Kürtler, tarih boyunca çeşitli devletlerin sınırları içinde yaşayan, fakat…

Kendi ulusal kimliklerini ve dilini korumaya çalışan etnik bir gruptur...

20. Yüzyılın başlarında, I. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan ulus devlet anlayışı…

Kürtlerin bağımsızlık taleplerini de beraberinde getirmiştir...

Özellikle 1920’lerden itibaren,

Türkiye, İran, ırak ve Suriye, Kürt nüfusun varlığını tanımadılar…

Kürt kimliğini bastırmaya yönelik politikalar uyguladılar…

Demokratikleşme geliştikçe, bu baskılar sonucu ortaya çıkan sorunlar da dillendirilir oldu…

Daha önceleri tek kanallı görsel ve sözel medya yerini çok kanallı de dijital teknolojiye bırakınca…

Kürt kökenli yurttaşlarımızın…

Tarihsel kökleri olan, çok boyutlu sorunları,

Hem ulusal hem de küresel çapta duyulur oldu…

Kürt kökenli yurttaşlarımızın bazı talepleri…

Meclis’te çözülebilir miydi?..

Bence çözülebilirdi ama…

İstiklal Marşı “Korkma” diye başlayan millet…

Terörden beslenenler tarafından,

“Bölüneceğiz, işgal edileceğiz, bunlar Türkiye içinde bağımsız Kürt devleti kuracaklar” gibi iddialarla korkutuldu…

Canlarım…

Geleyim bugüne…

Başlayacağı plânlanan “uzlaşma” sürecinde başarı sağlanır mı sağlanmaz mı bilemem

Çünkü…

Bir yanda,

Bugüne kadar verdikleri sözlerin hiçbirini tutmayan muktedirler…

Diğer yanda,

Zaten güvenilmez olan terör örgütü ve siyasî ayağı

Ancak…

Kürtlerin bu topraklardaki sorunlarının köklerinin…

Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzandığı...

Cumhuriyetin ilânıyla birlikte Kürt kimliği ve kültürü üzerindeki baskıların arttığı…

Bu topraklarda…

Cumhuriyet döneminde hiçbir etnik unsur asimile edilmediği halde…

Kürtlerin, “asimilasyon” olarak tanımladıkları politikaların benimsendiği iddialarını beraberinde getirdiği gerçeğini görmezden gelemeyiz…

Kabul edelim ki…

Kürtlerin sorunlarının diğer etnik kitlelerden daha fazla olması,

Ülkenin siyasi, sosyal ve kültürel dinamiklerinde önemli bir yer tutuyor…

Kürt kimliği…

Ana dilde eğitim…

Kültürel ve siyasi haklar gibi unsurlar etrafında şekillenen bu sorun:

Zaman zaman iç çatışmalara ve toplumsal gerilimlere yol açıyor…

Çözüm:

Terörle silahlı mücadeleden asla vazgeçmeden

Meclis’i devreye sokarak

Kürt kökenli yurttaşlarımızın…

Kültürel, siyasal, toplumsal, ekonomik ve eğitimle ilgili taleplerini:

Bir an önce yerine getirmeliyiz…

Günün sözü

“Halk, hizmetçi ve ermiş kişi; yeryüzü çocuklarının en yüce mutluluğunun sadece, insanın kendi kişiliği olduğu gerçeğini kabul ederler…”.

Johann Wolfgang von Goethe

NE YAPILMALI?

20. Yüzyılın ortalarına gelindiğinde, Kürt kimliği ve talepleri daha görünür hale gelmiş…

Bu da…

Çeşitli isyan ve çatışmalara neden olmuştur…

Özellikle 1980’li yıllardan itibaren PKK’nın (Kürdistan işçi partisi) yarattığı terör ortamı:

Sorunun karmaşıklığını artırmış ve…

Uluslararası boyut kazanmıştır…

Terör sorunu sadece siyasi bir mesele değil…

Aynı zamanda,

Sosyal ve ekonomik bir sorundur...

Kürt nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde:

Yoksulluk…

İşsizlik ve…

Eğitim eksiklikleri gibi sorunlar yaygın...

Bu durum, toplumsal gerilimleri artırıyor ve…

Kürt kimliği ile ilgili taleplerin yükselmesine yol açıyor...

Bu nedenle ekonomik kalkınma,

Bu sorunların çözümünde önemli bir rol oynuyor...

Bu önemli ve sorun yaratan sonuçların sebeplerini ortadan kaldırabilmek için:

Yatırımların artırılması…

Altyapının güçlendirilmesi

ve…

Eğitim imkanlarının iyileştirilmesi,

Bu bölgelerdeki toplumsal barışın sağlanmasına katkıda bulunabilir…

KONUK YAZAR ALPHAN MANAS YAZDI

TCG Anadolu’yu bize “Uçak Gemisi” diye yutturamayınca şimdi yeni bir “Uçak Gemisi”macerasına girdik. Elbette “maket” olarak.

Ben sanki “yapılmasını istemiyorum” veya “biz yapamayız” mantığında hareket ediyorum.

