İktidarın muhalefeti sindirmek için son yıllarda en çok kullandığı yöntemlerden biri de  “erişim engeli...”

Yani sansür!

Bunu, siyasallaşan yargı aracıyla yapıyorlar.

Nerede kamuoyunun tepkisini çekecek bir haber yapılıyor ya da yorum yayınlanıyor; hop erişim engeli!

Ama iktidarın işine yarayacak hiçbir yayına engel falan gelmiyor!

Örneğin “beşli çete”, yayınlanması yasak olan hazırlık soruşturmalarını yayınlıyor; nedense kimse erişim yasağı falan koymadığı gibi bu arkadaşlardan hesap da sormuyor.

★★★

“Beşli çete” deyince aklınıza bazı müteahhitlerin geldiğini biliyorum.

Benim kastettiğim onlar değil; medyadaki “beşli çete...”

Gazeteci görünümlü eski AKP elemanları!

İşleri güçleri CHP’yi karıştırmak, iktidarı aklamak!

Kim mi bunlar?

Birincisi Şamil Tayyar... Hazırlık soruşturmalarını yayınlamak, onun varoluş nedeni! Bu işi Ergenekon ve diğer kumpas davaları sırasında da yapmış, sonra da yargılanmaktan kurtulmak için AKP’den milletvekili olmuştu.

İkincisi Rasim Ozan Kütahyalı... Gazeteci falan değil, tehlikeli madde! Eski Taraf Gazetesi yazarı... Yani FETÖ’cü... Sürekli muhaliflere hakaret, hatta küfrediyor. Asparagas haberlerle borsayı çökertiyor.

Dilinin ayarı olmayan boş bir teneke...

Diğerlerini uzun uzun anlatmaya gerek yok:

Ekranlarda her akşam salyalar saçarak kin kusan Cem KüçükAkit Ankara Temsilcisi Hacı YakışıklıFuat Uğur...

★★★

İBB soruşturmasında toplanan delillerin, tanık ya da gizli tanık ifadelerinin yayınlanması suç olduğu halde, yaklaşık dokuz aydır bu arkadaşlar bu suçu neredeyse her gün işledi.

Sadece emniyette ya da savcılarda olması gereken bilgiler, belgeler, ifadeler; bu beşli çete tarafından ele geçirilip yayınlandı.

Yüzlerce insan, henüz doğruluğu kanıtlanamamış iddialarla kamuoyu vicdanında “mahkum edildi!”

★★★

Yeri geldi; birisi kayyum atadı, diğeri operasyonların süreceğini iddia etti.

Nedense bu “beşli çete”, sanıkların aleyhine böylesine açık bir şekilde icra-i sanat eylerken hiçbir savcının aklına “erişim yasağı” koymak, internet sitesi kapattırmak falan gelmedi.

Ama...

Savcılık iddianamesi ortaya saçılınca, CHP de bunu alıp istanbuliddianamesi.com adlı bir sitede yayınlamaya başlayınca erişim engeli getirildi!

Yani yandaşların aynı iddianameyi daha açıklanmadan yayınlaması bile serbest...

Ama ortalıkta dolaşan iddianameyi muhaliflerin yayınlaması suç!

Çünkü muhalifler iddianamedeki tutarsızlıkları, çelişkileri, “kopyala-yapıştır”ları saptıyor ve iddianameyi çürütüyor!

★★★

Belli ki atalarımız da yaşamış bu haksızlıkları...

Yoksa hiç, “Arsız güçlü olunca, haklı suçlu olur” derler miydi?

Paranız yok mu?

CHP’de 23 yıla yakın siyaset yapan, daha sonra da AKP’ye katılan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun pişkinliğine hayret ediyorum.

Bir kadının, sırf bir koltuk uğruna nasıl bu kadar çirkinleşebildiğini şaşkınlıkla ve üzüntüyle izliyorum.

CHP’li bazı belediyeler, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin cuma günkü oturumunda deve güreşleri için maddi destek talebinde bulunmuş...

AKP’li Çerçioğlu, alaycı bir tavırla yanıt vermiş:

“Ay sizin paranız mı yok, deve güreşi yapmaya?”

★★★

Bu kadına kızıyorsam namerdim.

Ama bunca “pişkin”in, bu partinin içine nasıl sızdığına da anlam veremiyorum.

Nasıl olur da kendisinin ne olduğu, yirmi üç yıl boyunca anlaşılmaz?

Nasıl olur da her seçimde aday göstererek “onurlandırılır?”

Sadece o mu?

Partiyi kapattırmak için dava açan eski AKP’li Lütfü Savaş’ı nereye koyacağız?

Onu Hatay’dan tekrar aday gösteren ve depremzede vatandaşların çığlıklarını duymazdan gelen Özgür Özel’in bu büyük suçunu affetmek mümkün mü?

★★★

Bu ihanetler bize ne gösteriyor biliyor musunuz?

Ön seçimle gelmeyen, parti üst yönetimi tarafından atamayla koltuk sahibi yapılan herkesten korkun...

GÜNÜN SORUSU

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, kırk milletvekilinin diplomasının sahte olduğu yönündeki iddialar üzerine Meclis Başkanlığı’na bir çağrıda bulunmuş ve tüm vekillerin diplomalarının gerçek olup olmadığının teyit edilmesini istemiş... Sorum size:

AKP’li Başkan, böyle bir şey yapar mı?