Şubat ayındaki Olağan Genel Kurul toplantısında ekonomi başta olmak üzere iktidarın bazı icraatlarını eleştiren, kötüye gidişin önlenmesi için önerilerde bulunan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras hakkında 1 yıl 3 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Kendilerine yöneltilen suçlama, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeği aykırı bilgiyi alenen yayma...”
Yani halka yalan-yanlış bilgi verme!
Ne güzel; demek ki bütün sorunlarımızı aşmışız, geriye toplumu yanıltanlardan hesap sormak kalmış!
★★★
Peki; bu iddianameyi hazırlayan savcılar acaba...
11 Temmuz 20018’de dolar henüz 4 lira 87 kuruşken, “Dolar düşecek, bu kadar emin konuşuyorum” diyenlerden...
“Kabataş’ta başörtülü bacımın üzerine işediler” diye Gezi direnişçilerine çamur atanlardan...
Dolmabahçe Camii’nde bira içilip, alem yapıldığını söyleyenlerden...
Her seçim öncesinde Karadeniz’de doğalgaz, Batman’da petrol bulanlardan...
“Almanya, Avrupa sefalet içinde. Ekonomik krizle boğuşuyorlar. İnsanlar benzin kuyruğunda. Bize gıpta ediyorlar” diye halkı kandıranlardan...
Dini bütün bir devlet adamı olan İsmet İnönü’ye “Ayyaş” diye etiket takanlardan... Asker kaçağı olduğunu söyleyecek kadar zavallılaşanlardan...
“İlk yerli ve milli uçağımız gökyüzünde” diye yalan hikayeler yazanlardan...
FETÖ terör örgütü ile birlikte ülkenin geleceğinin altına dinamit koyup... “Ne istediler de vermedik” diye sitem edip... Daha sonra kandırıldıklarını söyleyenlerden...
Kartalkaya’daki otel yangınından sonra sorumluları en geç 10 gün içinde adalete teslim edeceklerini söyledikleri halde hiçbir şey yapmayanlardan...
★★★
Evet; sayın savcılar tüm bu siyasetçilerden de hesap soracak mısınız?
Onları da gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayarak halkı kandırmak suçundan hakim önüne çıkaracak mısınız?
Eğer yapamayacaksanız önerim, TÜSİAD yöneticileri hakkında açtığınız davayı hemen geri çekmeniz...
Çünkü sadece ülkeyi dünyaya rezil etmekle kalmayacak, aynı zamanda her şeye rağmen ülkemizde kalmaya devam eden yabancı sermayenin de kaçmasına neden olacaksınız!
Sevapmetre!
Hatay’ın Kırıkhan ilçesindeki Şehit Hurşit Uzel İmam Hatip Ortaokulu’unda öğrencilere, “Ramazan Sevapmetresi” adlı bir çizelge dağıtılmış...
Öğrencilere verilen çizelgede günler sıralanırken, karşılarında “Namaz kıldım, Kur’an okudum, salavat çektim, dua ettim, sadaka verdim” gibi, yaptıkları ibadetleri işaretleyebilecekleri bölümler yer almış...
Kimileri “dini istismar” olarak görmüş bu projeyi, kimileri savunmuş...
★★★
Ben, benzer bir çizelgenin ülkeyi yönetenlere de dağıtılmasını öneriyorum. Ancak o çizelgede, “Bugün rüşvet almadım, çalmadım, ihaleye fesat karıştırmadım, haram yemedim, dini istismar edip insanları kandırmadım, yalan söylemedim, hakaret etmedim” maddeleri yer almalı...
Ve ülkeyi yönetenler her ayın sonunda o çizelgeyi halka açıklamalı!
★★★
Bir işe yaramayacağını ben de biliyorum ama... En azından her gün bu maddelere bakıp işledikleri günahlarla yüzleşecekler...
Az şey mi?
Vedat Bey’in suçu!
İktidar, yerel seçimlerden bu yana neredeyse tüm anketlerde birinci parti çıkan CHP’yi yıpratmak için “topyekün saldırı düzeni”ne geçti.
Şimdi de devreye Ticaret Bakanlığı girdi ve akıl almaz bir soruşturma başlattı.
Soruşturmanın muhatabı bir süre önce İBB’nin Üsküdar’daki Kent Lokantası’na giderek YouTube hesabı için
video çeken ünlü gurme Vedat Milor...
Bakanlık, Vedat Milor’u “örtülü reklam” yapmakla suçluyor.
★★★
Allah aşkına; 40 liraya dört çeşit yemek dağıtılan ve kar amacı taşımayan bir sosyal belediyecilik hizmetinin reklamı mı olur? Vedat Bey, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan para mı aldı? Eğer iddiaları buysa kanıtlasınlar...
Değilse... Yaptıkları çirkinlikten vazgeçsinler!
Unutmasınlar, CHP’ye diye attıkları her kurşun, dönüp kendilerini vuruyor.
İnsan içine çıkamadıkları için bilmiyorlar ama artık dalga geçilir hale geldiler.
GÜNÜN SORUSU
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ankara Millet Camii’nde verdiği vaazda, Gazze’deki zulüm nedeniyle başlatılan boykota uymayanların, imanlarını sorgulaması gerektiğini söylemiş... Sorum kendisine:
Millet açken, milletin parasıyla şatafat içinde yaşayan ve ‘Bir Audi-6’yı bana çok gördüler’ diyen siz de bu sorgulamayı yapacak mısınız?