Yerel seçim zaferinden sonra alınan bazı kararlar vardı CHP Genel Merkezi tarafından... 

Hiçbir belediye kendi anketini yaptırmayacaktı çünkü CHP karne uygulamasına geçiyordu. 28 Kasım 2024’te kaleme aldığım yazıda duyurduğum uygulama, belediye hizmetlerinin oylamasıydı bir nevi. 

CHP’nin oluşturduğu araştırmacı havuzu, her il ve ilçe belediyesini sokakta ölçecekti. 

Yapıldı.

2 Nisan 2025 tarihli yazıda yer verdiğim üzere; CHP tüm belediyelerine karnesini hazırlayıp gönderdi. 

O dönem 414 olan belediye sayısı üzerinden %55’lere varan bir memnuniyet oranı vardı. 

Bu, seçilen başkanların seçildikleri gün aldıkları oyun altına hiç düşmediklerini göstermesi bakımından önemliydi. 

Yeni haber; karne uygulaması bir süreliğine rafa kalktı. 

Ana neden kuşkusuz operasyonlar. İkinci neden ise bütçe...

Sürekli miting yapılmasıyla bölge bölge kimi yüklerin bindiği söyleniyor.

Bu yüzden Ocak ayının ortasına dek karne uygulaması ve buna bağlı ölçümler yapılmayacak. 

Yerel yönetimlerden bağımsız, haftalık ve aylık gelişmelere bağlı anketler ise sürecek. 

Oradaki son anketlerde kararsızların dağıtılmadığı senaryoda, kararsızlar hala yüzde 25’lerde...

Normalde böyle olurdu

Ekim ayından bu yana sürekli yeni sorular doğuran bir sürecin içindeyiz. CHP’li belediyelere dönük operasyonlar da yeni çözüm süreci de bu tanımın merkezinde...

Peki soruların ne kadarına yanıt bulabiliyoruz? 

Bu soru da “ofsayt” kaldı. Çünkü ne kadar soru sorabilecek alan var?

Önce belediyelerden başlayalım. Adalet Bakanı dahil olmak üzere bu konudaki soru-cevap organizasyonları hep sınırlı.

Ya Cumhurbaşkanı’nın birkaç soru kabul ettiği açıklamaları ya da Adalet Bakanı’nın haftalık bilgilendirme toplantıları adres olabilir. Ama hepsinde süre kısıtlı, sorular da...

Sürece geçsek de durum pek değişmiyor.

Çeşitli görüşmelerden sonra kameralar karşısına heyet olarak geçen partilerin metinleri ve yine bazen şanslı isek birkaç sorunun cevaplandırıldığı kısmi izahlar...

Oysa NŞA başka olurdu. Normal şartlar altında...

Yeni dönemin yeni medya koşulları bunu anlatmak için yeterli değil.

Herkes biliyor ki, bu isimler ve daha fazlası röportaj vermeyi istemiyor. 

Genelde yazılı açıklamalar görüyoruz. MHP lideri Bahçeli’den, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağından, başdanışmanların sosyal medya mesajlarından...

Bu yüzdendir ki hiç olmadığı kadar çok “tahmin” oyunu oynanıyor kulis adı altında. 

Belki yeni dönem birazcık “sorulabilir” atmosferler yaratır. Şartlar bunu gerektirebilir, beklentilerin aksine... 

KÖŞENİN GÖZÜ

Tarih: 7 Eylül 2024.

Arkasındaki ekranda “Türkiye’nin birinci partisi” yazılı CHP lideri Özgür Özel, ATO Congresium’daki “İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı” adı verilen 20. Olağanüstü Kurultay’da yaptığı konuşmada şöyle demişti: 

“Eğer cesaretiniz varsa kararı bugünden alalım ya da 8 ay sonra alalım, gelecek sene kasım ayında seçim yapmaya, bizim karşımıza çıkmaya, bu millete ‘Gel bakalım seni kim yönetsin, son kararını ver’ demeye varsanız, CHP buradadır, o seçime girecektir ve sonuç değişmeyecektir. CHP, Türkiye’nin birinci partisidir.”

O tarih yaklaşırken -çok şey değişti ama yine de- hatırlatmış olalım. 

KÖŞENİN SÖZÜ

“Eğer inşa ederseniz, o gelecektir.” - Düşler Tarlası.