Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Cumhuriyet Bayramı nedeniyle gittiği Anıtkabir’de her zamanki gibi “Özel Defter”i imzalamış...
Ama bu kez adeta Atatürk’le dertleşmiş... Demiş ki:
“Türkiye Cumhuriyeti’ni, işaret ettiğiniz gibi medeniyetler seviyesinin de ötesine taşımak için tam bir kararlılıkla çalışıyoruz. Hedeflerimize yaklaştıkça şahsımıza ve hükümetimize yönelik saldırıların cephesi genişliyor olabilir; fakat yolumuzdan dönmeyeceğiz.”
★★★
Ne diyeyim, eyvallah!
Ama Erdoğan tam o sözleri deftere geçirirken Atatürk dile gelse sormaz mıydı?
- Türkiye Cumhuriyeti’ni, hangi medeniyetlerin ötesine taşıdınız?
- Örneğin iktidarda olduğunuz 23 yılda kaç fabrika yaptınız?
- Kaç işçiye iş olanağı yarattınız?
- Nüfusun yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşayan bölümü, sizin iktidarınızda arttı mı azaldı mı?
- Emekliye, işçiye, esnafa, çiftçiye hak ettikleri refah seviyesini sağlayabildiniz mi?
- Ben ülkeyi kapitülasyondan kurtarmıştım; sizin döneminizde dış borçlar nereden nereye geldi?
- Dünya insani gelişmişlik ve refah sıralamalarında kaçıncı basamaktayız?
- İnsanlar daha da özgürleşti mi?
- Hukukun üstünlüğü ilkesi yürürlükte mi?
- Yargı, bağımsız mı?
- Savaş yıllarında kurduğum Meclis hâlâ güçlü mü?
- Seçimler özgür bir ortamda, sizin bile müdahaleniz olmadan yapılıyor mu?
- Vatandaş, kendi adayına özgürce oy verip seçebiliyor mu?
- Binbir tehlikeyi göze alarak hayata geçirdiğim “laiklik ilkesi”ne sadık kalıyor musunuz? Örneğin “Nas var nas” diye diretip ekonomiyi batıran birilerinin olduğunu duydum onlarla mücadele ediyor musunuz?
- Sivil toplum örgütlenmelerinin önünü açıyor musunuz? Sendikalar, dernekler, vakıflar özgürce çalışabiliyor mu?
- Başta işçiler, kadınlar ve öğrenciler olmak üzere vatandaşlarımın hak mücadelelerine saygı gösteriliyor mu?
- Üniversiteler çağdaş bilim hedefine uygun gelişiyor mu?
- Eğitim ve sağlık hala herkes için parasız mı?
- Basın özgür mü? Sizi eleştirenlere de saygılı ve anlayışlı davranıyor musunuz?
- Feodaliteyi çökertebildiniz mi? Benim bile yapamadığım toprak reformunu hayata geçirdiniz mi?
- Devrim kanunlarını eksiksiz uyguluyor musunuz? Örneğin tarikatlar, tekke ve zaviyeler, medreseler kapalı mı?
- Hilafeti ve saltanatı geri getirmek isteyen birileri var mı? Onlarla nasıl mücadele ediyorsunuz?”
★★★
Madem Atatürk’le dertleşiyorsunuz ve birilerini ona şikayet ediyorsunuz; o zaman onun soracağı sorulara da yanıt vereceksiniz...
Hadi; buyurun...
Bekliyoruz!
Anıtkabir’de eylem!
Dün Anıtkabir’deki resmi tören sırasında AKP’li bir grup, son zamanlardaki bütün törenlerde olduğu gibi “Recep Tayyip Erdoğan, Milletin Gururu Tayyip Erdoğan” sloganları attı.
İddia ediyorum; orada o sloganları atanlar, fırsat bulsa Anıtkabir’i yıkmaya kalkışır...
Bana göre yine de onlar değil, onları toplayıp bu “eylem”i organize edenler asıl suçlu...
Sahi; onları bulmak bu kadar zor mu?
Bahçeli nerede?
Yeni açılım sürecinin mimarı ve katil Apo’nun yol arkadaşı Devlet Bahçeli, dün resmi törenlere katılmadı.
Bu yazının yazıldığı saate kadar da herhangi bir “mazeret açıklaması” yapılmadı!
Acaba derdi ne?
Umarım; eli kanlı caniye “kurucu önder” dediği bir dönemde kendisini “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk” için düzenlenen resmi törene katılmaktan alıkoyan “haklı gerekçe”yi açıklar.
Aşık anketçi!
İhsan Aktaş ismini duydunuz mu?
Anket şirketi GENAR’ın Başkanı İhsan Aktaş...
İtirafçı olup CHP’li belediye başkanlarını içeri tıktıran Aziz İhsan Aktaş’la bir ilgisi, ilişkisi yok... Bu arkadaş, ABD’de bir tren garında yaşadığı diyalogdan kendi deyişiyle “sosyal bilim analizi” çıkarmış...
Garda, yanındaki kadının kendisine önce “Türk müsünüz?” ardından da “Erdoğan’ı seviyor musunuz?” diye sorduğunu anlatmış...
“Evet çok seviyorum” yanıtını verdiğini belirten Aktaş, gerisini şöyle anlatmış:
“Ben nefret ediyorum, karşılığını aldım. Bu kadar nefret ediyorsa sebebi olmalıydı. Kadına doğrudan ‘Siyonist misin?’ diye sordum. Kadın da ‘Evet, siyonistim’ dedi.
‘Dünyada kimse Yahudiler aleyhine konuşamazdı. Erdoğan çıktı, ‘One Minute’ten beri İsrail’i açık açık eleştiriyor. Onun sayesinde artık dünyada İsrail eleştirisi sıradan hale geldi’ dedi. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı seviyordum ama o kadını dinledikten sonra sevgim 5-10 kat daha arttı.”
★★★
Bu adamlar yüzünden binlerce insan dinden soğudu...
Korkarım şimdi de bu tür saçma-salakça yorumlarla “siyonistlerin” sayısını patlatacaklar!
Bu, olayın bir boyutu...
İkinci boyutu ise seçim anketleri... Gel de şimdi “Erdoğan’a sevgisi 5-10 kat artan” bu “anketçi”nin yapacağı ankete güven!
GÜNÜN SÖZÜ
Ali Erbaş döneminde Atatürk’ün adını hiçbir şekilde anmayan Diyanet İşleri Başkanlığı yıllar sonra ilk kez dün yayınladığı Cumhuriyet Bayramı mesajında bu ayıba son vermiş... Sorum Ali Erbaş’a: Ne hissettin?