Ülkemizde siyaset genelde şifreli mesajlar üzerine kurulu olsa da bariz ortada doneler de yok değil. 

Sandıktan çıkan mesajlar için de bu geçerli.

Her yöne çekilmeye müsait olan da var, ayan beyan görünen de...

Ne demek istiyorum?

Mesela “sandıktan erken seçim çıktı” gibi çıkarımların yapılması...

Mesela “seçmen mesajını verdi” gibi yorumlara gebe olunması...

Mesela “halk işareti verdi” gibi yüksek perdeden okumalara geçilmesi...

Konuyu bağlayacağım yer; kaçan bir tren. 

Artık bu yönde çıkarımların kolay kolay yapılamadığı gerçeği...

Çünkü gözümüzün önünde takvimle oynandı ve mevcut hükümet lehine yorumlanabilecek bir ayar çekildi.

İzah edeyim. 

Türkiye’de erken seçimlerin işaretini en çok veren oldu yine sandık. 

Nasıl mı?

Yerel seçimler...

Çok kez yerel seçimlerin sonuçları ülkeyi -hemen olmasa da- normalden daha kısa sürede erken seçime götürdü. 

AK Parti’nin ikinci parti konumuna düştüğü Mart 2024 seçimlerinden sonra ise bu durum birkaç ayda sönümlendi. 

Bunun tek nedeni politik hamleler veya ülke konjonktürü değildi. 

Epey etkili olan takvimin kendisiydi. 

Peki geçmişte o takvim değil miydi erken seçimin fitilini ateşleyen, az önce öyle yazmadın mı, diyeceksiniz...

Doğru ama zaten mesele de bu. 

Takvim değişti. 

2018 ülkenin sistemini, rejimini ve takvimini değiştirdi. 

Önce yerel seçim sonra genel seçim sıralamasından çıkartıldı ülke. 

Yerel seçimdeki “aksiliklerin” geneli etkilememesi o günlerde tasarlandı.

Belli ki yerinde bir hesaptı. 

Yerel seçimde mevcut hükümete çekilen ayarların veya mevcudu değiştirme iradesinin önüne bir set çekilmek istendi o tarihte. 

17 Nisan 2018 tarihinde Meclis’teki grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli şöyle anlatmıştı meramını:

“Mahalli seçimlerden sonra neyle muhattap kalınacağı belli değildir. Mahalli idareler seçimlerindeki kutuplaşmaların 3 Kasım’a nasıl yansıyacağı az çok malumunuzdur. Bu riski kaynağında kesmek başlıca amacımızdır.”

Dediği de oldu Bahçeli’nin. 

Seçimler 2019’u beklemeden yapıldı, sistem ve rejim için gereklilikler halloldu. Bahçeli haklıymış ki, 2019 yerel seçiminde Ankara ve İstanbul’dan CHP zaferleri geldi. 

Bugün kimsenin üzerinde çok durmadığı, yazının konusu da buradan çıktı. 

Yerel seçimler, genel seçimleri etkilemekten uzak bir matematikle takvime işlenmiş oldu.

Bir gün ülkede iktidar değişirse önce takvimi normalleştirmekten başlamalı işe...

KÖŞENİN GÖZÜ

Yerel seçimlerin genele etkisini en iyi bilen ve bundan en iyi yönleriyle faydalanmış siyasetçilerin başında Cumhurbaşkanı Erdoğan geliyor. 

1994’teki İstanbul zaferiyle bir yıl sonraki genel seçimlerde Refah Partisi ilk sıraya yükselmişti. 

Keza bu belediye yolculuğu 2001 ve sonrasında çok uzun bir iktidar kariyeri getirdi.

1994’ten sonra üç dört yıl boyunca genel seçimler olmasaydı, aynı etki yaşanır mıydı?

Pek muhtemel değil. 

Bugün CHP’nin altından çekilen halı budur.

Hem de ta 2018’den...

KÖŞENİN SÖZÜ

“Bir şey ne ise odur, o şey hakkında söylenenler değil.” -Birdman.