Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlerle her buluşması biz gazeteciler için bol “malzeme” taşır. Erzurum’daki programda da yine aynısı oldu. Cumhurbaşkanı’nın özellikle de evlilikle/aileyle ilgili söylediklerini önemli. Çünkü son birkaç gündür Cumhur İttifakı içinden bu alanda özellikle çok açıklama duyar olduk. Siyasetle ya da dış politika ile ilgili bir şey olduğunda acaba “grand plan” (büyük plan) ne soruları sorulur ya... Asıl burada mı bir plan var diye insan merak etmiyor değil... Cumhurbaşkanı Erdoğan “Özellikle üniversite gençliğimizin, aile kavramı üzerindeki duruşunun çok farklı olması lazım” dedi. Son yıllarda gençlerde evlenme yaşının yükselmesini eleştirerek, “Bunu aşmamız lazım. Gençler nedense evlenmiyor. Kızlara erkek, erkeklere kız beğendiremiyoruz. Ben 25 yaşında evlendim, şimdi bakıyoruz; 30, 35, 40... Bir an önce evliliği yapmak lazım” diye konuştu. Erdoğan’a “aşk koçu oldu” diyen var, evlenenlerden kısmet vergisi alınsın önerisinde bulunan var. Öneri çok ama sorulan soru ortak, evlenelim de nasıl?

★★★

Ev tutmanın, ev kurmanın hayalinin kurulamadığı günlerde bir başka açıklama da Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’ndan geldi. O da, bakanlığı daha doğan çocuklarımızı yaşatamamakla suçlanırken “Her evin 3 tane çocuğu olması lazım” dedi. Ailenin toplumdaki en büyük risklerden biri olduğunu savundu. Çocuğu yapmak kolay da bir bezin tanesi 5 lirayı aşmışken doğan o bebeklere nasıl bakacağımız konusuna kimse girmedi tabii... Aynı dakikalarda ittifak ortağı BBP’nin Genel Başkanı Mustafa Destici “Evli Yaşam” diye yeni bir projesini tanıttı. Milli güvenlik için gerçek tehdit evlilik dışı yaşamdır denildi, bunu özendiren her türlü mihrak, proje ve plan hasım ilan edildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç geçen ay ev sahibi-kiracı anlaşmazlıklarında olduğu gibi “Aile İçi Arabuluculuk Sistemi” üzerinde çalışıldığını duyurmuştu. HÜDA PAR da aile içi uyuşmazlıkların çözümü için İslam hukukunda yer alan “aile hakemliği” sistemini önerdi.

★★★

Gelişmeler alt alta sıralandığında “aile” kavramı üzerinde bir çalışma, bir “grand” plan olduğu açık. Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şeyler oluyor. Anayasa değişikliği ilk gündeme geldiğinde Yeni Anayasa’da aile ile ilgili önemli değişiklikler olacağının sinyalini almıştık. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan 5 Kasım 2022’de “Anayasa değişikliğiyle aile kurumumuza yönelik tehditlerin önüne bir set daha çekmiş olacağız” ifadesini kullanmıştı. Yeni yılla birlikte Yeni Anayasa’yı daha çok konuşacağımız günlerde şimdiden önümüze bir şeyler ısıtılıyor gibi. Benden söylemesi...

Colani “Nobel” yolunda!

Colani

HTŞ lideri Colani Yeni Suriye’yi nasıl yöneteceklerine dair açıklamalar yapmaya devam ediyor. Bu kez kullandığı şu ifade gündeme damga vurdu. “Suriye’yi yönetmek için devrimci zihniyetten devletçi zihniyete geçmemiz gerekiyor. Hukuku ve kurumları merkeze alan bir devlet kuracağız” dedi. Hafta Sonu Sözcü TV’de Ana Haber bülteninde “Kızıl Colani” başlığıyla verdik bu haberi! El Kaide’nin Suriye kolu Nusra’dan koparak kurmuştu Colani HTŞ’yi. Çizgisi buydu. Ama anlaşılan o ki giydiği yeşil parka ve taktığı Fidel Castro şapkasının etkisinde kalmış. Kurduğu cümleler büyük şaşkınlık yarattı. Lafa değil icraata bakacağız elbette. Ama Colani bir anda “Nobel” yolunda, ödülün izinde buldu kendini orası net. Neden derseniz, çünkü bu söylediği tam da bu sene Ekonomi Nobel’ini alan tezin ta kendisi. Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve ekibinin ödüllü tezi ülkelerin zenginleşmesi için kurumların ve hukukun üstünlüğünün önemini ortaya koyuyordu. Hatta ödülün açıklandığı basın bülteninde Nobel Komitesi imzalı şöyle bir ifade vardı. “Hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu ve nüfusunu sömüren kurumların olduğu toplumlar büyümez veya iyiye doğru değişmez” deniyordu. Nereden nereye...