Yıla veda etmeye hazırlanırken, yeni yıl için planlarımızı yapmaya başladık bile. Hayat her zaman planla yürümüyor olsa da bu, hayal kurmamıza engel değil. 2024’ün ‘en’lerini bu yazıyla noktalıyorum. Sırada 2025 hayallerimiz olsun mu? Hadi bana yazın.

YILIN HAREKETİ 

Yusuf Dikeç: 

Olimpiyat Oyunları, havalı tabanca yarışmalarında atışlarını bir eli cebinde rahat tavırlarla yapan Yusuf Dikeç, Türkiye’ye gümüş madalya kazandırdı ama altın madalya almış kadar popüler oldu. Hatta bu ikonik poz için patent başvurusu bile yaptı.

YILIN ÖZÜNE DÖNENİ 

Bahar Candan:

“Dolandırıcılık” ve “suç örgütüne üye olmak” suçlarından tutuklu yargılanan Bahar Candan, 10 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi. “Bayağı kilo aldım çok çirkinim şu an. O yüzden fazla uzatmak istemiyorum. Ailecek hukukla ilgileniyoruz. Biliyorsunuzdur, babam hukukçu bir insan, ablam da keza aynı şekilde. Annem psikolog, yani biraz dejenere olsam da, son yıllarda biraz sosyal medyada çok akıl dışı paylaşımlarda bulunsam da, yani ne kadar dejenereleşmiş olabilirim ki? Böyle bir aileden geliyorum. Özüme döndüm diyebilirim, 10 aylık çok iyi bir şeydi benim için. Ailemin bana öğrettiklerini hatırlamaktı. Onlara kavuşacağım için çok mutluyum” dedi. Bakalım.

YILIN U DÖNÜŞÜ 

Darbeci Sisi’den dostum Sisi’ye: 

2013’te darbeyle Muhammed Mursi’yi devirmesinin ardından kıyamet kopmuş, Erdoğan ile arasına kara kedi girmişti. Cumhurbaşkanı ‘Darbeci, katil’ diyerek ilişkisini kestiği Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’ye 10 yıl sonra ‘Aziz kardeşim’ diyerek teşekkür etti.

YILIN KUMPASI 

Bozuk otobüs filmi: 

İstanbul’da 31 Mart seçim yarışı sırasında özel halk otobüsü, bir ajans tarafından kiralanarak ‘bozuk otobüs’ izlenimi verildi ve reklam filminde kullanıldı. 10 Mart’ta merkeze arıza mesajı atan özel halk otobüsü, Başakşehir’e doğru hareket etti. B-1836 kodlu otobüs, Başakşehir Millet Bahçesi yanındaki trafiğe kapalı yola girerek, çekim ekibiyle buluştu. Trafiğe kapalı alanda bekleyen otobüsün önüne ve arkasına araçlar yanaştırıldı.

Çekim ekibinden bir uzman önüne gelerek otobüsten duman yükseldiğini izlenimi vermek üzere sis makinesini devreye aldı. Çekimler devam ettiği sırada uzaktan izleyen belediye yönetimi görüntüleri kayıt altına aldı.

YILIN LİNÇ EDİLENİ 

İdil Bilgen: 

Miss Turkey 2024 Güzellik Yarışması’nda Türkiye Güzeli seçildi, ‘Şabaniye’ye benzetildi. Güzel bulunmayan İdil Bilgen’e sosyal medyada çok hakaret edildi. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Bilgen, eleştirileri “Bilgi sahibi olmayıp, fikirleri olan insanlar bunlar” diyerek karşıladı.

YILIN KAYBI

Genco Erkal:

Usta tiyatrocu ve sinema oyuncusu Genco Erkal, 86 yaşında hayatını kaybetti. Erkal’ın ölümü, kurucusu olduğu Dostlar Tiyatrosu’nun X hesabından Nazım Hikmet’in “Hoşça kalın/ dostlarım
benim/ Sizi canımda canımın içinde, kavgamı kafamda götürüyorum. Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın...” dizeleriyle duyuruldu. Hoşça kal büyük usta...

YILIN DANSI

Dilber:

Yılmaz Erdoğan’la başrolü paylaştığı İnci Taneleri dizisinde Dilber rolünü oynayan Hazar Ergüçlü’nün pavyon dansı. Her yerde çaldı, herkes oynadı.

YILIN GAFI 

Murat Kurum: 

31 Mart seçimleri öncesinde bir canlı yayına konuk olan AKP’nin İBB başkan adayı Murat Kurum, gaflarına bir yenisini ekledi. Kendini aşan Kurum, muhalefeti hedef almaya çalışırken; “Onlar ne yaparsa yapsın. Biz aynı oyunları, aynı tiyatroları oynamaya devam ediyoruz” dedi.

YILIN MODERATÖRÜ 

Ahmet Selim Kul: 

Fenerbahçe başkanlık seçimi öncesi Aziz Yıldırım ile Ali Koç arasındaki canlı yayında susturuldu. Reyting rekorları kıran programda tam bir şey söylemek isterken Aziz Yıldırım’ın ‘Sen sus, araya girme’ demesi ve kapanış bile yapamadan yayının kesilmesi çok konuşuldu.

YILIN RÜKÜŞÜ 

Sibel Can: 

Şarkıcı Sibel Can’ın Ankara konserinde giydiği kabarık siyah elbisesi sevenlerini üzdü. Amor Garibovic imzalı elbisenin 150 bin lira olduğu konuşuldu. ‘Kıyafet facia’, ‘Gördüğüm en kötü sahne kostümü’ yorumlardan bazıları.

