Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre bazı mükelleflerin vergilendirme usulleri yeniden belirlendi. Büyükşehirlerde, ilçe nüfusu 30 bini geçmeyenler hariç olmak üzere faaliyette bulunan bazı vergi mükellefleri artık basit usul yerine gerçek usulde vergilendirilecek.
Türkiye’de faaliyet gösteren yaklaşık 3 milyon vergi mükellefinin neredeyse 1 milyona yakını basit usulde vergi ödüyordu. Düzenlemeye göre, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 51’inci maddesi gereği, büyükşehir belediyesi olan illerde 30 binin üzerindeki ilçelerdeki mükellefler gerçek usule geçecek.
KİMLER GERÇEK USULE GEÇECEK?
NTV’den Burak Taşçı’nın haberine göre;
-
Her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar
-
Her türlü emtia alımı ve satımı ile uğraşanlar
-
İnşaat ile ilgili her türlü işle uğraşanlar
-
Motorlu taşıtların her tür bakım ve onarım işleri
-
Lokanta ve benzeri hizmet işletmelerini işletenler
-
Eğlence ve istirahat yerleri işletenler
-
Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunanlar
Faaliyette bulunan taksici, minibüscü, tamirci ve kuyum sektöründeki işletmeler de gerçek usule tabi olacak.
ARADAKİ FARK NE?
Gerçek usule tabi mükellefler; KDV, gelir vergisi, stopaj, gelir geçici vergisi öderken, basit usule tabi mükellefler yalnızca basit usulde ticari kazançlarının vergisini ödüyor.
BASİT USULÜN FAYDALARI
-
Kazançları gelir vergisinden istisna tutuluyor.
-
Kazanç üzerinden vergi ödemiyorlar.
-
Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi vermiyorlar.
-
Defter tutma zorunlulukları yok.
-
Vergi tevkifatı yapılamıyor.
-
Geçici Vergi Beyannamesi vermiyorlar.
-
Satışları KDV’den istisna tutuluyor.
-
Vergi levhası almıyorlar.
GERÇEK USUL VERGİNİN FAYDALARI
Gerçek usule tabi mükellefler, gerçek kar üzerinden vergi ödediği için daha adil bir sisteme dahil oluyor. Detaylı kayıt tutma sayesinde vergi planlaması daha kolay yapılabiliyor ve haklı giderler vergi matrahından düşülebiliyor. Ancak gider faturalarının doğru şekilde gösterilmesi gerekiyor; aksi takdirde sahte fatura sayılarak ağır cezalar uygulanıyor.
Gerçek usul, işletmenin mali durumunu daha net gösteriyor ve bankalardan kredi gibi finansman desteklerinde öncelik sağlıyor. Öte yandan, defterlerin detaylı olması ve raporlama işlemleri daha fazla zaman gerektirdiği için muhasebe uzmanı desteğine ihtiyaç doğabiliyor ve muhasebe ücretlerinde artış yaşanabiliyor.
Uygulama 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.
