Bir pazar günü yine siyasetten uzak bir gün geçirelim diye yazıyorum bu yazıyı.

“Ne okusam” diyenlere yardımcı olmak, okuduğum son romanı paylaşmak için.

İsmail Güzelsoy’un 17. Kitabı olan Saf-Suya Anlat, İthaki Yayınları tarafından yayımlandı. Yazarın 90’ların ilk yıllarında başlayan ve hiç dinmeyen bir masal-roman hayali vardı. Masallar, mitler, özellikle de yolculuk teması üzerine ayrıntılı bir çalışma yaptı. 2011’de Saf romanının ilk taslağını yazdı ve iki yıl boyunca bu aslağı işleyip urdu. Sonunda 2013’te basıldı.

Ama hesaplaşması bitmiyordu. Romansı bir masal yazdığını düşünüyor, oysa o masalsı bir roman yazmak istiyordu. “Yeniden dert sahibi oldum. Beni tanıyan herkes oldum olası meddahları kıskandığımı bilir. Düşünsenize anlattığım hikaye organik ve sürekli genleşip, yaşanan sürece uyarlı olarak yeniden yeniden biçimleniyor. Nefes alıp veren, kalbi atan bir hikaye demektir bu. Oysa yazı, koruduğu ölçüde hikayemizi dondurur da. Saf’ın macerası, yayımlanmasına rağmen hayallerimde sürdü gitti” diyen İsmail Güzelsoy, yayımlanışının üzerinden 12 yıl geçtikten sonra aynı hikâyeyi yeniden yazdı.

Hiçbir romanın kendisini bu kadar yormadığını ama hiçbir romanın onu bu kadar da heyecanlandırmadığını itiraf ediyor. Belki Subala’da biraz kendini gördüğünden.

Evet romanın kahramanı anlayacağınız gibi genç Şaman Subala... Subala’nın Semerkant’a doğru çıktığı yolculuğu anlatıyor. Amacı kutlu oyuncağı bulmak ve içindeki nüveyi almak. Yüzlerce yıl öncesinden günümüze uzanan yolları ve hikâyeleri izlerken bir yerden sonra yolun ve hikayenin tek bir şey olduğunu gösteren, saflığın doğasını, bilgeliğin sınırlarını ve tabii ki aşkının sonunun olmadığını anlatan bu romanı mutlaka okuyun derim.

Beni benden alan bir soru, bunun üzerine düşünmenizi tavsiye ederim: Kaç kez yıkılınca tek başımıza ayağa kalkmayı öğreniriz?

Büyülü gerçeklikle ilişkiniz iyiyse elinizden bırakamayacağınız bu romanın ardından bir de Güzelsoy’un kaleme aldığı Rölanti Çıkmazı’nı kütüphanenize eklemekte fayda var.

Önce dinle, sonra konsere git

53. İstanbul Müzik Festivali 11 Haziran’da müzikseverlerle buluşacak. Eskiden kitapçıkları alır, yazılanlar çizilenlere bakar, hangi etkinliği izleyeceğimize karar verirdik. Fakat İKSV şahane bir uygulama başlatmış. Edebiyat eleştirmeni Asuman Kafaoğlu-Büke ve müzik yazarı Aydın Büke danışmanlığında hazırlanan podcast’te, konserlerden önce, izleyiciler için Konsere Doğru konuşmaları yapılacak. Farklı disiplinlerden konuşmacıların konser programı, teması ve bestecilerin hayatları etrafında yaptığı sohbetlerin bazıları konserlerden önce yüz yüze gerçekleştirilmeye devam ederken bazıları da festival öncesinde kayıt altına alınarak bir podcast serisi olarak yayımlanacak. Festival deneyimi böylece daha da zenginleşirken izleyiciler de konsere evde, işte, veya yolda hazırlık yapma imkânını bulacak. Podcast serisi 28 Mayıs 2025’ten itibaren Karnaval’ın Spotify ile Apple Music hesaplarından, karnaval.com’dan ve İKSV Spotify hesabından dinlenebilir.