Bugün 2 Temmuz...
1993’te meydana gelen ve 33 yazarın, ozanın, aydının yakılarak katledildiği Madımak Oteli faciasının 32’nci yıldönümü...
Bu insanlar Sivas’a Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için gitmişti.
Onları davet eden de bizzat devletin Sivas’taki en yetkili temsilcisi olan Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’di.
★★★
Kültür Merkezi’ndeki etkinlikte Aziz Nesin bir konuşma yaptı.
“Bin yıllık Kuran’a neden inanayım? Bu yüzden Müslüman değilim” sözleri salonda kavga çıkmasına neden oldu.
Kimse, “Canım bu onun düşüncesi ve inancı... Allah önünde hesabı kendisi verecek” demedi.
“Şeytan Aziz”, “Sivas, Aziz’e mezar olacak”, “Kahrolsun laiklik, yaşasın şeriat” ve “Müslüman Türkiye” sloganlarını atan bir grup, önce Hükümet Konağı’nın önünde toplanarak Sivas Valisi’ni protesto etti.
Sonra ise davetlilerin konakladığı Madımak Oteli’nin önüne giderek binayı ateşe verdi.
O katliamda 33 davetli aydının yanında iki de otel çalışanı yanarak can verdi.
Aziz Nesin ise yaralı olarak kurtuldu...
★★★
Dedim ya... Aradan tam 32 yıl geçti!
Aynı film bu kez İstanbul’da vizyona sokulmaya çalışıldı.
LeMan isimli karikatür dergisini yöneten arkadaşlar İsrail bombalarıyla ölen ve meleğe dönüşen Muhammed isimli bir müslümanla, İran’ın bombardımanında ölen Musa isimli bir Musevi’nin gökyüzünde selamlaşmalarını içeren bir karikatür yayınlamış...
Karikatürde çizilen kişiler, kesinlikle Hazreti Muhammed ile Hazreti Musa değil...
Onların adlarını taşıyan ve karşılıklı bombardımanda ölen bir müslüman ile bir musevi...
★★★
“Bir şey olsa da gündemi yine değiştirsek, yoksulluğu konuşan milleti bir süre oyalasak” diye bekleyen trollerde bunu anlayacak zeka nerede?
Hemen, “Peygamberimiz resmedilemez” diye isyan etmişler.
Onları bırakın, bu hatayı dün kameraların karşısına geçen koskoca Adalet Bakanı bile yaptı.
Sonuçta, karikatürün çizeri ve derginin iki yöneticisi gözaltına alındı.
Sonra da “Kemalist kafirler hesap verecek” sloganları atan gaza getirilmiş güruh, önüne ne geldiyse kırıp geçirdi.
Saraçhane’deki gençleri analarından doğduklarına pişman eden polis ise... Bu kızgın kalabalığa, “demokratik gösteri hakkını kullanıyorlar” diye müdahale etmedi.
★★★
Atatürk düşmanlığını görüyor musunuz?
Baktıları karikatürü anlamayanlar hemen suçluyu buluyorlar:
“Kemalist kafirler!”
Neden?
Çünkü Atatürkçülük her zaman yükselen tek değer...
Bugün fırsat buldukça yıpratmazlarsa, ileride başlarına dert açacak...
★★★
LeMan’ın tamamen insani duygularla yayınladığı karikatürü anlamayanları ve bundan din çatışması çıkarmayı umanları kınıyorum.
Sivas’ta katledilenleri saygıyla anıyor, katillerini serbest bırakanları lanetliyorum.
Her fırsatta Atatürk’e ve Atatürkçüler’e saldıran zavallıları da... Aldıkları günahların ve yaptıkları haksızlıkların hesabını vermeleri için inandıkları Allah’a havale ediyorum.
Şimdi de İzmir!
İBB tutuklamalarının 100’üncü gününde, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon düzenlendi.
İddia yine aynı:
Yolsuzluk, usülsüzlük...
Soruşturma kapsamında İzmir’in önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da aralarında bulunduğu 157 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
İlginç olan ne biliyor musunuz?
Gözaltılara gerekçe olarak gösterilen iddiaların defalarca soruşturulmuş ve hiçbir şey bulunamamış olması...
★★★
Bu operasyonun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde “Sadece İstanbul değil, diğer iller de felaket” sözlerinin hemen ardından yapılması da “kuvveter ayrılığı ilkesi”nin ne durumda olduğunu gösteriyor.
Demek ki tamamen bağımsız olması gereken yargı sistemi, bu operasyonları önceden Cumhurbaşkanı’na bildiriyor...
★★★
İktidar partisi, iktidarını korumak için devletin organlarını kullanmaya başlarsa...
Orada ne demokrasi kalır, ne hukuk...
Umarım AKP, kendi geleceğini ülkenin geleceğinden daha önemli görmek gibi bir yanlışa düşmez ve bugünkü tablo biran önce ortadan kalkar.
Kabotaj Bayramı...
Bugün, denizlerimizde ticari sefer yapma hakkını Türk denizcilerine veren 1926 tarihli Kabotaj Kanunu’nun kabul edildiği gün...
Bir diğer deyişle denizcilik bayramı...
Aslında denizi olan bütün ülkelerin kullandığı bu hakkı elimizden almak isteyen emperyalistlerin oyuncağı haline gelmiş “boş konuşanlar”a aldırmayın.
Kabotaj Bayramımız kutlu olsun!
GÜNÜN SORUSU
Yandaş kalem Cem Küçük pahalılığın sadece bizde sorun olmadığını, örneğin Almanya’da domatesin kilosunun 20 Euro (940 lira) olduğunu iddia edince, o sırada Almanya’da bulunan sanatçı Mustafa Sandal eline kamerasını almış ve market market dolaşmış... Domatesin kilosunun 1 Euro olduğunu görüntülü olarak belgelemiş... Sorum Küçük Cem’e:
Domates gibi kızardın mı?