Siyasette bir ‘Hikmet abi formülü’ vardır.

1995’te SHP ile CHP’nin birleşme sürecinde ortaya atılan bir formüldür. Merak edenler internete girip ayrıntılarına hâkim olabilir.

Özetle CHP ne zaman kaosa sürüklense Hikmet Çetin ismiyle bir formül bulunmuştur.

Bugünlerde Hikmet Çetin’in Devlet Bahçeli’yle sonuncusu MHP Genel Merkezi’nde olmak üzere samimi bir fotoğraf vererek görüşmesi Hikmet Abi’nin yine devreye girdiği anlamına geliyordu.

Çarşamba akşamı Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Gülşah İnce ile Türkiye’nin Sözü programına katılıp, bu görüşmeyle ilgili bir iddiada bulundu. Şöyle dedi: “Hikmet Çetin Bey; Türkiye’nin şu an hukuk dışına çıktığını, Türkiye’nin demokrasiden koptuğunu ve şu an yapılmakta olanın hukuki değil siyasi bir yön aldığını, bu konudaki duyarlılığını ortaya koyması gerektiğini söylemiş. Devlet Bey’i bir duruşa çağırmış. Şu an bu gayri hukuki şartların sürdürülemeyeceğini, kendisinin bu konudaki bilgi ve tecrübesinin önem taşıdığını, yeni bir duruş sergilerse Türkiye’nin geleceğinin daha aydınlık olacağını sarf etmiş. Devlet Bey nasıl karşılık verdi bilmiyorum ama kendisi geçmişte verdiği kararlar itibariyle her an Türkiye’yi şaşırtabilecek bir insan.”

Hikmet Çetin’i aradım.

Yoldaydı, Ankara’ya gidiyordu.

Böyle bir konuşma olup olmadığını sordum, doğruladı.

Peki Devlet Bahçeli ne karşılık verdi.

Hikmet Çetin şöyle açıkladı: “Ben zaten bu işi bir an evvel bitirin diyorum. Feti Yıldız ilgileniyor.”

Hikmet Çetin ve Devlet Bahçeli görüşmesinin ardından Feti Yıldız, Hikmet Bey’i arıyor. Çetin, anlatmayı sürdürdü: “Ankara’ya geldiğinizde görüşelim dedi”.

Ve Çetin Ankara’ya gidiyor. Sürekli sosyal medyasından “Tutuklama bir ceza değil, geçici bir araçtır’ açıklaması yapan, “kayyım atamalarının önüne geçmek için Seçim Kanunu’nu yeniden ele almalıyız” diyen MHP’nin hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı Feti Yıldız ile de görüşecek.

Hikmet Çetin ve Feti Yıldız görüşmesinden ne çıkacağını da takipteyiz.

★★★

Aramışken şunu da sordum.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradınız mı?

Hayır!

Gürsel Tekin’i aradınız mı?

Hayır!

Şu yüzden soruyorum: Hikmet Abi formülü her zaman kurtarıcıdır. Kriz zamanlarında arayı bulduğunuza defalarca şahit olduk. Bu kez neden aramadınız?

Cevap şu oldu: “Faydası olmayacağını gördük.”

★★★

Çetin, kayyım atanırsa partinin kapısına gidip, o kayyımı içeri sokmayacağını, bunun için nöbet tutacağını bir kez daha söyledi: Partiyle oynuyorlar, genel başkana ‘Otur oturduğun yerde’ diyorlar dedi.

Peki Gürsel Tekin’e bir mesajınız var mı diye sordum.

Tek cümleyle şunu ifade etti. “Bu görevi kabul etmeyin.”

Bu görevleri kabul edenlerin de siyaseten karşılığının kalmayacağı görüşünde.

CHP için epeydir zor zamanlar...

Belediye başkanları, bürokratları cezaevinde.

Uzun zamandır iddianameler hazırlanmıyor.

İstanbul İl Başkanı görevden alındı.

Şimdi gözler 15 Eylül’de yapılacak CHP Kurultay davası duruşmasında.

Son gelişme CHP Kurultayı davasına bakan mahkeme, iptal edilen İstanbul İl Kongresi’nin dosyalarını istedi.

Memleketin bin tane yönetim sorunu var.
Açlık, yoksulluk, yoksunluk...

Bakın göreceğiz, beslenme çantaları dolmuyor. Üniversiteyi kazananlar kayıt yaptırmıyor. Her gün bir yerde birileri bıçaklanıyor, öldürülüyor.

Çok umut bağlanan çözüm sürecinde de belli ki Suriye kaynaklı sıkıntılar var, kimsenin sesi çıkmıyor, çıkan da SDG’ye ayar veriyor.

Sayfalarca sorun yazabilirim.

Varsa yoksa CHP’yi konuşuyoruz.
Çünkü bunu konuşmamız isteniyor.

Aslında hiçbiri birbirinden ayrı değil.

Bu bir CHP meselesi de değil. Bu memleketin demokrasi meselesi. Meseleye CHP meselesi olarak bakarsak hata ederiz. Topyekun bir krizden bahsediyoruz. Bu bir rejim krizi.

Bakalım önümüzdeki günler hangi gelişmelere gebe... Kaygıyla izliyoruz.

LİVANELİ KİTAPLIĞI SERİSİNDE KNUT HAMSUN

Nobel ödüllü yazar ve modern edebiyatın öncülerinden Knut Hamsun’un, yaşamının en çalkantılı döneminde kaleme aldığı ‘Yitik Yollar’, Türkçede ilk kez Livaneli Kitaplığı serisinden İnkılâp Kitabevi tarafından okuruyla buluşuyor. Savaş sonrası yalnızlık ve hesaplaşma duygularını derinlemesine işleyen eser, bireysel hatıraları tarihsel kırılmalarla ustalıkla harmanlayarak güçlü bir içsel anlatı sunuyor. Okuyun derim.