Dünkü KORKUSUZ’da kaleme aldığım yazı Meclis’i epey hareketlendirmiş görünüyor. 

Yazıda, Can Atalay ile ilgili lehteki AYM kararını okuttuktan sonra Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından bir uyarı mektubu alan CHP’li Gülizar Biçer Karaca’dan söz etmiştim. Aldığı mektubun ayrıntısını da ilk kez paylaşmıştım:

“Karar okunduktan sonra Meclis Başkanı Kurtulmuş, CHP’li Karaca’ya bir mektup yazarak yoğun bakımdaki Meclis Başkanvekili Önder’e saygısızlık yapıldığı yönünde satırlara yer vermiş. Mektubun sonunda ise “Buna benzer uygulamaların yenilenmemesini ümit eden” bir uyarı cümlesi yer almış.”

Sonra ise Sırrı Süreyya Önder’in vaktiyle Kurtulmuş’a dilekçe ile “Can Atalay’ın milletvekilliğininin düşürülmemesi yönünde iradesi olduğunu” belirttiğini ilk kez duyurmuştum:

“Sırrı Süreyya Önder, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a hitaben bir dilekçe kaleme alarak “Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararı” kendi oturum sırasına geldiği takdirde bunu okumayacağını ifade etmiş.”

Bu yazının ardından Meclis’teki taraflar bu süreci doğrulayan demeçler verdiler. 

Ardından dün gün içinde yazının muhataplarından CHP’li Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca aradı. Numan Kurtulmuş’tan uyarı minvalinde bir mektup aldığını doğruladı ve kendisinin de birkaç gün sonra mektupla yanıt verdiğinden bahsetti. 

Bugünkü yazıda işte bu cevap mektubunun öne çıkan kısımlarına yer veriyorum:

“16/04/2025 tarihinde Başkanvekili olarak yönettiğim 77’nci birleşimde tarafımca yapılan işlem; kararları yasama, yürütme ve yargı için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi Kararının yerine getirilmesini hatırlatma amacı taşımaktadır ve tarafsız bir TBMM Başkanı olarak Şahsınızın tavrı, Başkanvekili olarak tarafımdan yerine getirilen Anayasanın amir hükmüne uygun işlemin arkasında durmak olmalıydı.”

“(...) 28 Nisan 2025 tarihli yazınızda belirttiğiniz diğer hususlar konusunda ise; 1. 16 Nisan 2025 tarihli 77’nci birleşimde; - Başta şahsım olmak üzere Grup Başkanvekillerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekilliği görevini yürüten Sayın Sırrı Süreyya ÖNDER’in geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle geçmiş olsun dileklerinin ifade edilmesinden sonra Danışma Kurulunun önerisi üzerindeki görüşmelere geçilmiştir. TBMM Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya ÖNDER’e, tutanaklarda açıkça görüleceği üzere saygıda kusur edilmemiştir. Danışma Kurulu önerisi üzerindeki görüşmelere, tutanaklarda da açıkça görüleceği üzere, tüm parti grupları ile grubu bulunmayan partilerin temsilcilerinin tamamına söz verildikten sonra geçilmiştir.”

“(...) TBMM Başkanının görevlerini düzenleyen İçtüzüğün 14’ncü maddesine bakıldığında, TBMM Başkanının görevleri arasında ne TBMM gündemini belirleme ne de Başkanlık Divanını denetleme veya görev verme yetkisi sayılmıştır. TBMM Başkanın, İçtüzüğün 15’nci maddesine dayanarak hangi birleşim veya oturumların Başkanvekilleri tarafından yönetilmesine karar verme dışında müdahale yetkisi bulunmamaktadır.”

Öne çıkan satırlar böyle... CHP’li Karaca, Meclis’te ayrı bir “tek adam” olduğu eleştirisini de yöneltiyor.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş cephesinden yeni bir bilgi veya yanıt gelirse o satırlara da, daha önce olduğu gibi aynı şekilde yer vereceğim.

KÖŞENİN GÖZÜ

Tarih: 10 Haziran 2016.

Adres: Beylikdüzü Belediyesi Başkanlık Ofisi.

SODEV dergisine verdiği mülakatta bu pozu vermiş İmamoğlu...

O günlerde Beylikdüzü’nün belediye başkanı olarak şu sözleri kullanmış:

“Biz diyoruz ki, insanların mümkün olduğu kadar bir araya gelebilmesi lazım. Bu kadar apartmanına, dairesine yani kendi kabuğuna çekilmiş sosyal yapı değil aksine buluşabilen, uzlaşabilen, toleransı toplumsal bir toleransa çevirebilen bir ilçe toplumu oluşturmalıyız. İnsanların birbiriyle el sıkışıp tartışabildiği ortamları yaratabilmeliyiz. Amacımız, vatandaşların ilçe ile aidiyet kurarak, yönetenlerle kolay iletişim kurabilmesini sağlamak. Eğer bir ilçe sakini, kentin sahibi olduğunu hissedebilirse yaşam kalitesi de artacaktır.”

KÖŞENİN SÖZÜ

“Bilgin düşüncesini değiştirirken aptal kendinden emindir.” - İzlanda atasözü.