Asla öyle bir şey yok. Sadece haddimizi bilelim ve düzgün savunma stratejileri oluşturalım.

Alphan Manas

Dünyada sadece 7 ülke tam teşekküllü uçak gemisine sahip. Çin bile ilk uçak gemisi olan Liaoning’in gövdesini 1998’de Rusya’dan satın alıp (İstanbul boğazından geçişi sorun olmuştu) 2012’de tamamlayabilmişti.

Başkaca ülkelerle iş birliği olmadan, uçak gemisi yapamayız.

Haberde bahsi geçen ve bizimkilerin incelediği İtalyan ITS Cavour uçak gemisi (ki tam teşekküllü değil), İtalya’nın sahip olduğu F-35B Lightning II ve AV-8B Harrier II kısa kalkış/dikey iniş (V/STOVL) uçaklarını ve aynı zamanda gene İtalyan yapımı EH101 ve NH90 helikopterlerini taşıyor.

Peki bizim Uçak Gemisi ne taşıyacakmış?..

1 insansız uçak, 1 İHA (ANKA’nın tüm Güç Elektroniğini benim şirketim Pavo yapmıştı), 1 tane SİHA ve ikinci prototip uçuşunu 29 Ekim’de yapacak olan askeri eğitim uçağı Hürjet…

İnanın yabancı ülkelerin savunma bakanlıkları ve sektördekiler halimize acıyorlar.

İHA ve Hürjet’i ürettiği fabrikayı koruyamayan bir zihniyet, nasıl düzgün savunma stratejileri oluşturabilir?

Türkiye artık bir dış tehdit olarak algılandığı için hiçbir ülke bizimle iş birliğine girmek istemiyor.

O uçak gemisini yapsak seyir için makina bulamayız çünkü kimse vermez...

Unutmayın, Siemens’in Türkiye’ye ekipman ihracatı yasaklandığı ve Alman hükümetinden izin alamadığı için

Akkuyu’daki Nükleer Güç Santrali bitirilemiyor.

Altay tankının motorlarını Almanya vermediği için Güney Kore’den 85 tane motor alacağız.

Daha yollanmadığı için her an veto yiyebiliriz.

Dünyadaki tüm kaçak mültecileri ülkemize depolasak da bize:

Avucumuzu yalatacaklar...

Bu zihniyetimiz değişmediği sürece, bize bir şey vermeyecekler.

Son söz:

“Bu milleti bölemeyeceksiniz, bu bayrağı indiremeyeceksiniz, bu ezanları susturamayacaksınız” söylemine devam...

Nasılsa,

Şimdilik hâlâ rüyadan uyanmamışlar var…

Ver gazı...

ÖNEMLİ ADIMLAR

Terör sorununun çözümü için…

Çok boyutlu bir yaklaşım benimsemek gerekmektedir…

Siyasi diyalog, bu sürecin en önemli unsurlarından biridir...

Devletin (Hükümetlerin),

Kürt siyasi hareketleri ve sivil toplum kuruluşları ile açık bir diyalog kurması…

Karşılıklı güvenin tesis edilmesi açısından,

Değerli bir öneme sahiptir…

Ayrıca…

Kürtlerin kültürel haklarının tanınması…

Dil eğitimi gibi konuların gündeme alınması…

Toplumsal barışın sağlanması adına,

Önemli adımlar olacaktır...

KANA KAN İSTEYENLER

Canlarım…

Türkiye’nin Kürtlerle ilgili sorunu

Kolay çözülemeyecek, çok boyutlu bir meseledir...

Çözüm süreci, yalnızca siyasi irade ile değil

Aynı zamanda toplumsal ve ekonomik boyutların entegrasyonu ile mümkün olacaktır...

Eğitim, kültürel haklar ve ekonomik kalkınma gibi unsurlar…

Bu süreçte kritik öneme sahiptir…

Uzun vadede,

Karşılıklı anlayış ve diyalog ile sorunun çözülmesi…

Türkiye’nin demokratikleşme sürecine de katkı sağlayacaktır...

Sözümün özü canlarım…

Toplumun tüm kesimlerinin katılımı ve desteklemesi…

Kalıcı bir çözüm için elzemdir...

Azgın bir azınlığın,

“Barış değil kana kan istiyoruz!” diye yaygara koparması…

Barış, huzur ve refah isteyen milyonların moralini bozmamalı

ÖNCELİK NE OLMALI?

Kürtlerin kendi dillerinde eğitim alma hakkı…

Bu sorunun çözümünde.

Merkezi bir öneme sahiptir…

Eğitim,

Kimliğin korunması ve kültürel mirasın yaşatılması açısından büyük bir fırsat sunmaktadır...

Bunun yanı sıra…

Kürt kültürünün tanınması ve desteklenmesi,

Sosyal uyum ve barış için gereklidir…

Yerel dillerde medya kuruluşlarının açılması…

Kültürel etkinliklerin desteklenmesi ve…

Tarihsel mirasın korunması,

Öncelikle ele alınmalı ve…

Sadece Kürt kökenli yurttaşlarımıza değil…

Toplumun bütün kesimlerine moral destek ve

Umut verilmeli…