Tutuklama, operasyon, kayyum, ceza...
Son birkaç aydır konuştuklarımızın özetinde bu kelimeler bolca geçiyor.
Şimdi ise panzehir ve çözüm reçetesi gibi kelimelere sarılan toplumsal muhalefetin arayışına tanıklık ediyoruz.
İş dönüp dolaşıp CHP’nin ne yapacağı sorusuna geliyor.
22 Ocak tarihinde bu köşede yer alan satırlar, CHP’nin Cumhurbaskanı adaylığı için artık harekete geçeceğini anlatırken bazı formüllerin de masada olduğuna işaret ediyordu.
CHP lideri sadece birkaç gün sonra grup toplantısında, yazdığım kulisleri harfiyen doğruladı.
Şimdi gelelim yeni kulislere ve tartışmalara...
Cumhuriyet Halk Partisi üyeliği bulunan bir buçuk milyondan fazla seçmen belirleyici görünüyor.
Ancak çoğu üye, nüfusa doğru oranla İstanbul’da olduğu için Ankara’dan buna bir itiraz geliştirileceği açık. Buna mukabil geniş ölçekli anketlere de bakılacağını biliyoruz.
Kararda hangisi ne kadar belirleyici olacak, temel soru bu.
CHP içerisinde kurulan ve beş firmadan oluşan araştırmacı havuzu da artık adaylık tartışmasına mesai ayırmış durumda.
Daha önce yaptıkları, belediyenin memnuniyet oranı çalışmalarına artık bir son verdiler.
Peki asıl can alıcı soruyu kim, ne kadar tartışıyor?
Formül ne?
Aday illa tek mi olacak?
Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcılığı formülü ile bir alternatif bulunabilir mi?
Hem Yavaş hem İmamoğlu ikna edilebilir mi?
KÖŞENİN GÖZÜ
Tarih: 6 Mart 2023.
Adres: Saadet Partisi Genel Merkezi önü.
Altılı masa adayını duyurmuş ve Kemal Kılıçdaroğlu konuşma yapmaya başlamıştı.
Gözler Akşener’de ve elbette suratından düşen bin parçadaydı.
O masanın seçim sonuçları en az yüzde 50’lik seçmeni umutsuzluğa götürdü ve seçmen haklı olarak hem Kılıçdaroğlu hem de Akşener’e çeşitli yollarla faturasını kesti.
Dün seçmenin Ekmeleddin İhsanoğlu sınavını hatırlatmıştım, bugün sıra altılı masanın zaten seçimi kazanamayacağını önceden belli eden bu fotoğrafına geldi.
Şimdi yine birilerini ikna ve birilerini küstürmeme terazisinde tartışmalar yapılıyor.
Başta CHP olmak üzere toplumsal siyasi akımların altılı masadan çıkaracağı epey ders var.
Çoğunlukla da “hangileri bir daha yapılmamalı” noktasında.
KÖŞENİN SÖZÜ
“NeoTürkiye’nin panzehiri hafızadır.” - Mustafa Hoş.