt Eruh’ta jandarma karakoluna ve devlet dairelerine ateş açıldı! Aynı gece Hakkâri Şemdinli’de de jandarma karakolu ve güvenlik güçleri hedef alındı!
1978’de, Diyarbakır Lice ilçesi Fis köyünde, Öcalan liderliğinde kurulan PKK, “ilk kurşunu” Türkiye Cumhuriyeti’ne sıkmıştı! PKK; Atatürk önderliğinde “haklı bir savaş” ile kurulan Türkiye’ye karşı, “haksız ve kalleşçe bir savaş” başlatmıştı!
Jandarma Onbaşı Komando Er Süleyman Aydın Eruh’ta şehit oldu. İlk şehidimizdi! Memleketi olan Erzincan’ın Mertekli köyünde toprağa verildi.
Şemdinli’den de acı haber gelmişti. Ağır yaralanan Jandarma Astsubay Çavuş Memiş Arıbaş, beş gün sonra şehit oldu... Memleketi Aksaray’da Ervah Şehitliği’nde toprağa verildi.
Birçok asker ve sivil yaralanmıştı. PKK o günü, “Kürdistan’da silahlı mücadeleyi başlatma günü” ilan etti. O günden bugüne bu hain saldırı, “ilk kurşun”, “gerilla(!) savaşının başlangıcı”, “kurtuluş savaşının başlangıcı” ve “15 Ağustos atılımı” olarak adlandırıldı!
Eruh’a, saldırıyı gerçekleştiren Masum Korkmaz (Agit), 1986’da Gabar’da öldürüldü. 16 Nisan referandumu ile değiştirilen Atatürk rejimi, dökülen kanını yerde koymamıştı! Hain saldırıya katılan Osman Öcalan’ın ise 2021’de Barzani himayesinde iken covidden öldüğü söylendi...
Şemdinli baskınının önemli ismi olan Şemdin Sakık ise 1998’de Türkiye’ye sığındı. Sonrasında Ergenekon, Balyoz ve Ayışığı davalarında “deniz” kod adı ile gizli tanık olduğu ortaya çıktı!
KCK’nın 15 Ağustos 2025’te yaptığı açıklama, ANFNEWS’da yer aldı. “Tarihin yeniden kurulduğu ve tarihsel sorunlara köklü çözümlerin Önder Apo tarafından sunulduğu bir süreçte 15 Ağustos Atılımı’nın 41. yıl dönümünü karşılıyoruz. İnkâr ve asimilasyon temelinde soykırıma uğrayan, adı dahi artık anılmayan ve varlık sorunu yaşayan Kürt halkı, destansı 15 Ağustos Atılımı ve direniş tarihi ile yok olmaktan kurtulmuş, varlık kazanmış ve özgürlüğünü teminat altına almıştır” diye başlıyordu.
Hain saldırıyı gerçekleştirenleri anarak devam eden açıklama, “Başkan Apo, varlık kazanma sürecinin tamamlanması ile varlığın özgürlük statüsüne bağlanması temelinde “Demokratik Toplum Manifestosu” sürecini başlattı. Ezilen tüm kimliklerin özgürlük, savunma ve eşitlik temelinde kendini tanımlayabileceği, Demokratik Toplum-Demokratik Cumhuriyet çözümü artık diyaloğu, müzakereyi ve hukuksal tanınmaya dayalı demokratik siyaset yöntemini gerektirmektedir. Demokratik çözüm süreci, Başkan Apo’nun, büyük direniş tarihimizin ve şehitlerimizin kutsal emeklerinin başarısıdır. Demokratik çözüm, mücadelemizin sorunu açığa çıkarma sürecini tamamlaması, çözüm gücü kazanması ve çözümü hayata geçirmesi demektir. Bu temelde tüm halkımızı demokratik çözüm sürecine atılım ruhu ile katılmaya ve çözüm gücünü büyütmeye davet ediyoruz” diye devam ediyordu.
“Bu temelde, tüm yoldaşlarımızın, Kürt halkının, halkların, kadınların, gençlerin, inançların, emekçilerin 15 Ağustos Bayramını kutluyoruz ve halkımıza bu şanlı tarihi özgürlükçü çözüm zaferi ile taçlandıracağımız sözünü veriyoruz” diye sona eriyordu!
Emperyalizm adına sıkılan “ilk kurşundan” 41 yıl sonra Türkiye’de sözde silah bırakma gündeme geldi. Sözde diyorum çünkü KCK’nın 15 Ağustos açıklamasına ve kutlamalarına bakıldığında silah bırakılmadığı anlaşılıyor.
Haber sitesinde yer alan 15 Ağustos haberlerine bakıldığında ellerinde kalaşnikoflar ile bayramlaşan teröristler herhalde bu silahları yakmayı unutmuşlardı!
Almanya’dan Marsilya’ya, yeni Suriye’den Irak’ın kuzeyine kadar KCK’nın egemen olduğu tüm bölgelerde, 15 Ağustos atılımı veya diriliş bayramı kutlamaları yapıldı.
KCK’nın İran ayağı PJAK ise KCK elebaşının, teröristlerin, Kürt halkı ve Doğu Kürdistan’daki demokratik güçler olmak üzere tüm halkların 15 Ağustos atılımının yıl dönümünü kutladı! PJAK açıklamasını, “Kürt sorununun demokratik çözümü, Kürdistan’ın dört parçasında da zaferle sonuçlanacaktır” diye bitirdi.
Veryansın TV’de Mardin, Hakkâri, Diyarbakır ve Adana’nın bazı ilçelerinde, “15 Ağustos 1984” için havai fişek gösterileri yapıldığı haberi vardı. Ne de olsa PJAK’ın bahsettiği dört parçadan biri Türkiye’de! Kutlanmasa eksik kalırdı...
Sonuç olarak KCK, ilk kurşunundan son kurşununa kadar tüm mücadelesine sahip çıkmaya devam ediyor! Hem de silah bırakmadan!