Yıllardır bildiğimiz bir siyasi gerçek var:
Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel oyu, partisinden daha fazla...
Emin olun, bugün de böyle...
Çekin Recep Tayyip Erdoğan’ı AKP’den, oyların en az yarısı gider!
Bu gerçek bugün Ekrem İmamoğlu ve CHP için de söz konusu olmaya başladı.
İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart’tan bu yana onu destekleyenlerin sayısında gözle görülür bir artış oldu.
Oysa CHP’nin oyları aynı oranda yükselmiyor...
Erdoğan’la İmamoğlu arasında yapılacak bir yarışta İmamoğlu’nun oyları hızla yüzde 50’nin çok üzerine çıkarken...
CHP’nin kamuoyundan aldığı destek hala yüzde 30’lar civarında...
★★★
Peki; bunun nedeni ne?
İmamoğlu’nun çok başarılı, üstün nitelikli bir siyasetçi olması mı?
Bana göre değil...
“İktidar tarafından hedefe alınması” asıl neden!
Recep Tayyip Erdoğan, o malum şiir yüzünden hapse düşmeseydi, bugünkü Recep Tayyip Erdoğan olur muydu?
İktidar biraz daha hoşgörülü davransaydı, Türkiye bugünleri yaşar mıydı?
★★★
Şimdi aynı şey İmamoğlu için geçerli:
İktidar, adaylığının resmileştiği günden bu yana her gün bir şekilde “mağdur” ediyor kendisini...
Önce “turbun büyüğü” ilan etti.
Sonra diplomasını iptal ettirdi.
İkna edici olmayan gizli tanık ifadeleriyle yolsuzlukla suçladı.
Terörü binlerce kez lanetlediği halde, terörle ilişkilendirdi.
Kendisini ve ekibini “toptan” tutukladı.
Yandaş kalemler aracılığıyla ailesine saldırdı.
İmamoğlu aldırmadı:
Her gün hem uğradığı haksızlık, hem de ülke gündemiyle ilgili olarak “içeriden” bağırmaya devam etti.
Belki de “dışarıda” olduğundan çok daha fazla zaman buldu “muhalefet yapmaya...”
★★★
İşte; bu yüzden dün yeni bir adım atıldı ve X’teki hesabına erişim yasağı getirildi.
Anında on binlerce kişi kendi hesabının profil fotoğrafını, İmamoğlu’nun fotoğrafıyla değiştirdi.
O da bir açıklama yaptı ve bundan sonra paylaşımlarını yurtdışı hesabından yapacağını söyledi.
★★★
Bir İtalyan atasözü varmış, ben de yeni öğrendim:
“İyi örs, çekiçten korkmaz” diye...
İmamoğlu, belli ki kaliteli bir “örs...”
Onu döven çekiçler yıpranıp kırılırken; o, her darbede biraz daha parlıyor ve sağlamlaşıyor.
Rektörün hali!
İmamoğlu’nun diplomasını iptal eden İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, bu kararı kendisine tebliğ edememiş... Çünkü koskoca rektörlük, tebligatı yapacağı adresi bir türlü bulamamış...
Yani Rektör Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar ve ekibi, İmamoğlu’nun Silivri’de cezaevinde olduğunu bilmiyormuş...
Elbette işin doğrusu bu değil!
Amaç tebliği geciktirip, itiraz davası açılmasını önlemekti.
Buna rağmen “diplomanın iptalinin iptali” davası İmamoğlu’nun avukatları tarafından açıldı.
★★★
Ey şanlı İstanbul Üniversitesi...
Sen bugüne kadar ne aydınlar, ne bilim insanları, ne siyasetçiler, ne sanatçılar yetiştirdin. Ne hocalar gelip geçti kürsülerinden, amfilerinden...
Şimdi öyle biri tarafından yönetiliyorsun ki... Kendi şehrinin belediye başkanının, cezaevinde olduğunu bile bilmiyor!
Sen değil ama...
Seni bu hale düşürenler utansın!
Elveda Avrupa Birliği!
AKP henüz iki yıldan biraz fazla bir süredir iktidardaydı.
Başbakan Erdoğan sık sık Avrupa’ya gidiyor, özellikle Türkiye’deki türban yasağının kaldırılması için destek istiyordu.
Bütün liderler Türkiye’nin bu yeni Başbakanı’nı o kadar sevdiler ki, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlama kararı bile aldılar.
Bu karar 17 Aralık 2004’te AKP’liler tarafından “büyük bir zafer kazanılmışçasına” coşkuyla kutlandı.
Hatta Melih Gökçek, gündüz vakti dakikalar süren bir havai fişek şovu bile yaptırdı.
Sonra...
Yıllar geçti; AKP radikalleşti.
“Kindar ve dindar nesil yetiştirme” projeleri ortalığa dökülünce AB Türkiye’den, Türkiye de AB’den vazgeçti.
Ve 6 Mayıs 2025 Çarşamba günü Avrupa Parlamentosu sessiz sedasız bir karar aldı:
“Türkiye’nin AB üyeliği süreci süresiz olarak durduruldu.”
Gerekçe olarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik baskılar gösterildi. Mevcut koşullarda Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinin yeniden başlatılamayacağı da resmen ilan edildi.
★★★
Ne Cumhurbaşkanı, ne bakanlar, ne AKP’li vekiller, ne yandaş medya... İki gündür bu konuda tek satır açıklama yapan var!
CHP derseniz, kendi derdinde!
Anlayacağınız bu tarihi olayın üstü örtüldü, gitti...
Eminim bir iki gün içinde çıkar, “Eyyyyyyyy Avrupa... Sen bizi istemiyorsan, biz seni hiç istemiyoruz” der ve konuyu tamamen kapatır.
Yazık, gerçekten çok yazık!
GÜNÜN SORUSU
Avrupa Birliği, Türkiye’nin tam üyeliğini süresiz olarak durdurduğuna göre... Sorum Cumhurbaşkanı’na:
Genel olarak AB ülkelerinin işine yarayan Gümrük Birliği anlaşmasını iptal etmeyi düşünüyor musunuz?