Pendikspor-Galatasaray maçında Volkan Bayarslan yokları oynadı. Hem yönetimi iyi değildi hem de Galatasaray’a şirinlik yapayım derken oyuncuların topu elle kesmesini, rakibini düşürmesini atladı. Maalesef hakemliği de artık baydı Bayarslan’ın! Ankaragücü-Beşiktaş mücadelesinde Zorbay Küçük diğer hakemler çok kötü performans gösterince iyi gözükmüş oldu mecburen...

Fenerbahçe-Sivasspor karşılaşmasında Bahattin Şimşek de hiç gününde değildi. Oyuncuların abartılı itirazlarını afiyetle gülerek zevkle yuttu! Faulleri o takıma vermeyince diğerine de vermedi, ‘Anlayın işte benim yönetim şeklim bu’ demeye getirdi ama kimse de yemedi. Oyunun çığırından çıkmasını futbolcuların aklı selim olması önledi. Trabzonspor-Kayserispor randevusunda Ümit Öztürk de kötü yöneten hakemler kervanına katıldı. Zaten Öztürk’ün o FIFA kokartının göğsünden sökülüp alındığında hakemliği bırakmalı veya bıraktırılmalıydı. Para bu kadar önemli olmamalı insan hayatında!

Haftanın diğer maçlarında ise, Sarper Barış Saka (Adana DS.-Samsun) ne yaptığının, nerede olduğunun farkında değildi kesinlikle! Burak Şeker (Kasımpaşa-Gaziantep) yönetiminde kart özürlüydü. Mert Güzenge (Rize-Başakşehir) zor maçı gayet iyi çıkardı. Burak Pekkan (Alanya-Konya) sakin kaldı ve kritik doğru kararlar verdi. Kadir Sağlam’ın (Karagümrük-İstanbul) uyuşuk, uykulu bir görüntüsü vardı. Çok yanlış kararlar verdi. Yiğit Arslan da (Hatay-Antalya) vasat altı yönetim gösterdi.