“Efendiler, bu türlü olaylara bundan sonra daha geniş çapta rastlayacağız. Büyük Millet Meclisi’nin toplanmasını ve açılmasını sağlamaya çalıştığımız günlerde, bizi en çok uğraştıran, Düzce, Hendek, Gerede gibi Bolu bölgesindeki yerlerden başlayıp, Nallıhan, Beypazarı üzerlerinden Ankara’ya yaklaşacak kadar genişleyen gericilik ve isyan dalgaları olmuştur.

Ben bir taraftan bu dalgaların durdurulmasına çalışırken, bir taraftan da Ankara’da toplanmakta olan ve genel durumu daha iyice bilmeyen milletvekillerini dehşete düşürecek olaylar karşısında bırakmamak ve böyle durumların ortaya çıkmasıyla Meclis’in toplanamaması gibi uğursuz ihtimalleri önlemek çarelerini, düşünüyordum.

Bunun için Meclis’in açılmasında acele ediyordum. Nihayet, gelebilmiş olan milletvekilleriyle yetinerek, Meclis’in, Nisan’ın 23’üncü cuma günü açılmasına karar verdik. Bu karar üzerine, 21 Nisan 1920 tarihinde bütün memlekete yaptığım tebligat metnini, o günün duygu ve düşüncelerine ne kadar uymak zorunda kalındığını gösteren bir belge olmak bakımından aynen bilgilerinize sunmayı yerinde buluyorum.

1- Tanrının lütfuyla Nisan’ın 23’üncü cuma günü, cuma namazından sonra, Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.

2- Vatanın istiklâli, yüce Hilâfet ve Saltanat makamının kurtarılması gibi en önemli ve hayati görevleri yapacak olan Büyük Millet Meclisi’nin açılış gününü cumaya rastlatmakla, o günün kutsallığından yararlanılacak ve bütün sayın milletvekilleriyle Hacı Bayram Velî Câmi-i Şerifinde cuma namazı kılınarak Kur’an’ın ve namazın nurlarından da feyz alınacaktır. Namazdan sonra, Sakal-ı Şerif ve Sancâk-ı Şerif alınarak Meclisin toplanacağı yere gidilecektir. Meclise girmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Bu merasimde Câmi-i Şeriften başlayarak Meclis binasına kadar Kolordu Komutanlığı’nca askerî birliklerle özel tören düzeni alınacaktır.

3- Açılış gününün kutsallığını belirtmek için bugünden başlayarak vilâyet merkezinde, Vali Beyefendi Hazretlerinin düzenleyeceği şekilde, hatim indirilmeye ve Buhari-i Şerif okunmaya başlanacak ve Hatm-i Şerifin son kısımları uğur getirsin diye cuma günü namazdan sonra Meclis’in toplanacağı yerin önünde tamamlanacaktır.

4- Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde bu günden itibaren aynı şekilde Hatm-i Şerifler indirilmesine ve Buhari-i Şerif okunmasına başlanarak, cuma günü ezandan önce minarelerde salâ verilecek, hutbe okunurken, Halifemiz, Padişahımız Efendimiz Hazretleri’nin mübarek adları anılırken, Padişah Efendimizin yüce varlıklarının, şanlı ülkesinin ve bütün tebaasının bir an önce kurtulmaları ve saadete kavuşmaları için ayrıca dua okunacak ve cuma namazının kılınmasından sonra da hatim tamamlanarak yüce Hilâfet ve Saltanat makamı ile bütün vatan topraklarının kurtuluşu için girişilen Millî Mücadele’nin önemini ve kutsallığını, milletin her bir ferdinin, kendi vekillerinden meydana gelmiş olan bu Büyük Millet Meclisi’nin vereceği vatani görevleri yapmaya mecbur olduğunu anlatan vaazlar verilecektir. Daha sonra, Halife ve Padişah’ımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin kurtuluşu, selâmeti ve istiklâli için dua edilecektir. Bu dinî ve vatanî merasim yapıldıktan ve camilerden çıkıldıktan sonra, Osmanlı vilâyetlerinin her tarafında, hükûmet konağına gelinerek Meclis’in açılmasından dolayı resmî tebrikler yapılacaktır. Her tarafta cuma namazından önce uygun şekilde Mevlid-i Şerif okunacaktır.

5- Bu tebliğin hemen yayınlanarak her tarafa ulaştırılabilmesi için her vasıtaya başvurulacak, süratle en ücra köylere, en küçük askerî birliklere, memleketin bütün teşkilât ve kuruluşlarına ulaştırılması sağlanacaktır. Ayrıca, büyük levhalar halinde her tarafa asılacak ve mümkün olan yerlerde bastırılıp çoğaltılarak parasız dağıtılacaktır.

6- Yüce Tanrı’dan tam bir başarıya ulaştırması niyaz olunur.”

Heyet-i Temsiliye namına:

Mustafa Kemal

(NUTUK. RB Yayıncılık. Sayfa: 278-279-280)

GÜNÜN SÖZÜ

“Küçük hanımlar, küçük beyler... Sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.”

Mustafa Kemal Atatürk

NE ÖMÜR ADAM...

Canlarım...

Sizinle sohbet ederken içinizden:

“Şarkı mı söylüyor yoksa bana bir şeyler mi anlatıyor” diye geçireceğiniz Ömür Göksel:

Her hafta salı ve cumartesi günleri TRT radyolarında müzikli sohbet programı sunuyor...

Meselâ bugün saat 12.05-13.00 arasında TRT Radyo 3’ü açıp “Akdeniz Melodileri” dinleyebilirsiniz...

Cumartesi günleri ise saat 11.05-12.00 arası:

Yirminci yüzyılın en güzel aşk şarkılarını dinleten Ömür Göksel, o olağanüstü etkileyici eserlerin besteleniş öyküleriyle de anlatıyor...

