Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Küçükçiftlik Park’taki konserleri hakkında soruşturma başlatılan Manifest grubunu hedef aldı, “Bu ahlâksız-edepsiz-hayasız, zebani kılıklı yaratıklar, bir daha bu teşhirciliği yapamayacak şekilde haklarında işlem yapılmalıdır” dedi. 

Sonra...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Küçükçiftlik Park’ta Manifest Grubu’nun konserindeki dans ve gösteriler nedeniyle “Hayasızca Hareketler” ve “Teşhircilik” suçlarından resen soruşturma başlatıldığını bildirdi.

Konserdeki danslar, “toplumun edep, iffet, ar ve haya duyguları, edep törelerine saldırı niteliği” taşıyormuş.

Edep...

İffet...

Ar...

Haya duyguları...

Geçen hafta kardeşimle orman yolundan eve dönerken bir kalabalığa şahitlik ettik. “Ne var burada” diye sorma ihtiyacı hissettik.

Gençler, hatta bence orta yaşlılar da akın akın Manifest konserine gidiyordu.

Lise öğrencisi olduğunu düşündüğüm birçok gencin yanında anne-babası da vardı.

Ama yok, ne bilsin anne-babası edep, iffet, ar, haya duygusunu değil mi?

Çocuklarını bile bile o konserlere götürüyorlar, aman ne ayıp!

Rahat bırakın insanları...

Bugün, bu yazıyı yazarken bir yandan Filenin Sultanları’nın final maçını izliyorum.

Onlar hakkında söylenenleri hatırlıyorsunuz değil mi?

Çok eski değil.

İlahiyatçı İhsan Şenocak, “İslamın kızı! Sen oyun alanlarının değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayanın, edebin sultanısın. Sen “burnunu göstermekten utanan” anaların evladısın. Ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına “sultan” demesine aldanmayasın! Umudumuz da, duamız da sensin” ifadelerini kullanmıştı.

Gururumuz olan bu kadınların başarılarını alkışlayıp, baş tacı yapacaklarına edep, haya dersi vermeye

kalkmışlardı.

Şimdi gençlerin gözdesi bir müzik grubunu ‘edep’sizlikten soruşturacaklar...

Sevda Türküsev diye bir kişi var: Magazin dünyasının ahlak bekçisi. “Manifest denen grubu takip eden 10-12 yaş ve 16 yaş genç kızlar. Bu çocukların zihinlerini, düşüncelerini adeta zehirliyorlar” diyor.

Onca tacizci, tecavüzcü, kadın katili sokakta fink atarken...

Bu ülkede 14-15 yaşında çocuklar evlendirilirken...

Gencecik kızlar üniversitelerin orta yerinde vurulup, ömrünün baharında

katledilirken...

Manifest mi zehirliyor onları?

Elbette Manifest’i beğenmeyebilirsiniz.

Sizin normlarınızda ahlaka uygun da gelmeyebilir.

Beğenmek zorunda da değilsiniz.

Ama siz ne hakla bir müzik ve dans grubu üzerinden topluma ahlak dersi veriyorsunuz?

Toplumun ahlakı bozuluyormuş.

O toplumun ahlakının çoktan bozulduğunu her gün gündüz programlarında izliyoruz zaten.

Karşı komşusuyla kocasını aldatıp, üstüne plan yapıp öldürüp, ardından da ‘katili aramaya stüdyoya gelen’ler var.

Ahlak!

Ne anlıyorsunuz siz ahlaktan?

Mesela ben kimsenin hakkına girmemeyi anlıyorum. Kimsenin ekmeğine göz dikmemeyi.

Kimseye hakaret

etmemeyi...

Çocuklar açken, yönetenlerin lüks ve şatafat peşinde koşmamasını anlıyorum mesela.

Ahlak deyince, çocuğumu devletime güvenip okula yolladığımda orada tacize uğramayacağını düşünmek istiyorum.

Ahlak deyince kaynanasıyla ilişkiye giren adamların ne yaptığını en ince ayrıntısına kadar izlemeye maruz kalmamayı anlıyorum.

Hayasızlık deyince benim aklıma nedense Manifest gelmiyor, neler neler geliyor bir bilseniz...

2005 yılında TCK’ya yerleştirilen bir maddeyle kadın örgütleri çok mücadele etti. İstanbul Barosu yaptığı açıklamada, soruşturmanın kadınların sanatını ve ifade özgürlüğünü hedef alan cinsiyetçi bir saldırı olduğunu belirtiyor, “Cinsiyetçi yargı pratiklerini kabul etmiyoruz” diyor.

Çocuklara örnek olmak meselesine gelince...

Nasıl Kurtlar Vadisi izleyen ülke mafya olmadıysa...

Nasıl Fatmagül’ün Suçu Ne’yi izleyip tecavüze kalkışmadıysa...

Nasıl Kara Para, Aşk’ı izleyip alengirli işler yapmıyorsa...

Nasıl film izleyip gidip çete üyesi olmuyorsa, katil olmuyorsa...

Manifest’le dans edince de bir şey olmayacaktır.

Hem zaten bu ailelerin kararıdır.

Manifest’in şarkılarını bilmem, kimseyi de tanımam. Seveceğim tarzda bir müzik de değil.

Sosyal medyada tüketilen ‘sizinle gurur duyuyoruz’ sözlerinin altına imza falan da atmıyorum.

Ama soruşturma açılmasını istemek, bunun üzerine soruşturma açılması ve bunun ahlak adına yapılması bize başka bir şey söylüyor.