İNSANLARDA SEVMEDİĞİM 3 HAREKET: 3 Y

Köşenin bugünkü konuğu Saadet Partisi’nin yeni genel başkanı Mahmut Arıkan oldu.

- Güne başlarken bir ritüeliniz var mı?

Sabah kalktığımızda ilk yaptığımız iş doğal olarak abdest almak ve sabah namazımızı eda etmek oluyor. Elbette bunu bir ritüel olarak tanımlamak doğru olmaz, bu zaten inancımızın gereği. Böylece gün doğmadan güne başlama imkanı buluyoruz. Namazın ardından ise günün gelişmelerinden haberdar olmak için gazetelerin birinci sayfalarına, haber sitelerine göz gezdiriyorum.

- En son hangi kitabı okudunuz?

İsmail Şanal’ın ‘Allegro’ isimli kitabı. Tavsiye ederim. Sloganın ötesinde bir siyaset tarzı için ilginç tespit ve değerlendirmeler var. Biz de yeni nesil siyaset tarzımızda sloganı değil hakikati önceleyeceğiz. Kitapta yer aldığı şekliyle söyleyeyim; “huzursuz eden, tedirgin eden bir muhalefetin” değil, topluma dokunan bir siyasetin öncüsü olmayı istiyoruz. Sloganı değil, sorunları önceleyeceğiz.

- En son hangi filmi izlediniz?

Maalesef uzun süredir çok fazla televizyon izleme ya da sinemaya gitme imkânı bulamıyorum. Özellikle genel başkan olduktan sonra doğal olarak çalışma tempomuz çok daha yoğun hale geldi. Genel başkan olmadan önce en son çocuklarla birlikte; Emin Alper’in “Öteki” isimli tiyatro oyununu izledik.

- En sevdiğiniz ses ne sesi?

O zaman bir espriyle başlayayım: “Bir Kayserili olarak tabiki para sesi :)”. İnşaat mühendisi olduğum için fazlaca ev sahibiyle görüşme imkanım oldu. İnsanların “teşekkür ederim” deyişi her zaman kıymetlidir benim için.

- Türkiye bir şarkı olsa hangisi olurdu?

Öyle bir şarkı var mı bilmiyorum ama “Bir sevdadır Türkiye” olsun isterdim.

Arıkan, 6 kiloya yakın doğmuş. O gün hastanede doğan en kilolu bebekmiş. Şimdi Erbakan’ın koltuğunda oturuyor. 

- En çok dinlediğiniz üç şarkı?

Bir Kayserili olarak ilk Gesi Bağları derim. “Kardan Aydınlık” gençliğimin ezgisidir. Ahmet Kaya’nın “Kendine İyi Bak’ı” her zamanın şarkısıdır.

- Aşka inanır mısınız?

Aşk olmadan hiçbir şey olmaz. Mevlana der ki; aşk adayıştır, arayış değil. Hani Kenan Doğulu bir şarkısında diyordu ya: “Ne yaparsan yap, aşk ile yap”. İşte siyaseti de, hizmeti de aşk ile yapmalı insan. Severek yapılan her şey yorgunluk değil, huzur veriyor.

- Kırmızı çizginiz nedir?

Herhangi bir çizgisi olmayanlar... İdeallerini değil, ihtiraslarını ön plana koyanlara karşı çok keskin bir kırmızı çizgim var.

- En sevdiğiniz yemek?

Yine bir Kayserili olarak mantı.

- Asla yemem dediğiniz bir yemek?

Çok yemek ayırmam. Helal olan her şeyi yerim.

- Sizi ne heyecanlandırır?

Saadet Partisi’nin iktidarı.

- Yağmur mu güneş mi?

Yağmurdan sonra açan güneş.

- Güz mü İlkbahar mı?

İlkbahar. Çünkü her açan çiçek yeni bir başlangıcı müjdeler. “Bir çiçekle bahar gelmez ama her bahar bir çiçekle başlar”

- İnsanlarda en sevmediğiniz 3 hareket?

3 Y diyeyim... Yalan söyleyenler, yolsuzluk yapanlar, yoksulluğa neden olanlar.

- Geçmişe dönüp birine bir şey söyleme şansınız olsa kime ne söylerdiniz?

Hareketimizin kurucu lideri Prof. Necmettin Erbakan’a, “Sizi şimdi daha iyi anlıyorum” demek isterdim.

- Size şu anda telefonsuz üç gün verseler ne yaparsınız?

Mesai arkadaşlarımdan birinin telefonunu alır programa devam ederim. Çünkü kaybedecek vaktimiz yok.

- Yeniden dünyaya geldiniz ve seçme şansınız var. Kim olmak istersiniz?

Yine Mahmut Arıkan olmak isterim. Çünkü geçmişe ilişkin bir pişmanlığım olmadığı gibi geleceğe yönelik bir endişem de yok.

- Herhangi bir enstrüman çalabiliyor musunuz?

Maalesef. Ama ney çalabilmeyi isterdim.

- Kaç yaşına kadar yaşamayı dilersiniz?

Bence önemli olan ne kadar yaşadığımız değil, nasıl yaşadığımız. Cenabı Allah bize lütfedilen hayatı hakkıyla yaşamayı nasip etsin.