Ve tabii ki...

Bizzat seslendirdiği orijinal veya Türkçe sözlü Batı Müziği eserlerini dinleme fırsatı da buluyorsunuz...

Bu güzel 23 Nisan gününde Akdeniz melodilerini dinlerseniz eminim her hafta aynı saat geldiğinde Radyo 3’ü...

Cumartesi günleri saat 11.05-12.00 arasında ise:

TRT RD 1’i açacaksınız...

Canlarım...

Hülya ve Ömür Göksel çifti ile dost olabilen şanslı kişilerdenseniz

Keyfini sürün...

Şansınızla övünün...

İyi ki varsın Ömür...

Hülya’yı, seni, Sonat’ı ve Serenad’ı çok seviyoruz...

AYAKTA ALKIŞLIYORUM

Canlarım...

2018 yılı mayıs ayında faal olarak ve her gün, bizzat çektiğim videolarımın (Bugün itibariyle 4945 adet) hepsini:

“Enseyi karartmayın, moralinizi yüksek tutun, her şey çok güzel olacak” diye bitirdiysem de...

Bazı öyle günlerim oldu ki...

Gerek “tek yetkili cumhurbaşkanı” ve iktidar partisinin de genel başkanı olan Erdoğan’ın...

Gerekse de bizzat atadığı:

Diyanet İşleri Başkanı ile Milli Eğitim ve Adalet Bakanlarının:

Atatürk ilke ve inkılâplarını inkâr ettikleri...

Şeriat devleti yanlılarına moral destek vermek amacıyla olsa gerek:

“Demokratik laik cumhuriyeti” dışlayıcı konuşmaları:

Moralimi bozdu...

Hatta...

Gelecek umutlarımı çaldı...

İşte o zamanlar...

Daha ilkokuldayken ezberlediğim 10. Yıl Nutkunun şu son bölümünü...

İçimden ya da videolarımda defalarca tekrarladım:

“.... İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Bugün için bu ifadenin, bir ırkı (Türk) fazla yücelttiği...

Ve hatta:

“Irkçılık” koktuğunu iddia edenler olsa bile...

Bu harika cümlelere:

“Zamanın ruhu” açısından...

Ve...

Kulluktan, yurttaşlığa yükseltilmiş kitleleri, “Millet vasfına eriştirebilme amacıyla” söylendiğini hatırladığımda:

Bugün bile ayağa kalkıp alkışlıyorum...

GÜNÜN EHEMMİYETİNE BİNAEN

Canlarım...

104 yıl önce bugün:

Demokrasimizin Kâbe’si Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı bizzat Gazi Mareşal Mustafa Kemal tarafından yapıldı...

O vesileyle de bugün:

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ilân edildi...

Herkesin bayramını kutluyor:

Sağlıklı, huzur içinde, mutlu ve geleceğe güvenle baktığınız nice yıllar yaşamanızı diliyorum...

Benim çocukluğumda böylesine  güzel günler için yapılan konuşmalar:

“Günün ehemmiyetine binaen” denilerek duyurulurdu...

Ben de bugünün önemine dayanarak...

Gazi Mareşal Mustafa Kemal’in Meclis’i açış konuşmasını:

Sizlerle paylaştım... 

NASIL BAŞARACAK

ABD’nin efsane Başkanı Abraham Lincoln:

Senatodaki pek çok Demokrat Partili milletvekilini de ikna ederek köleliği kaldırmayı başaran...

Sağduyusu, sükûneti ve akılcı politikalarıyla iç savaşı bitiren gerçek bir liderdir...

Bunları başarırken kullandığı silâhları ise:

Vicdanı...

Aklı ve...

Sevgi dolu yüreğidir...

İç savaş sırasında bir gün; yaşlı, gelenekçi ve Kuzeyli bir kadın sert bir ses tonuyla Lincoln’ü azarladı:

“Sen Güneyli düşmanlarımızı yok etmek yerine onları seviyorsun... Yok et onların hepsini...”.

Lincoln hemen karşısında duran kadına uzanıp elini tuttu...

Gülümsedi...

“İyi ya işte” dedi... “Onları dost yaparak düşmanlıklarından kurtulmuş olmuyor muyuz?”.

Erdoğan’la görüşmeyi talep ettiği için Özgür Özel’i ağır eleştirileriyle bunaltmaya çalışan klâsik CHP’lilerin, Özel’e yaptıklarının benzerini...

O günkü Cumhuriyetçiler, içlerinden çıkan Devlet Başkanı Lincoln’e yapıyorlardı...

Lincoln, o azgın azınlıktan etkilenmediği için başardı...

Umarım Özgür Özel de:

Bu klâsik CHP’lilerden etkilenmeyerek başaracaktır...

GÜNÜN AYIBI

Recep Tayyip Erdoğan bütün eleştirilerime...

Ve...

YSK ile el ele verip (Muhalefet itiraz etmedi) anayasaya rağmen seçime girmesine rağmen...

27 milyon seçmenin oyunu alarak seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır...

Mazbatası, YSK tarafından tescil edildiği için:

Görevi hukukîdir...

Özgür Özel, 4 aylık CHP (Ana Muhalefet Partisi yani iktidarın halefi) genel başkanlığı döneminde:

Seçim terminatörü Erdoğan’ı yenme başarısını gösteren genç politikacıdır...

Ve...

Bu iki politikacının Çankaya’da ya da Beştepe’de görüşmeleri:

Harika bir adım olacaktır...

Bu harika adımı önyargıyla:

Karalamak...

Özgür Özel’i eleştirmek:

Siyasi nezaketsizlik...

Siyasi ayıp...

Ve:

İnsanî eksikliktir...