Deniliyor ki:

“21. yüzyıl savaşları modern savaş, yani savaşlar topyekûn oluyor... Taraflar; çoluk çocuk ne bulursa öldürüyor...”.

Doğru mu?..

Şu son:

Putin – Zelenskiy salaklığı ve...

Netanyahu - İsmail Haniye vahşetine bakıp konuşulursa:

Doğru sayılabilir...

Ama...

Tam da öyle değil...

Meselâ...

Günümüzde hiçbir devlet insanı kendi ülkesinin devlet başkanına, Agamemnon’un, kardeşi Sparta Kralı Menalaos’a yaptığı tavsiyeyi yapmaz...

Bakın nasıl bir mektup:

“Sevgili Menalaos, insanların canını alma konusunda neden bu kadar ince eleyip sık dokuyorsun ki? Truvalılar sana, senin onları evinde misafir ettiğin kadar cömert davrandılar mı? Hayır... Onların tek bir tanesini bile canlı bırakmayacağız, ana karnındaki bebeklere kadar; onlar bile ayakta kalmamalı... Bu halkın tümü yok edilmeli ve geride onları düşünecek, onlar için gözyaşı dökecek tek bir kişi bile kalmamalı...”.

Agamemnon’un Sparta Kralı ve kardeşi Menalaos’a böyle bir mektup yazdığını nereden biliyoruz?..

Homeros Destanı’ndan...

Agamemnon bu mektubu neden yazdı?..

Sparta sarayında konuk edildiği sırada, Kral Menalaos’un karısı Helen’i ayartıp Truva’ya kaçıran Paris’in babası Kral Priam’dan...

Ve...

Truva halkından intikam alması için...

Truva Savaşı kaç yılında oldu?

Yaklaşık, MÖ 1800 yılında.

Günümüzden 3800 yıl önce...

Günümüz dünyasında:

Rusya ile Ukrayna 20 aydır...

İsrail ile Filistin ise 20 gündür savaşıyor...

Bu iki devletin başkanlarına...

Kendi kadrolarından veya yakınlarından biri...

Agamemnon’un bu mektubunu yazabilirler mi?..

Bence kimse:

“Günümüzde şiddet çok arttı, eskiden dünya ne güzeldi” falan demesin...

Çünkü...

Dünya, nüfusuna oranla...

İnsanlık tarihinin “en az şiddet” uygulanan dönemini yaşıyor...

Orta vadede bu kadar şiddet de kalmayacak...

Enseyi karartmayın...

Günün sözü

“Şiddet göstermeme, inancımın birinci maddesidir. Aynı zamanda o, benim itikadımın da son maddesidir...”.

Mahatma Gandhi

MELAİKE SAYILIRLAR

Günümüz felâket tellallarını duyanlar da zannedecek ki:

5000 yıl, 2000 yıl 1000 yıl ve hatta yakın zamana kadar insanlar şiddet nedir bilmezdi...

Şiddet, dijital teknolojiyle yaşıt...

Yok valla...

İnsanlık tarihini iyi okuyanlar...

Eskiden bugünkünden bile daha çok şiddet olduğunu...

Kadınların bugünkünden daha fazla şiddete maruz kaldıklarını da bilirler...

Ama...

Yine bilirler ki:

Bugünün gelişmiş kadınları:

Erkeklere boyun eğmiyorlar...

Ama...

Bugün gelişimini tamamlamış hiçbir kadının aklından da:

Bir erkeğin ciğerini söküp çiğ çiğ yemek geçmez...

Oysa...

Yaklaşık 1400 yıl önce...

Şehirli bir kadın...

Bir erkeğin göğsünü yarıp içinden ciğerlerini çıkarmış...

Ve...

Çiğ çiğ yemişti...

Kimdi bu kadın?..

Hz. Muhammed’in eşi Hz. Ayşe ile omuz omza, Hz. Ali’ye karşı savaşan Muaviye’nin annesi:

Hind bint Utbe idi...

Ara not:

Halife olabilmek için on binlerce Müslüman’ın birbirlerini öldürdükleri...

Ve...

Taraflardan hangilerinin cennete gitmiş olabilecekleri konusunda halen uzlaşılamayan:

Cemel ve Sıffin savaşları...

Uhud Savaşı’nda: Hz. Muhammed’in en çok sevdiği amcası Hz. Hamza’yı kölesine öldürtmüş...

Cansız bedeninin üzerine cinsel ilişkiye girermiş gibi oturduktan sonra...

Bıçağıyla ciğerlerini çıkarıp:

Çiğ çiğ yemişti.

Demek istemem o ki:

Bugünün kadınları:

Eski dönemin şiddet meraklılarının yanında:

Melaike sayılırlar...

APTALCA

Geçen gün biri kendince çok ahlaki bir felsefe yaptığını zannediyor ve şöyle diyordu:

“Barışmak için savaştan başka çare yok...”.

Bunu söyleyen felsefe yaptığını zannedebilir elbette ama...

Benim de o kişi için:

“Aptal” deme hakkım doğar...

Çünkü bu aptalca tez kabul edilebilir değil...

Bu bir fikir de değil...

Bu saçma söz:

Çözüm isteyen birisine:

“40 katır mı istersin? 40 satır mı?” diye sormak gibi bir şeydir...

NE YAZIK Kİ

Barış bir “hak” mıdır?..

Elbette...

Peki...

Hak, hukuk olduğu için mi ortaya çıkmıştır?..

Yoksa hukuk:

Hak aramak için mi düzenlenmiştir?..

Hak kavramı olmasaydı...

Hukuk kavramı olur muydu?..

Kimsenin hak aramadığı...

Herkesin haklı olduğu bir dünyada:

Hukuk anlamsız olmaz mıydı?..

İnsanlık kadar eski olan hukuk kavramı:

Kaht-ı rical sürecinde:

Ekmek kadar değerli bir ihtiyaç değil ne yazık ki...

PKK GİBİ

Erdoğan:

“Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur...”.

Gelişmiş Batı ülkeleri:

“Hamas tıpkı PKK gibi bir:

Terör örgütüdür...”.

Kardeşim Mehmet...

Acele dön...

Bunların dolarları varsa...

Bizim de:

Hamas’ımız var...

Pardon:

Allah’ımız var...

DÜNÜN TWEETİ

Prof. Dr. Bengi BAŞER

@bengibaser

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas:

“HAMAS ve eylemleri Filistin’i temsil etmiyor” derken,

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“HAMAS terör örgütü değil, topraklarını koruyan mücahit grubudur” diyor!.

ANLADINIZ...

Müdür, yuvaya yazdırılmak üzere getirilen çocuğun annesine sordu:

“Çocuğunuzun ağabeyi var mı?..”

“Hayır...”.

“Erkek kardeşi...”.

“Hayır...”.

“Ablası veya kız kardeşi...”.

“Hayır...”.

Müdür tam bir soru daha soracaktı ki az önceki suallerden canı sıkılan çocuk ondan önce davrandı:

“Ama çok sayıda arkadaşım var...”.

Anladınız siz onu...

BENCE

Nasıl ki siyasi yelpazenin sağında ya da solunda olmak yerine:

Demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden yana olmak gereğinden söz ediyorsam:

Musevi Yahudilerle Müslüman Araplar arasında da:

Ortada yer almak gerektiğine inanıyorum...

Çünkü ve bence:

Siyasal İslâm insanlık için ne kadar tehlikeliyse...

Yahudi Siyonizm’i de insanlık için o kadar tehlikeli...