19 Mart operasyonlarının ardından kent uzlaşısı kapsamında yöneltilen suçlamalar nedeniyle tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Silivri’deki tutukluluğunun dördüncü gününde hastaneye kaldırıldı.
Bilgiyi Mahir Polat’ın kardeşi paylaştı.
2 HAFTA ÖNCE ANJİYO OLMUŞTU
Mahir Polat, emniyetteki ifadesinde sağlık durumuna ilişkin şu bilgileri vermişti:
“Son olarak iki hafta önce anjiyo oldum ve toplam 6 stentim bulunmaktadır. Bunun dışında iki damarımın tıkanıklığı mevcuttur. İki hafta sonrası içinde buna ilişkin yeni bir anjiyo planlanmıştı. Hali hazırda tedavim devam etmekte olup kullanmakta olduğum ilaçlar mevcuttur. Yine tiroid kanseri geçirmem sebebiyle düzenli pet çekimleri vücudumda başka noktada kanser çıkıp çıkmadığı takip ve tedavisi yapılmaktadır. Bunların yanında uyku apnem bulunması dolayısıyla cihaza bağlı olarak uyuyan bir yaşam koşulundayım. Hipertansiyon ve şeker hastalığım da mevcuttur.”
MAHİR POLAT KİMDİR?
1976 Erzincan doğumlu olan Mahir Polat, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde kültür yönetimi alanında yüksek lisans yaptı. Aynı üniversitede 2011-2015 yılları arasında öğretim görevlisi olarak çalıştı. Polat daha sonra İstanbul Üniversitesi’nde dinsel kültürel miras odaklı doktorasını 2023’te tamamladı.
Kariyerine 2005 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde başlayan Polat, 2009’dan itibaren vakıf uzmanı olarak görev yaptı. Bu süreçte Anadolu ve İstanbul’daki Osmanlı dönemi eserlerinin restorasyonlarında çalıştı. Birçok müzenin kurulum aşamasında görev aldı. Ekrem İmamoğlu’nun 2019’da İBB Başkanı seçilmesiyle Kültür Varlıkları Dairesi Başkanı oldu ve bir yıl sonra İBB Genel Sekreter Yardımcılığı’na atandı.
İBB MİRAS BİRİMİNİN KURUCUSU
İBB’deki görevi sırasında İBB Miras birimini kuran Mahir Polat, bu kapsamda 942 miras alanının restorasyonuna öncülük etti.
Ayrıca Fatih portresi ile Kanuni Sultan Süleyman portresini İstanbul’a kazandıran isimlerden biri oldu. Fatih Madalyonu gibi tarihi değeri yüksek birçok eserin kente geri dönmesini sağladı. Kültür ve sanatı İstanbul’un dört bir yanına yaymayı amaçlayan projeler geliştirdi ve 196 ulusal ve uluslararası serginin İstanbullularla buluşmasına katkı sundu.