Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AKP Batman Merkez İlçe Kongresi’nde konuşmuş... Demiş ki:

“1940’lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, ahıra çevirmek, vatandaşın Kur’an-ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu.”

Bu ülkedeki yobazlar ne zaman dara düşseler bu yalana sığınır!

Üstelik de yalancılıkları, defalarca somut belgelerle kanıtlandığı halde.

★★★

Bu ülkede hiçbir zaman “ibadeti kısıtlamak amacıyla” camilerin kapısına kilit vurulmadı. Hiçbir cami ahıra çevrilmedi. Hele hele vatandaşın Kur’an öğrenmesi asla yasaklanmadı.

Bakın tarihçi Sinan Meydan bu konudaki gerçekleri nasıl anlatıyor:

“İsmet İnönü, II. Dünya Savaşı’nın devam ettiği yıllarda Türkiye’ye yönelik muhtemel bir saldırıda, camilerin hedef alınmayacağını düşündü. Bu nedenle müzelerimizdeki ‘tarihi’ ve ‘dini’ değeri yüksek olan eserleri, zarar görmemeleri için bazı camilere taşıttı yani onları ‘depo’ yaptı. Ama bu depolar, Hz. Muhammed’in sancağına, kılıcına, hırka-i saadetine, Hz. Osman’ın kanlı Kuran’ı Kerim’ine ev sahipliği yaptı. Dolayısıyla, bu ‘cami depolar’, ibadete kapatıldı. Evet, kapılarına kilit vurulup asker de dikildi. Çünkü İsmet İnönü, bunların korunmasına çok büyük bir önem veriyordu.”

Şimdi; bu yalanı durmadan tedavüle sokan yobazlara soruyorum:

Kutsal Emanetler’e sahip çıkan İsmet İnönü mü gerçek dindar, bunu çarpıtıp o günleri bilmeyen insanları kandıran siz mi?

★★★

Sadece bu kadar mı?

Atatürk daha savaş bitmeden, yani 1922’de, Yunan Ordusu’nun geri çekilişi sırasında yıkılıp yakılan camilerin onarılması için karar aldırdı. Bir yıl içinde tam 126 cami ve mescit onarıldı.

Bu seferberlik yıllarca sürdü...

Cumhuriyet’in ilk 15 yılında 4 bin cami ve tarihi eser eski haline kavuşturuldu.

★★★

Peki; bu ülkede hiç mi cami yıkılmadı, hatta satılmadı?

Üzülerek söyleyeyim ki yıkıldı da satıldı da...

Ama bunların hepsi AKP döneminde oldu.

Örneğin AKP’li Çorum Belediyesi “yol yapımını” gerekçe göstererek Prof. Dr. Akif Ersoy Caddesi’ndeki camiyi daha geçen yıl yerle bir etti. Sonra da kendisini savunmak için “Diyanet’in kayıtlarında cami olarak gözükmüyormuş” bahanesine sığındı.

Ayrıca onlarca cami, AKP’li belediyeleri borç yükünden kurtarmak için Hazine’ye ya da vakıflara satıldı.

★★★

Yobazların yıllardır söylediği yalanları söylemekten, attığı iftiraları yinelemekten utanmayan, üstelik laikliğin gerçek tanımını bile bilmeyen sözde Milli Eğitim Bakanı’nı sıradan bir vatandaş olarak istifaya davet ediyorum.

Çünkü çocuklarımızı eğitirken ilk öğretmemiz gereken şey, asla yalan söylememeleridir.

Oysa bu bakanla buna olanak yok!

Çocuk bize, “Koca bakan amca bile yalan söylüyormuş” derse... Ne yapacağız?

Fatura!

Belediye konserlerinin bu kadar tartışma konusu olmasının faturası kime çıkacak biliyor musunuz?

Sanatçılara...

Çünkü bu saatten sonra hiçbir belediyenin bu tür bir etkinliğe kalkışabileceğini sanmıyorum.

AKP iktidarı, üniversite şenliklerini ve festivalleri zaten yasakladı.

Şimdi belediyeler de konser düzenlemezse binlerce müzisyen en az “pandemi günleri”ndeki gibi maddi sıkıntıya düşecek...

Özellikle de “iktidara yakın olmayan” sanatçılar etkilenecek bundan.

Umarım sorun en kısa zamanda tatlıya bağlanır.

GÜNÜN SORUSU?

Kara Harp Okulu birincisi Teğmen Ebru Eroğlu ve arkadaşları “kılıçlı yemin töreni” nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilmiş... Sorum “En kısa zamanda hak ettikleri cezayı alacaklar” diye aylar öncesinden “hüküm” açıklayan Cumhurbaşkanı’na:

Onlardan biri sizin oğlunuz ya da kızınız olsaydı, tepkiniz ne olurdu?

Saray kalemşörleri!

İktidara yakın bazı yazarlar bugünlerde durmadan “sayısal loto” oynuyor:

34... 18... 25...

Nedir bunlar?

Bu arkadaşlara göre önümüzdeki günlerde görevden alınacak olan DEM’li belediye başkanlarının sayısı...

Dostlar; 43 yıllık bir gazeteci olarak söylüyorum ki bu bilgiler asla “gazeteci bilgisi” değil...

Ajan bilgisi!

Kamuoyunu DEM’li başkanların görevden alınmasına hazırlamak isteyen bazı güçler, bu bilgileri özellikle “sahibinin sesi yazarlar”a sızdırıyor; onlar da “görevleri icabı” sorgulamadan yayınlıyor.

Hazırlık soruşturması aşamasında olan bu bilgilere ulaşmak da yayınlamak da yasak. Ama bu arkadaşların yasaktan falan korkuları yok; çünkü arkaları sağlam!

Sizden ricam, okuduğunuz ya da izlediğiniz haberin önünü arkasını sorgulayın!

Çünkü birileri durmadan beynimizin arka odalarıyla uğraşıp duruyor!