Kızı çakarlı araç kullanan Cübbeli Ahmet, “Damadım zekatını veriyor” demişti; damat Palazoğlu’nun vergi ödemediği ortaya çıktı.

★★★

DEM Parti heyetinden iki isim Bahçeli’nin Öcalan’a çağrıyla başlayan ve hızla ilerleyen süreci değerlendirdi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları metni baştan sona kadar satır satır okuduklarında YPG adı geçmediğini ve bu çağrının PKK’ya dönük bir çağrı olduğunu gördüklerini söyledi. İmralı heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder ise “Çağrı hepsine, PKK’ya da YPG’ye de PYD’ye de” açıklamasını yaptı.

★★★

Erzurum meydanında Tayyip Erdoğan’a ip atarak, ‘Ben asamadım, asabiliyorsan sen as’ diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli, Sırrı Süreyya Önder’in dediğine göre, kendisini arayıp “Daha barış halayı çekeceğiz” dedi.

★★★

TÜİK’e göre şubat enflasyonu yıllık yüzde 39, ENAG’a göre yüzde 79 açıklandı.

★★★

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, görevine hak ederek gelmediğini söyledi. Allah’ın lütfu, Tayyip Erdoğan’ın takdiriyle geldiğini söyledikten sonra siyasi yorum yapmayı yine de sürdürdü: Bir tarafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir tarafta İmamoğlu olsa, Mansur Yavaş’ın tavrı ne olur diye soruyorlar. Böyle bir durumda Yavaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyecektir.

★★★

Adana’da yabancı uyruklu Esma ile eşi Elabid ayrıldı. Elabid sonra barışmak istedi ama Esma istemiyordu. Karımı seviyorum diye bağıran Elabid, onu öldürdü.

★★★

Altılı Masa’nın başat aktörlerinden İYİ Parti’nin eski milletvekili Adnan Beker, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Erdoğan’a oy verdiğini itiraf etmişti. Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini söyleyen Beker CHP’ye geçti.

★★★

ABD-AB ilişkilerinin kopmaya doğru ilerlemesinin Türkiye için fırsat olacağına ilişkin görüşlerde artış yaşanıyor. “ABD-Avrupa krizi, Türkiye’ye AB üyeliğini getirebilir” deniyor. Bu arada dün yine Çağlayan adliyesinde gazeteciler yargılanıyordu.

Ezcümle...

Ne doğru, ne yalan...

Artık bilmiyoruz.

Ya her şeye körü körüne inanıyor ya da hiçbir şeye güvenmeden, son derece karamsar hayatlar yaşıyoruz.

Yukarıda saydıklarım sadece bir günlük kafa karışıklıklarımız.

Tek doğru var, sorgulamak...

İyiyi de, kötüyü de...

Sonra ‘kandırıldık’ dememek için...

Türkiye bir şarkı olsa “Ben Yoruldum Hayat Gelme Üstüme” olurdu

Bugün ‘Apolitik’ soruları CHP Aydın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Bülent Tezcan yanıtladı.

- Güne başlarken bir ritüeliniz var mı?

Güne Youtube platformlarından gündeme dair yorumları dinleyerek başlıyorum. Ardından gazetelere ve haber özetlerine bakıyorum.

Bülent Tezcan

- En son hangi kitabı okudunuz?

Ahmet Ümit’in ‘Yırtıcı Kuşlar Zamanı’ romanı ile Burak Eldem’in ‘Eski Mısır’ kitabını okudum. Elimdeki kitaplar da Murat Yetkin’in ‘Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı’ ile Matt Haig’in ‘Zamanı Durdurmanın Yolları’.

- En son hangi filmi izlediniz?

Yönetmen Mehmet Ada Öztekin’in Atatürk I ve II. filmlerini izledim. İzlemekte biraz geç kalmışım. Muhteşem filmler. İzlerken ağladım.

- En sevdiğiniz ses ne sesi?

Yavru kedi miyavlaması.

1985 yılı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeyken. 

- En çok dinlediğiniz üç şarkı?

Edip Akbayram’dan ‘Merdo’, Serenad Bağcan ve Fazıl Say’dan ‘Dört Mevsim’, Mazlum Çimen’den ‘Soran Yok Bilen Yok’.

- Türkiye bir şarkı olsa hangisi olurdu?

“Ben Yoruldum Hayat Gelme Üstüme.”

- Aşka inanır mısınız?

Evet, kesinlikle. Güzel ama tehlikeli bir duygu durumudur.

- Kırmızıçizginiz nedir?

Başkasının emeğinin üstüne yatmak. Birinin yaptığı başarılı bir işi ondan bahsetmeden kendisi yapmış gibi başkalarına servis etmeye hiç tahammül edemem. Ben buna emek ya da başarı hırsızlığı diyorum.

Bülent Tezcan, 1975 yılı Samsun Havza ilçesi bayram töreninde şiir okurken. 

- En sevdiğiniz yemek?

Mantıyı çok severim. Eskiden beri hemen her türlü hamur işini severim. Sağlığa zararlı olan her şeye yatkın bir damak tadım var maalesef.

- Asla yemem dediğiniz bir şey var mı?

Sevmediğim yemekler var ama asla yemem diyeceğim bir yemek yok.

- Sizi ne heyecanlandırır?

Odaklandığım bir konuda yeni şeyleri bulmak, keşfetmek, öğrenmek her zaman heyecan vericidir.

- Yağmur mu, güneş mi?

Güneş.

- Güz mü, ilkbahar mı?

Güz. Hazan mevsimi. Özellikle güneşli sonbahar günlerinden çok keyif alırım.

- İnsanlarda en sevmediğiniz üç hareket?

Fitne, başarı hırsızlığı, kibir.

- Geçmişe dönerek birine bir şey söyleme şansınız olsa kime, ne söylersiniz?

Bilemiyorum. Şüphesiz zaman zaman ‘keşke’lerim oluyor. Ama bunlar geçmişe dönüp “şöyle derdim” duygusu uyandırmıyor. Çünkü bugünün kafasını da geçmişe götürme şansı yok. Geçmişe döndüğünüzde yine o günün koşulları içinde olacağınızdan, aynı şekilde davranmak kuvvetle muhtemel.

- Size şu anda telefonsuz üç gün verseler ne yaparsınız?

Harika bir şey olur. Dışa kapanırım. Kendime döner, okur, Youtube’da televizyonda sevdiğim şeyleri, özellikle tarihe ilişkin yayınları izler, evde vakit geçirir, kafa dinlerim.

- Yeniden dünyaya geldiniz ve seçme şansınız var, kim olmak istersiniz?

Kendim. Özendiğim karakterler var, ama onlardan kendime parçalar ekleyip yine de kendim olmak isterim.

- Herhangi bir enstrüman çalar mısınız?

Mandolin ve blok flüt çalarım. Bağlamayı çalıyorum diyemem ama kendimi eğlendirecek kadar tıngırdatırım.

- Kaç yaşına kadar yaşamayı dilersiniz?

Elden ayaktan düşmemek kaydıyla bir asrı devirmek isterim.