Yurttaş müjdeleri yemedi!
Neden peki? Çok basit; seçim geldi kapıya dayandı da ondan! O kadar uçmuş vaziyettekiler ki, geçen yıl yaşadıkları tüm başarısızlıkları bile güzelce ambalajlayıp “uçan ekonomi” şeklinde lanse ediyorlar...
TÜİK’in “insaf be birader” dedirten enflasyon, işsizlik istatistikleri, bakan Nebati Bey’in daha kısa süre önce “çok berbat yıl” olarak nitelediği 2022’yi şimdilerde övmekten helak olması, AKP’li Cumhurbaşkanı’nın doğalgaz, 3 bin 600 ek gösterge, EYT düzenlemesi ve memura emekliye önce yüzde 25, bir gün sonrasında ise yüzde 5 daha bahşederek yüzde 30 zam müjdesi vermesi maalesef umdukları sevinç çığlıklarına, sevgi gösterilerine dönüşmedi!
Tam tersine emeklisinden memuruna, EYT’lisinden ek gösterge alanlara kadar neredeyse tüm kesimler tarafından protestolarla karşılandı!
Mesela, asgari ücretin 5 bin 500 TL’den 8 bin 500 TL’ye yükseltilmesini sanki asgari ücretlinin refaha ulaşması olarak göstermeye çabalayan iktidarın fiyakası yatsıya kadar bile sürmedi! Bir örnek vereyim: CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin önce Erdoğan’ın 1993’te yani 20 yıl önce yaptığı çay, simit hesabını hatırlattı. Ne demişti Erdoğan?
- 5 kişilik bir ailenin üç öğün çay simitle beslenmesi halinde dahi bütçesi açık veriyor!
Tekin, ardından da kendi yaptığı çay-simit hesabını açıkladı:
-Üç çocuklu bir aile günde 3 öğün sadece çay- simit yese günde 187,5, ayda 5 bin 625 lira ödeyecek. Geriye kalıyor 3 bin TL, bozdur bozdur harca! Emekli ya da asgari ücretli sadece çay simitle bile geçinemiyor, bunun kirası var, faturası var...
Gördüğünüz üzere insanlar unutsa bile arşiv unutmuyor, 20 yıl sonra bile “şak” diye çıkarıp önünüze koyuveriyor!
Her şeyin bir bedeli var!
Gelelim müjdelerle geçen günlerin sonucuna...
BUPAR Araştırma ve Danışmanlık Şirketi, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Mersin, Samsun ve Diyarbakır’ı kapsayan bir anket yayımladı. 5 Ocak-15 Ocak tarihleri arasında yüz yüze görüşme yöntemiyle yapılan ankete bin 500 kişi katıldı. BUPAR’ın soruları gayet basitti. İlk soru şöyleydi:
-Bugün milletvekili seçimi olsa hangi ittifakın oy oranı artar?
Millet İttifakı’na destek yüzde 60.5, Cumhur İttifakı’na destek ise yüzde 30.5 çıktı. “Hiçbiri artmaz” diyenlerin oranı ise yüzde 9 oldu... Diğer bir deyişle Millet, Cumhur’u ikiye katlayarak rekor kırdı! İkinci soruya bakalım:
-Bugün iki aday ile ittifak yapılsa hangi ittifak kazanır?
Gaye net, olabildiğinse sade bir soru değil mi? Yanıtlar da öyle; Millet İttifakı kazanır; yüzde 55.5, Cumhur İttifakı kazanır, yüzde 38.5! Yüzde 6 ise “adaya bağlı” yanıtını verdi. Burada da Millet, Cumhur’a net yüzde 17 fark attı!
Şimdi de, bir zamanların efsane mizah dergisi Gırgır’ın prof. Zihni Sinir’in o müthiş sorusunu soralım:
-Nasıl oluyor da oluyor?
Gerçekten çok basit: anketçilerin sorduğu “Emeklilikte Yaşa
Takılanlar (EYT) asgari ücrete zam, konut kredisi gibi kararları nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna yurttaşlar şu yanıtları verdi:
Seçime yönelik politikadır: yüzde 50.5, ülke koşulları gereğidir yüzde 43.5, fikir belirtmeyenler yüzde 6...
Gelelim sadede, daha doğrusu kıssadan hisseye: Vatandaş, iktidar ortaklarının, danışmanlarının, kuyrukçu takımının sandığından çok daha zeki olayları çok yakından izliyor ve karar veriyor. Halk diliyle söyleyecek olursak, şöyle demiş oluyor:
-Bana yaşattığın zulmün bedelini ödeyeceksin birader!
Halka vergi yandaşa ballı ödenek!
İktidarın bedelini ödeyeceği liste çok uzun...
Yalnızca sonuncusunu paylaşayım, 2022 bütçesinden gerçekleştirilen harcamalar açıklandı. Hazine’nin verilerine göre, geçen yıl günlük ortalaması 191 milyon TL’ye denk düşen 70 milyar liralık (eski parayla 70 katrilyon!) müteahhitlik harcaması yapıldı!
Cumhurbaşkanı onayı ile kullanılan yedek ödenek ise belirlenen tutarın 8 katına çıktı, 106 milyar TL oldu. Büyük kısmı bilin bakalım nereye aktı? Bravo, tam isabet, yandaş müteahhitlere tabii!
Haa, bu arada örtülü ödenek harcaması ne oldu biliyor musunuz? 3.4 milyar ile tarihi bir rekora imza attı!
Yoksul halkımız ne düştü derseniz o da gayet basit; yukarıdaki ödemelerin finansmanını sağlamak düştü! Vergi gelirleri 2022’de 2.3 trilyon TL’ye yükseldi... Böylece iktidarın ödeyeceği bedel net biçimde ortaya çıkmış oldu. Şöyle de diyebiliriz:
-Yurttaş “müjde” palavralarını yemedi!
